-WASHINGTON-
Ýslam Dünyasý’nda yöneticisinin demokratik yöntemle seçilmediði bir kurumdu Ýslâm Ýþbirliði Teþkilâtý (OIC); kuralý hayýrlýsýyla bozan ve üye ülkelerin oylarýný alarak seçilmeyi baþaran, þimdiki genel sekreter Prof. Ekmeleddin Ýhsanoðlu’dur...
Prof. Ýhsanoðlu2005 yýlýnýn baþýnda üstlendiði görevini bu yýlýn son günü devretmeye hazýrlanýyor... Yolun sonunun yaklaþtýðý þu günlerde, Prof. Ýhsanoðlu, ABD’nin öndegelen saygýn kurumlarýndan ‘EastWest Institute’ tarafýndan ‘Yaþamboyu Baþarý Ödülü’ ile onurlandýrýldý.
Enstitüile yolunun kesiþmesi, 2002 yýlýnda, o sýralarda baþýnda bulunduðu IRCICA ile Ýstanbul’da düzenledikleri ortak bir forumda olmuþ Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nun; Ýslâm Ýþbirliði Teþkilâtý’nýn baþýndayken izlediði çizgi, daha önce de pek çok barýþ liderini ödüllendirmiþ EWI’nin bu yýlýn ödülünü ona vermesi sonucunu getirmiþ...
Ödül töreni konuþmasýnda, ABD baþkentinde etkili konumdaki kiþilerden oluþan konuklara, kendisini motive eden ilkeleri aktardý Prof. Ýhsanoðlu: Dünyayý daha yaþanýlýr hale dönüþtürebilmek için ‘ýlýmlý ve ölçülü olmak’ (moderation) ile ‘çaðdaþ olmak’ (modernisation) gerektiðini hatýrlattý.
‘Ilýmlý ve ölçülü olmak’, her türlü fanatikliði, aþýrýlýðý, terörizm ve baðnazlýðý red ve tel’in etmek anlamýna geliyor onun dilinde; Ýslâm Dünyasý için ‘çaðdaþlaþma’ ise, hem milletler câmiasýnda hak ettiði onurlu yeri almanýn, hem de insanlarýnýn daha iyi bir hayat yaþama arzularýna cevap verebilmenin en kestirme yolu olan kurumlarýný reforma tâbi tutup güçlendirmek demek...
Özgürlük, serbesti, iyi yönetiþim, adalet ve insan haklarý, toplum olarak daha ileri gitmek için gerekli evrensel deðerler Prof. Ýhsanoðlu’na göre... Hoþgörü, inanç özgürlüðü dahil temel hak ve özgürlükler, adalet önünde eþitlik, onur, kadýn haklarý, hukukun üstünlüðü, siyasi sistemin özgürleþtirilmesi, hesap verilebilirlik ve þaffaflýk üzerine oturan bir demokrasi de...
Ýslâm Dünyasý büyük bir bölümü zaten kendi inanç sisteminin deðerleriyle ortak olan bu ilkeleri gözden geçirip özümsemeyi bilmeli. Aksi halde, dünyanýn gittiði istikametin dýþýna savrulur ve her türlü musibete açýk hale gelebilir...
Aslýnda Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nun ödül töreninde söyledikleri, Ýslâm Dünyasý’nýn çýkardýðý büyük akýllarýn da zamanlarýnda savunduklarýndan fazla farklý deðil; onlarýn uyarýlarý maalesef bekledikleri yankýyý bulamamýþtý. Bu yüzden baþa gelenleri biliyoruz...
Bugün de Ýslâm Dünyasý’nýn tablosu pek parlak deðil ve sebep de ortada: Kendi manevi deðerlerini bugüne taþýmakta ve evrensel deðerleri onlarla meczedip sorunlarýna çýkýþ yolu bulmakta zorlanýyor...
Otoriter yönetimler, doðal kaynaklarý çarçur etme, beþeri iliþkilerde zaaflar, kadýna ve çocuða reva görülen kýsýtlamalar, halklar ve haklar üzerinde uygulanan baskýlar; bunlara karþýlýk, kötü bir Batý taklitçiliði, global güç odaklarýnýn kuyruðuna takýlmalar, çareyi en kötü çözümlerde aramalar...
Tablo bu Ýslâm Dünyasý’nda ve bugünden yarýna bunun tersine dönmesi, hayýrlý bir çizgiye oturmasý da zor...
Ekmeleddin Ýhsanoðlu, görevinden ayrýlýrken, Ýslâm Dünyasý’nýn sýradan bir kurumunu etkin hale getirmenin ve inandýklarýný onun aracýlýðýyla yaygýnlaþtýrmanýn huzurunu duymalý...