Ýslamofobi cinayet gerekçesi midir?

Karlý bir dað’ dersiniz, güvenirsiniz. ‘Cebel-i Uhud’a yaslanýr gibi, yaslanýrsýnýz.

 

Mesela çýkýn Balkanlar’a doðru. Sarayevo’da, Mostar’da dolaþýn. Ohri’ye gidin, Üsküp’e gidin, Prizren’e gidin.

Konuþun insanlarla, görürsünüz, Türkiye’nin oradaki Türkler için, oradaki Boþnaklar için, Oradaki Çingeneler için, Pomaklar, Arnavutlar için nasýl karlý bir dað olduðunu. (Ýtiraz eden bir kaç Arnavut çýkar belki. Ama büyük çoðunluk dediðim gibidir.)

Suriye için de bir karlý daðdý Türkiye.

Hala da öyle.

200 bin kadar Suriyeli var sýnýrýn beri tarafýnda. Yardým kuruluþlarýmýz, hem kamplara, hem Suriye içlerine, ilaç, erzak taþýyor.

Türkiye, Washington’dan Pekin’e, Moskova’ya, Londra’ya, Berlin’e kadar, dünya baþkentlerinde, Esed’in cinayetlerini, öldürülen bebekleri, kadýnlarý, mazlumlarý bütün çýplaklýðýyla soðuk, yavan diplomasinin suratýna çarpýyor.

En ikna olmayacak ülkeye, Türkiye’nin bir ara -nükleer kriz konusunda- risk alýp savunduðu Ýran’a bile hem Baþbakan Erdoðan, hem Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu, defalarca nasýl anlattý Baas zulmünü.

Dünyada, Suriye’deki acýlarý Baþbakan

Erdoðan kadar paylaþan, hisseden baþka bir lider var mý?

Yok.

Maalesef yok.

Arap Alemi’nin en büyük gücü Mýsýr’dýr.

Neredeyse 90 milyon nüfusu vardýr Mýsýr’ýn. Arap kültürünün, Arap siyasetinin merkezi orasýdýr.

Nerede Mýsýr?

Kayýp.

Ben, bu sütunlarda yazmýþtým. Özellikle Hüsnü Mübarek döneminde, hem Arap hem de Ýslam dünyasý için kocaman bir boþluktu, bir ‘vakum’du Mýsýr.

Hiç bir þey, orada yankýlanmýyordu. Filistin için, bir ‘duvar’dý. Kýlý kýpýrdamýyordu.

Hiç bir müslümanýn sesi, ehramlarda yankýlanmýyordu.

Ne ehramlarda, ne ehram kýlýklý Mýsýr liderlerinin kulaklarýnda...

Ýsrail’in geçen yýlki Gazze saldýrýsýnda Mýsýr, azýcýk topa girdi, azýcý omuz verdi Türkiye’ye.

Hatýrlarsýnýz, Mýsýr’ýn o kadarcýk katkýsý sebebiyle, “Ortadoðu eski Ortadoðu deðil” diyordu Baþbakan Erdoðan. Gerçekten de, Refah kapýsýnýn açýlmasý, Mýsýr’ýn Baþbakaný’nýn, Davutoðlu ve 9 Arap Dýþiþleri Bakaný’nýn Gazze’ye gitmesi havayý nasýl deðiþtirmiþti.

Mursi vardý Mýsýr’da. Ve Ýhvan-ý Müslimin’in bir asýra yaklaþan birikimi vardý. Mursi, geçen yýl Tahran’daki Baðlantýsýzlar Zirvesi’nde de saðlam konuþmuþ, “Zalim Suriye rejiminin karþýsýnda Suriye halkýnýn yanýnda olmak, insanlýðýmýzýn ve imanýmýzýn gereðidir” demiþti.

Hani? Þimdi nerede Mursi?

Söyleyeyim.

Mursi büyük bir mücadele verdi Mýsýr’da. Mübarek bürokrasisiyle, karþý-devrimci yargýyla, Mübarek artýðý siyasi elitle, Baradai’lerle, Amr Musa’larla gece gündüz, yaka-paça kavga etti.

O kavga þu anda denge noktasýnda. Adeta kilit. Ama zaman Mursi’nin aleyhine iþliyor.

Elektrikler sürekli kesiliyor Kahire’de. Ve her elektrik kesildiðinde millet Mursi’yi anýyor.

Mýsýr’ýn ekonomisi felç. Türkiye’nin geçen yýl saðladýðý ekonomik destek bitti gitti. 90 milyon nüfuslu berbat bir ekonomiye 2 milyar dolarlýk kredi ne yapsýn?

Ýsrail elli türlü oyun icat ediyor Refah kapýsýnýn iþlemesine mani olmak için. Bunu baþarýyor da. Mýsýr, bazen, güvenlik sebebiyle veya baþka bir sebeple kapatýyor kapýyý. Yani, her þey tatsýz.

Eskiden, kötü adamlar yönetiyordu Mýsýr’ý.

Þimdi, iyi bir adam yönetiyor. Ýyi, ama çaresiz bir adam.

Kendi derdiyle meþgul bir adam.

Hiç þüphem yok, Mýsýr, Mýsýr olsaydý, Suriye bu hale gelmezdi.

‘Arap Baharý’ denilen þeyin ‘Müslüman Baharý’na dönüþme ihtimali midir Mýsýr’ýn muallakta býrakýlmasýna sebep olan þey?

Suriye’de 100 binden fazla müslümanýn ölmesinin, Tunus’un iki arada bir derede kalmasýnýn...

Sebebi ‘Ýslamofobi’ midir?

Ýslamofobi, bir cinayet gerekçesi midir?