İskilipli hain miydi?

Milliyetçi hassasiyeti olan Yeniçağ gazetesine göre evet “İskilipli Atıf Hoca” bir haindi. 

Gazetenin dünkü sayısının ilk sayfasında aynen şöyle dediler:

“AKP’li Uslu vatan hainini savundu.”

Peki, Yeniçağ gazetesine göre 
vatan haini olmak için ne yapmıştı İskilipli?

Şapka devriminden önce çıkardığı “Frenk Mukallitliği ve Şapka” risalesinde Müslümanların gayrimüslimler gibi giyinmemesi gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine “Kel Ali”nin başında olduğu İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı.

Sadece 3 yıl ceza alması üzerine yapılan yargılama nasıl olduysa idama çevrildi.

Mahkeme Başkanı Kel Ali’nin “Başındaki sarık da bez, şapka da bez. Ne fark eder ki?” aşağılamasına “İngiliz bayrağı da bez Türk bayrağı da” diye kapak yapan İskilipli Atıf Hoca’nın da cezası zaten idamdan aşağı olamazdı.

1 hafta sonra da asılarak cezası infaz edildi zaten.

Ama “milli duygulara hisli” yaklaşan gazete için bunların bir önemi yok.

Kurtuluş Savaşı sonrası bu ülkede nelerin yaşandığı, ne gibi faşizan uygulamaların yapıldığı, o çok sevdiğiniz “diktatör” kelimesinin hakkının verilmesi için, İstiklal Mahkemeleri’nin nasıl kıyımlara sahne olduğunu unutmuş olmanız elbette mümkün değil.

Kendini milliyetçi addeden kahir ekseriyetin İslam’a, İslam alimlerine bakışında bu zamana kadar bir sorun görmedim.

Yeniçağ Gazetesi’nin CHP grup başkanvekillerinden de alıntı yaparak bir din alimini “hain” olarak yaftalaması sadece garibime gitti.

Gazete yöneticileri böyle düşünüyor olabilir. Ben MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tutumunu merak ediyorum. Bahçeli kendileriyle aynı kulvarda olan bir gazetenin haberi için bir şey diyecek mi? 

Yoksa Bahçeli de İskilipli Atıf Hoca’yı hain olarak mı görüyor?

PES...

Sen kalk kırk yıl anayasa oku. Profesör ünvanı al. Alanında hatırı sayılır kariyer yap. Uzmanı olduğun konuda görüşüne başvurulan kişi ol. Sonra da tüm bu başarıyı bir cümle ile yok et.

Prof. Dr. Levent Köker’den bahsediyorum.

Paralel medyadaki bir söyleşisinde Köker, “AK Parti 400 milletvekili de çıkarsa, tek başına bir anayasa değişikliği veya yeni anayasa yapamaz, zira bunun için gereken hukuki güce sahip olabilse de, siyasi güce sahip olamayacaktır” dedi.

Bu tarz söylemleri daha önce de duyduk elbet. Ama onlar aklını vicdanını vesayet odaklarına teslim etmiş, halkın, haklının yanında olmaktansa derin tabakalarla iş tutan köhnemiş, eski Türkiye özlemli kafalardı.

Levent Köker hocam. Uyanın. O eski vesayet kafası biteli çok oldu.

Anayasayı değiştirmenin hangi şartlar altında olabileceği belli.

367 garabetini çıkaranlar bu ülkede pek hayırla yad edilmiyor.

Vesayeti değil hukuku adres gösterin. Size yakışan budur.