Ýslam coðrafyasý içerisinde en kritik noktada Türk þeridi bulunmaktadýr. Avrasya mekânýnda kök salan bu þerit, koca bir dünya oluþturmaktadýr.
Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kýrgýzistan, Türkmenistan, Kýbrýs gibi baðýmsýz devletlerin yaný sýra, Ýran, Rusya ve Çin gibi imparatorluk geleneðinden gelen devletlerin içerisinde bulunan Türk toplumlarý da hesaba katarak bu coðrafyaya bakmamýz, büyük güçlerin jeopolitik senaryolarýný oluþtururken bu gücü hesaba katacaklarýný göz önünde bulundurmalýyýz.
Orta Doðuyu savaþ bataklýðýna dönüþtürenlerin, Batýlý güçler olduðu sýr deðil.
Tarihi geri döndürdüðünüzde týpký yüz yýl önce oluþturulan senaryo, teker teker yeniden oynatýlýyor.
Önce Ýslam medeniyetinde birleþen halklarý koparmaya gayret ettiler. Ýslam dininin, mihenk taþý olduðu ve zinhar koparmaya deðil birleþmeye yönelttiðini biliyorlar.
Bu sefer etnik milliyetçilik üzerinden hareket ederek Ýslam deðerlerinin içerisini boþaltmaya baþladýlar.
20. yüzyýlýn baþýnda olduðu gibi asrýn sonlarýnda da, etnik kimlik üzerinden hareket edildi ve Ýslam medeniyetiyle hayatýný baðlayanlar ile etnik kültür üzerinden geleceðini dizayn edenler arasýnda ciddi soðuk savaþ açtýlar.
Sovyetler Birliði daðýlýrken, Ýngilizler çok önemli bir þey yaptýlar. Türklükle Müslümanlýk arasýnda kalýn bir çizgi çektiler. Çünkü biliyorlardý ki, bu iki deðer birleþirse yüz yýl önceki tarih yeniden zuhur edecektir.
Bugün Türk dünyasý olarak tanýmladýðýmýz koca coðrafyada ayný dil kullanýlmaktadýr. Ýki karþý görüþ vardýr. Türk dünyasý denildiðinde etnik kimlik üzerinden gelecek dizayn edilen siyasi tefekkürün yaný sýra Türk dünyasý denildiðinde koca Ýslam coðrafyasýnýn bir parçasý olarak bakýlan, kurgulanan zihniyetin olduðunu da göz önünde bulundurmalýyýz.
Dikkat ederseniz her ikisi de Türk diyor ama bakýþ açýsý, parçalamaya yönelik...
Bunu dizayn eden asla coðrafyanýn aydýn insaný deðildir. Bunu dizayn eden muhakkak ki global ekonomik sistemin patronlarýdýr ve kendileri için tehdit oluþturabilecek küçücük parçalarý bile canlanmadan yok etme yolunu takip etmekteler.
Tabloya dikkatle bakarsak, görünen bir manzara vardýr. Evveller bu coðrafyadaki söz sahibi otoriter halkýn nezdinde önem arz eden isimler, parasal imkânlarý ile deðil, taþýdýðý ülkü ve hedefleriyle insanlarý cezbediyordu. Bugün ise para; tanrý haline getirilmektedir. Bugün þahsiyeti olan deðil parasý olan bu coðrafyadasözde ülkü üretebiliyor hale getirildi...
Para önemli evet ama vazgeçilmez hale gelmesi, bu toplumun deðerlerden kopartýlmasý için vasýtaya çevrildi. Düne kadar Ýslami deðerlerini gizlemeyenler, bugün “global patronun hoþuna gitmez” diye, bu deðerine olan saygýsýný gizleme veya bunun artýk “dün” olduðunu savunma ihtiyacý hissetmektedir.
Kimi konuþtursanýz “muhakkak ki, elbette Müslümanýz ama bunun siyasetle, devletle bir alakasý olmamasý lazým. Din, benimle Allah arasýnda, toplumu ilgilendirmez” hikâyeleriyle sana geri dönüþ yaparlar.
Evet doðru. Zaten global patronun istediði de budur. Kimse “dininden çýk benim dinime gel” demiyor. Evet “Ýslam, bu þekilde geliþsin, Müslüman bu profilin içerisinde barýnsýn” istiyor.
Ýslam coðrafyasýnýn bir parçasý olan Türk dünyasýný, bilerek ve isteyerek bu koca coðrafyanýn parçasý olmaktan çýkarma gayretlerinin bir nedeni de Türkiye’dir. Yeni Türkiye’nin Türk dünyasýna gereðinden fazla etkisinin olmasýný kendine tehlike gören global patron bu coðrafyanýn insanýnýn taþýdýðý mefkurenin yeniden içerisinin boþaltýlmasý gayretindedir. Bu boþaltýlma içerisinde Türkiye aleyhinde hava oluþturmakta söz konusudur. Þimdi kendi etkisinde olan basýn, stk ve isimler üzerinden Türkiye’yi eleþtirmek, devlet büyüklerinin kale alma çabalarý bu planýn bir parçasýdýr. Türkiye aleyhinde söz söylemek, Türk dünyasý þeridinde bir zamanlar vatana ihanet olarak algýlanýrdý. O dokunulmazlýk yaklaþýmýný ortadan kaldýrmak, iþte bu coðrafyayý Türkiye’nin etkin olduðu Ýslam coðrafyasýndan ayýrmak isteyen büyük patronun tasarýmýdýr. Çünkü hedef, hem bu coðrafyada tek güç olmak, hem de Türkiye’nin etkisini azaltarak, yarýn ki gücünü þimdiden engellemektir. Aydýnlarýn, stk’larýn ve medyanýn üzerine olaðanüstü bir vazife düþmektedir. Zira bunu idrak eden, uçbeyi anlayýþýný yeniden pekiþtirmeyi hayatýnýn anlamý edinmelidir...