Ýslam Dünyasý diye bir þey var mý, tartýþmalýyýz

Var mý Ýslam Toplumu diye bir þey...

Nerede Ýslam Dünyasý...

Ve iþte Halep yanarken, ne ile uðraþýyor Ýslam Alemi...

Gençliðimiz bu kavramlarý tarif etmek gayretiyle geçti. Tarif etmek, sadece düþünsel, kuramsal performanstan ibaret deðildi bizler için. Ýslam Toplumu, Ýslam Dünyasý, Ýslam Alemi kavramlarý sýrf akademiye sýrf edebiyata veya sivil topluma ait mevzular deðildi. Harekettiler ayný zamanda. Sabitesi Ýslam’dý, lakin muharrik kavramlardý bunlar. Ýþlevsel içerikleri vardý. Her devirde, vaktin koþullarýyla ahengini yeniden kompoze eden, hassasiyetlerini devrin ihtiyaçlarýna göre yeniden gözden geçiren, duraðan deðil müteyakkýz içeriklerdi “Ýslam Toplumu” da “Ýslam Dünyasý” da “Ýslam Alemi” de... Saygýdeðer bir geçmiþin ve kaideler üzerinden intikal etmiþ kudretli bir geleneðin içinden tevarüs edilmiþ olsalar da... Donmuþ, kapýsýný kapatmýþ, miadý dolmuþ, rafa kaldýrýlmýþ, taziyeden ibaret kalmýþ, yaþayan günün meselelerine saðýr, sorularý cevapsýz býrakan birer nostalji deðildi bu kavramlar...

Ýslam Toplumu diye bir þey vardý.

Ýslam Dünyasý diye bir þey vardý.

Ýslam Alemi diye bir þey vardý.

Ve kalbi atardý, hayatý vardý, canlý bir karþýlýðý bulunurdu bu ifadelerin. Gençliðe aitti bu kavramlarýn muharrik tarifi, Ýslam gençliðinin asra dair çabasý, hassasiyeti, yöneliþleri, iradesi ve eylemliliði kurardý içeriði...

Þeyh Ahmet Yasin’in ifadesiyle; Afganistan’daki Cihad ve Filistin’deki Ýntifada’lar baþta olmak üzere, hayata tekabül eden gerçekliði vardý Ýslam Toplumu’nun. Dr. Seyyid Kutub’un ifadesiye; Ýslam Dünyasý, birbiriyle ancak kardeþ olan Ýslam halklarýnýn sýnýr ötesi manada buluþtuðu, buluþmasý gereken bir satýhtý. Ýslam Alemiyse, Prof. Esat Coþan’ýn ifadesiyle; mevcut Müslümanlarla müstakbel Müslümanlarýn güzel ahlaka örnek olmak hedefiyle yan yana durduðu büyük bir kainat çatýsýydý, kimseyi dýþarýda býrakmayan... Bu adamlarýn üçü de þehit oldu. Farklý toplumlarda, farklý sosyal hikayelerin içinden gelmiþlerdi, birisi öðretmen diðer ikisi akademisyendi. Dünya gözüyle ayný masada oturmadýlar, sohbet etmediler, su içmediler, þakalaþmadýlar. Ama gençler olarak biz onlarý ayný masada okuduk, ayný masada konuþtuk, ayný masada misafir ettik. Ýslam Toplumu vardýr dedik, iþte biziz dedik. Ýslam Dünyasý vardýr dedik, iþte buradayýz dedik. Ýslam Alemi vardýr dedik, inandýk ve sevdik ve hizmetine talip olduk...

Hamaset miydi bütün bunlar... Kandýrmaca mýydý koskoca Afgan cihadý. Filistin’de halen süren Ýntifadalar. Bosna’da, Çeçenistan’da, Filipinler’de, Patani’de verilen haysiyetli varoluþ kavgalarý. Neydi. Nasýldý. Niçindi. Ve Halep gözlerimizin önünde ölürken, Ýslami Hareket niye sessiz, niçin çaresiz, nasýl darmadaðýnýk...    

Halep yanarken, Halep biterken, çocuklar, kadýnlar, güçsüzler, ölüm ablukasýnda tek tek söndürülürken... Neredeyiz biz? Ellerimiz var ama tutup çekemiyoruz Halepli çocuklarý ateþ çemberinin içinden. Ayaklarýmýz var ama yürüyüp varamýyoruz mazlumlarýn ah’ýna... Gözlerimiz var ama mazlumu görmüyor, kulaklarýmýz var ama mustazafý iþitmiyor... Ve kalplerimizde aðýr mühürler. Her þey biz hayattayken oluyor. Gözlerimizin içine baka baka veriyor son nefeslerini Halep’teki çocuklar...

Ürkütücü Hüzün” deyince, bir Srebrenitza vardý zihinlerimizde, ölümün ve soykýrýmýn ibretlik mezar taþý kesilen kan çanaðýndan kýpkýzýl bir Srebretnitza...

Halep’tense, ah Halep’ten, bin Srebrenitza geçiyor...

Ölüm ve soykýrým hadiseleri herhangi bir ibretlik sonuç doðurmuyor. Ve bir mezar taþý bile yok, olmayacak ölenlerin, yaslarýný tutacak kimseleri de kalmadý yeryüzünde Haleplilerin...

Sanki Kuraný Kerim kalkmýþ yeryüzünden, sýrra kadem basmýþ ayetler, unutmuþ ezbere bildikleri sureleri cümle hafýzlar... Sadece toplanýp istiþare ediyor büyük devletler. En fazla yardým gönderiyor en çok üzülenler Halep’e ve gýyabi namazlar üzerine gýyabi namazlar kýlýyoruz aðlayarak... Ve bize vakit kaybettirenler: Birbirinin ayaklarýný kaydýrmakla uðraþýrken danýþmanlar, korkak ve sinik siyasetçiler, komik kuklalarý andýran sivil toplumcular, kýran kýrana mezhep savaþýna girmiþ vaizler, aklýný kan grubuyla bozmuþ genetikçiler...

Halep gözlerimizin önünde sönüyor...