Ýsmail Kahraman, TBMM ve 2. Abdülhamid

174. Doðum yýldönümüdolayýsýyla Sultan 2. Abdülhamid hatýrasýna deðiþik etkinlikler düzenlendi. 2. AbdülhamidHan ve Dönemi Uluslararasý Sempozyumunda TBMM Baþkanýmýz Sayýn Ýsmail Kahraman Beyefendi'nin; ''Hafýzasýný kaybeden bir millet, onurunu kaybetmiþtir'' ifadesiyle atýf yaptýðý "milli hafýza"mýz hakkýnda önemli bir tetkik imkanýdýr bu tür toplantýlar...

Bizde tarih, resmi çerçevesi sansürlerle sýmsýký kuþatýlmýþ politik bir alettir. Uluslaþtýrma projesi eþliðinde Osmanlý sonrasý yaslanýlacak yeni kökenin tespiti ve ulusal birliði kurup devrimleri yaþatacak sinerji inþa edilirken, tarihi objektivizm veya vakalarýn gerçekte olduðu gibi aktarýlmasý adeti, yeni devleti kurgulayanlara zaman ve þevk kaybettirici bir yöntem gelmiþ olsa gerek... Ýmparatorluktan ulusal olana geçiþ zorluðu bir yana, aðýr ve uzun yenilgilerin makus talihinden travmatik hicranýndan silkiniþ ihtiyacý gibi pratikler de mezkur "bilinçli unutma/unutturma"ya eþlik etmiþ olabilir... Buna bir de "yeni iyi"yi kurabilmek için, "eski kötü"yü saðlama aritmetiðini de eklersek... Bizde tarih, toplumun nazarýnda, gerçeklerden ibret almak vesilesinden çok, baþa bela gelmemesi için kabullenilmiþ "bilinçli hafýza kaybý" gibidir... Ne yazýk ki akademinin durumu da buna yakýndýr. Kýsmen edebiyat ve Demokrat Parti deneyimiyle kýsmen medya, gerçek tarih ile ilgili çabalar sarf etmiþ olsa da, bunlar popüler mahiyette veya politik muhalefete kulvar açan polemikler düzeyindedir... (Hatýratýn bile güvenilmezliði Cemal Kutay Ve Ýsmet Bozdað örneklerinde olduðu gibi, gerçeði arayanlara karamsarlýk sunmaktan ileri gidememiþtir.)

2. Abdülhamid Han ve dönemi 1876-1908 yýllarýna tekabül ettiðinden; Ýmparatorluðun çöküþ ve çözülüþ kodlarý kadar, anayasacýlýk tarihimize, parlamenter siyaset tecrübemize, dünya savaþýna evrilen dönemin küresel ahvaline, hýzla dönüþen diplomatik iliþkilere, asker ve bürokratlardan oluþan derin devlet yapýlanmasýna, cuntalaþma adetimizi kritik etmeye has deðiþik anlama imkanlarý sunuyor bize... 2. Abdülhamid Han, 1918'e kadar hayat sürdü, hal edildikten sonraki 10 yýlýný aðýr gözetim, tutukluluk altýnda geçirdi. Onun diplomatik kabiliyetiyle çöküþü 33 yýl ertelediði saltanat döneminden sonraki 10 yýlda, Ýmparatorluk bakýyesinin üçte ikisi kaybedilmiþti. Döneminde kendisine istibdat gerekçesiyle karþý çýkmýþ pek çok aydýn, ayný son 10 yýlýn kritiðini, ''Abdülhamid'i yanlýþ anladýklarýnýn'' özeleþtirisini vererek geçirmiþ olsalar da, Ýttihat ve Terakki cuntasýnýn öncülüðünde gerçekleþen yýkýmýn sebeplerini, sonuçlarýný yeterince konuþmadýk, anlamaya çalýþmadýk... Onun yerine "kahramanlarla hainlerin" çarpýþtýðý aþýrýcý bir dile mahkum ettik kendimizi...

***

2.Abdülhamid ve Hilafet: Millerce uzaklýkta Arakan'daki "Türk Camii"nde okunan Cuma hutbelerinde halen "son halife" olarak yad edilen 2. Abdülhamid Han'ýn ''Ýttihad-ý Ýslam'' fikriyatýndaki rolü, öyle zannediyorum ki kendisi hakkýnda oluþturulmuþ "aþýrýcý dil" (hala kullanýþlý olarak tekrar edilen 'Kýzýl Sultan' ibaresi mesela) için önemli ipuçlarýndandýr...

1917-1919 yýllarý, bizim için Gazze'yi, Kudüs'ü ve nihayetinde Hicaz'ý Ýngilizlere kaybediþ serencamýmýzý yazsa da, kendisini "Hadimül Haremeyn" olarak takdim etmiþ bir Ýmparatorluðun, Halifelik vasfýný fiilen kaybediþ serüvenidir ayný zamanda... 2. Abdülhamid Han'dan sonra Osmanlý'nýn ve aslýnda Ýslam coðrafyasýnýn Hilafet çatýsý çökmüþtür. Bu baðlamda düþündüðümüzde 2. Abdülhamid aleyhtarý Ýngiliz menþeli muhalif dilin, Sultan'ýn þahsýndan çok, çökertmeyi hedefledikleri "hilafet" anlayýþýna karþý olduðunu, Ýslam toplumlarýnýn siyasal dayanýþmasý anlamýndaki ümmet bilincine niþan aldýklarýný görmek gerek...

2. Abdülhamid ve Cunta Darbeleri:Dýþ basýnda 2. Abdülhamid'den sonra en yoðun karalama kampanyasýna maruz kalan Türk lider Recep Tayyip Erdoðan'a yönelik kullanýlan "Sultan" ibaresi bir rastlantý mý sadece? Abdülhamid'i "hal ederek" darbeleyen askeri-bürokratik çevre geleneði, 15 Temmuz'da halkýn üzerine tanklar sürerek, savaþta bile imha edilememiþ Millet Meclisi'ni bombalayarak devam ettiðini ispat etmiþtir. 1876 ve 1908 meclis/anayasa deneyimlerine raðmen, eðitimde (kýz rüþtiyeleri, askeri okullardaki modernizasyon ve mühendis mektepleri hamleleri) ve orduda geliþim hamlelerine raðmen hal edilmiþtir 2. Abdülhamid Han. Son on yýldaki ekonomik büyümeye bakalým, IMF borçlarýnýn bitiriliþi, ulaþým, saðlýk ve sosyal güvenlikte devrim mahiyetindeki baþarýlara raðmen "yatakta basýlacak, þafakta asýlacak" alçaklýðýnda tezahür eden bir darbe giriþimi... Aslýnda düpedüz iþgal, düpedüz imha giriþimi... Ne kadar da birbirine benzeþiyor deðil mi...

***

15 Temmuz gecesi bombardýman altýndaki Meclis'ten çýkmayarak tüm partileri, Milli Ýrade çatýsýnda asil duruþa davet eden Ýsmail Kahraman beyefendinin, toplumsal hafýzayý toplumsal onur ile birlikte yadetmesi de tesadüf olmasa gerek... Dün Osmanlý'yý çökertmekti hedefleri, bunu engelleyen Son Halife 2. Abdülhamid'di... Bugünkü hedefte ise Türkiye'yi durdurmak var. Bu hain emellerini bozduðu, Dünya 5'ten büyüktür diye diklendiði için aleyhindeler Tayyip Erdoðan'ýn... Ülkemizin bekasý, siyasi veya kiþisel muhalefetlerimizin önünde durabilmelidir. Biz bunu baþarabiliriz.