AK Parti yönetimindeki Türkiye Mogadiþu Havaalaný’ný inþa etmeye hazýrlanýrken El Kaide kökenli Þebab örgütü Türk Hava Yollarý personeline suikast düzenleyerek Ankara’ya ‘O havaalanýný biz yapacaðýz!’ diyen Londra’nýn mesajýný iletir...
AK Parti yönetimindeki Türkiye ile Kürdistan Bölge Yönetimi arasýndaki petrol ve para transferi anlaþmasý hayata geçer geçmez El Kaide kökenli Irak-Þam Ýslam Devleti örgütü Kürdistan kapýsýna dayanýp Türk kamyon þoförlerini ve konsolosluk personeli ile ailelerini rehin alarak hem Ankara’ya hem de Erbil’e Tahran’dan Washington’a kadar cümle fitne-fesat ehlinin ‘Dur!’ ihtarýný iletir...
AK Parti yönetimindeki Türkiye nerede yol alýyorsa orada karþýsýna El Kaide kökenli örgütler çýkar, çýkarýlýr...
Hal bu iken, anlý þanlý siyasi analistler ve muhalefet liderleri, bu örgütlerle AK Parti arasýndaki muarýzlýðý -iki kere ikinin dört ettiði gerçeði kadar tartýþýlmaz olmasýna raðmen- görmezden gelip ‘IÞÝD’i destekleyen hükümet ektiðini biçiyor’ diyerek hepimizi aptal yerine koyuyorlar. Paralelcilerin yaydýðý bu muhteþem yalanýn cazibesine öyle kapýldýlar ki, genel geçer mantýk kurallarýyla aralarýna koyduklarý korkunç mesafenin farkýnda bile deðiller.
AK Parti hükümeti, IÞÝD’i desteklemek þöyle dursun, Suriye Devrimi saflarýndaki mutedil Ýslamcý gruplara bile baþýndan beri mesafeli duruyor (ve sapla samaný ayýrmadýðý için yanlýþ yapýyor).
Beþþar Esed rejiminin yaný sýra IÞÝD’le de savaþan gruplara yardým yetiþtirmeye çalýþan Milli Ýstihbarat Teþkilatý’na ait kamyonlarý durduran paralelcilerin hayatý fitnedir; onlar bir yandan IÞÝD’in ekmeðine yað sürerken öbür yandan IÞÝD’le mücadele halindeki hükümete IÞÝD destekçisi yaftasýný yapýþtýrabilecek kadar utanmaz yalancý ve iftiracýdýrlar; hakikate göz göre göre takla attýrýrken yüzleri hiç kýzarmaz onlarýn; arsýzlýkta rakip tanýmazlar; tanýmazlar-dý; þimdi görüyoruz ki bir sürü rakip çýkmýþ kendilerine.
IÞÝD üzerinden hükümete vuran kim varsa IÞÝD projesine hizmet ediyor.
IÞÝD üzerinden Suriye Devrimi’ne vuran kim varsa o da IÞÝD projesine hizmet ediyor.
Salý günü Irak’ýn ikinci büyük þehri olan Musul’u zapt eden, Çarþamba günü Tikrit’i alan, Perþembe günü Baðdat kapýlarýna dayanan bir örgütten bahsediyoruz, öyle mi?
Öyleyse bu örgüt Suriye’de çoktan Þam’ýn göbeðine bayraðýný dikmiþ olmalýydý, deðil mi?
Ama yok öyle bir þey.
Yok, çünkü IÞÝD’in Beþþar Esed rejimiyle bir derdi yok.
Tek kurþun sýkmýyor o rejime.
O rejim de IÞÝD’e tek kurþun sýkmýyor.
Ýkisi beraber Suriye Devrimi’ni bombalýyorlar.
IÞÝD, devrimci kaný akýtmakta ve halký terörize etmekte Þebbiha’yla yarýþýyor.
Baþedemedikleri devrimcileri fitne belasýyla bertaraf etmek isteyen Esed rejimi, Ýran derin devleti ve Moskova’ya; ‘Suriye’de siyasal Ýslamcýlar iktidara geleceðine Beþþar Esed’in iktidarda kalmasý daha iyidir’ diyen Riyad, Dubai, Washington, Tel Aviv ve Avrupa Birliði’ne hizmet ediyor IÞÝD.
Ve, týpký Somali’deki Þebab ve Nijerya’daki Boko Haram gibi, emperyalistlerin oluþturduðu çarpýk Ýslam imajýna hizmet ediyor.
Ýslam’ýn zulümle anýlmasýna, dünyayý aydýnlatabilecek olan Ýslam güneþinin karartýlmasýna hizmet ediyor.
Sahadaki mensuplarý ne kadar farkýndadýr bilemem, fakat IÞÝD gibi örgütlerin esas iþi, esas vazifesi, esas misyonu Ýslam dünyasýnýn diriliþ sürecini sabote etmektir.
AK Parti yönetimindeki Türkiye’ye saldýrýp durmalarý da bu misyonlarýnýn gereðidir.
Ama biz tabir caizse okunup üflenmiþ bir memleketiz.
Bu meydan okumanýn da üstesinden geleceðiz inþaallah.