Ýster adýnýn içine “Ýslam” koyan ve çok temel bir Kur’an kavramý olan “Cihad”dan yola çýkýp teröre uzanan IÞÝD’ý ele alýn, ister ülkemizdeki Ýslam eksenli tartýþmalarý, nihai tahlilde bir “Ýslam’ý idrak sorunu”muz var.
Hatýrlýyorum, vaktiyle bir arkadaþým yeni okumalardan sonra “Bu ülkede yeniden lailahe illallah demeyen herkes kafirdir” demiþti. Kendi yakýnlarýný bile yeniden dine davet etmiþti. Köklü bir dini eðitim almamýþtý. Okumalarý ona böylesine katý hükümler verdirmeye kafi gelmiþti.
Hatýrlýyorum, vaktiyle yine köklü dini tahsili olmayan bir arkadaþým, böylesi okumalardan sonra namazý acayipleþtirmiþti. Hani son zamanlarda bir eski bakan “Kur’an’da namaz yok” deyivermiþti ya, iþte onun 20 sene önceki versiyonuydu. Kur’an’dan yola çýkýlýyordu. Peygamber ýskalanmýþtý. Kur’an’da salat vardý, salat da dua demekti, Peygamber’in yaptýklarý da ýskalanýnca, bir þekilde ayakta durarak, yatarak, kalkarak dua ettiniz mi salat yerine gelmiþ olmaktaydý.
Vaktiyle köklü dini eðitim almamýþ bir arkadaþým, bir miktar meal okuduktan sonra yine Kur’an eksenli bir Müslüman oluvermiþti. Kendisinin “Nebi” olduðunu iddia etmeye baþlamýþ, ulaþtýðý radikalizm çerçevesinde devletin verdiði bütün belgeleri iptal edeceðini söylemiþti. Ona, evinin bulunduðu yerden Caðaloðlu’na kimlik soran trafik polislerini atlatarak gelebilirse, bu projenin ümitvar (!) olabileceðini söyledim.
Vaktiyle “Ýran Ýslam devrimi” savurdu kimi zihinleri, Þia’nýn Ehl-i Beyt dýþýnda gelen Hadis rivayetlerine yönelik rezervleri, Hadis sorgulamasý fýrtýnasý estirdi. O fýrtýna halen durmuþ deðil. Buradan yola çýkýp “Peygamber sorgulamasý”na kadar varan çýlgýnlýklar oldu.
Tasavvufun “kalb eðitimi”ni ýskalayýp, pasifist yorumlardan, þeriat dýþý açýlýmlara, bir baþka mecrada türlü istismarlara kadar uzanan zeminler oluþtu.
Ýdrak sorunu.
Ben bizim zamanýmýzda Ýmam Hatip okullarýnda, özellikle Akaid (Ýslam inanç esaslarýný öðreten ders) ve Siyer’in öðretilmesini hayati bulurum. Yani bir yönüyle temel inanç esaslarýný öðreneceksiniz, zihin kodlarýnýz oluþacak, diðer yönüyle Hazreti Peygamber’in Ýslam’ý hayat haline getirme mücadelesini, onun bütün kývrýmlarýný, inceliklerini öðreneceksiniz. Bu, temel bir Kur’an bilgisi ile de beslenince, mutedil bir Ýslam idraki oluþmaktaydý.
Ne oldu?
- Bir kere medyaya yansýyan ve ilahiyat kadrolarýnýn katýldýðý tartýþmalarla adeta “Ýslam’ýn her alaný tartýþmalý” izlenimine yol açýldý. Bunun, islami bilgi zemini son derece sýð kitlelerde -ki buna büyük gençlik kitleleri dahil- nasýl bir tahribata yol açacaðý açýk.
- Üç-beþ okumadan sonra ahkam kesmenin kolaylaþtýðý bir zeminde herkes kendine göre bir “Ýslam yorumu” gerçekleþtirebileceði izlenimi edindi. Bundan baþta zikrettiðim neredeyse babasýný kesmeye fetva verecek tekfirler çýktý.
- Ýslam dünyasýnýn mazlumiyeti, genç kitlelerde öfke kaynaklý bir Ýslam ve cihad yorumuna yol açtý. Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez Hoca anlatmýþtý. Batýlý büyükelçiler bir keresinde kendilerine “Bu gençler nerede yetiþti?” diye soruyorlar, DAEÞ’e iþaret ederek. O da “Ebu Gruyb Üniversitesinde” diyor. Nasýl yani? Ebu Gureyb’in vahþet ortamý, tecavüzleri, bu cihad yorumunu çýkardý...
Rusya’nýn Grozni’de icra ettiði vahþetin, Kara Dullar örgütünü oluþturmasý gibi.
Ýslam coðrafyasýnýn neresine baksanýz kan, barut, ateþ. Müstevliler kana doymuyor ve bu Ýslam toplumlarýndaki öfkeyi besliyor. Bunun içinden de “Bu zalimlere karþý er þey meþru” þeklinde geliþen “din - cihad yorumu” çýkýyor.
“Her þey meþru” anlayýþý, sonunda diyelim üstelik Müslüman bir ülkede, havalimanýndaki masum insanlarýn havaya uçurulmasýna kadar varýyor.
Oysa cihad öfke ile çýlgýnca, geliþigüzel kýlýç sallamak deðil. Adama “Kalbini yardýnda mý baktýn?” diye sorarlar. “Sen þan þöhret için öldürdün” diye hesaba çeker, “haydi cehenneme” derler.
Kur’an’ý doðru anlamak.
Allah’ýn elçisini doðru anlamak.
Hayvaný bile dövmenin, sövmenin yasaklandýðý bir dinde cana kýymanýn getireceði sorumluluðu gözetmek...
Ve Ýslam’a ödetilen bedelin sorumluluðunu dikkate almak...
