Bugün toplanacak temsilcilerden, Ýslam Alemi'nin Þurasý olduklarýnýn bilinciyle hareket etmelerini bekliyoruz.Takribi 100 yýllýk süreçte hilafet mercii ilga olmuþ, baþsýz kalmýþ, yeniden teþkilatlanmasýný ve Þura mevzularýný güncelleyememiþ, sömürge, savaþ, kötü yönetim, iþgal, yoksulluk, afetler gibi zorlu sýnavlardan geçen bir Ýslam Alemi olarak... Gözlerimizi, bugün Kudüs Meselesi için bir araya gelmiþ Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý'ndan, Ýslam Alemini selamete çýkartacak bir yol haritasý çizmelerini beklemekteyiz...
***
Bir Ýslam Alemi var mýdýrþeklindeki büyük ve haklý soruya cevap vermek zorundayýz. O kadar çok yenilgi ve o kadar aðýr izmihlaller yaþadýk ki, bölgesel sorunlarýyla o kadar aðýr bir yalnýzlýða, hatta tecride ve sahipsizliðe mahkum ki insanlarýmýz, bir Ýslam Alemi olup olmadýðý hakkýnda ciddi bir endiþe galiptir bugün bizlerde, özellikle gençlerimizde... Filistin'den Arakan'a, Suriye'den Afrika'ya uzanan coðrafyalarda, artýk ortak sorudur; ''Kardeþ olduðumuzu beyan eden Allah'ýn Kur'an'da sözünü ettiði Müslümanlar nerededir?''
Bir Ýslam Alemi var mýdýr sorusuna cevap ararken, aslýnda bir varoluþ (veya olamayýþ) sorusunu da cevaplamýþ olacaðýz. 1. ''Ýslam Alemi'' dediðimiz toplumun müþterek bir deðerler sistemi var mýdýr? 2. ''Ýslam Alemi'' dediðimiz toplumun müþterek bir referans sistemi var mýdýr? 3. ''Ýslam Alemi'' dediðimiz toplumlarýn fiili bir karþýlýðý var mýdýr, yaþayan insanlar için bir vaat taþýmakta mýdýr yani demografik ve coðrafi anlamda somut karþýlýðý haiz midir? 4. ''Ýslam Alemi'' dediðimiz toplumlarýn; sömürü, yoksulluk, afet gibi baþlarýna sarýlý problemlere raðmen, aktif veya potansiyel ekonomik gücü var mýdýr?
Tüm bunlara olumlu cevaplar verebildiðimize göre, Ýslam Alemi veya Ýslam Toplumu diye bir þey vardýr...
***
Son yüzyýllýk süreçte, Ýslam Alemi olarak yaþadýðýmýz yönetsel ve temsili kriz nasýl aþýlacaktýr? Þura mekanizmasýný harekete geçirebilecek miyiz? Aracýsýz, vekilsiz, patronsuz konuþabilecek miyiz birbirimizle...
Bunu somut dünyada harekete geçirebilmemiz için, sadece halklarýn iyi niyeti yeterli gelmemektedir. 'Ýslam Alemi'' mefkuresi, duygudan ve coþkudan ibaret bir hayal deðildir. Devlet yönetimleri reel politik adý altýnda, ne yazýk ki ''Ýslam Alemi'' hedefini imha edecek nasyonel siyasetler uygulamaktadýr. Modern ulus devlet algýsý, Ýslam toplumlarý arasýna yüksek duvarlar örebilmektedir. Mesela, 1300'lerde Ýbni Battuta, Fas'tan yola çýkýp uzun yollar aþarak vardýðý Maldiv adalarýnda birkaç yýl süren Kadý'lýk görevini rahatlýkla ifa edebilirken, 2017 yýlýnda gittiðim Malezya'da üniversitelilerin bahsettiði ilk sorun, eðitim vizeleri ve mütekabiliyet sorunlarýyla ilgiliydi... Battuta, Tanca'dan Çin'e kadar Arapça konuþarak tüm dünyada seyahat edebildiði halde, bizim bugün kendi aramýzda bile anlaþtýðýmýz dil Ýngilizce'dir. Elbette 1300'lerin koþullarýný yaþamýyoruz lakin Batý deðerleri ve araçlarý konusunda dayatýlan küresel kabullerle kýyaslandýðýnda, Ýslam Alemi'ni oluþturan Müslüman toplumlarýn, ortak deðer, ortak araç, iþbirliði ve hareket kabiliyeti neredeyse felç olmuþ haldedir...
Dolayýsýyla kalpler inanç ve heyecan kýpýrtýsý konusunda müþtereken atsa bile... Ülke Siyasetlerini müþtereken harekete geçirecek bir sistem kurulamamýþtýr. Kalp metaforu dediðimiz uyumlu sistemli çalýþma maalesef yoktur. Kalpteki kan, damarlar aracýlýðýyla vücuda taþýnamamaktadýr.
Ýslam Aleminde 'Þura', Ümmetin þahdamarý mesabesindedir. Biz bugün toplanacak Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý'ndan Þura bereketini umuyoruz.
