Yaðan yaðmur bile sosyal medyada kavga çýkarýr bizim ülkemizde. Yeminli muhalifler yeni yapýlan binalar nedeniyle altyapý yetersiz kalýyor der, Karþý taraf hemen muhalefete dair belediyelerin olduðu yerlerdeki su baskýnlarýnýn fotoðraflarýný paylaþýr. Doðru olan bambaþka bir durum aslýnda.
Küresel ýsýnmayla beraber eskiden 1 ayda aldýðýmýz toplam yaðýþý þimdi 2 saatte alýyoruz. Hal böyle olunca da zaman zaman su baskýný görüntüleri çýkýyor ortaya.
***
Ýsrail Gazze’de katliam yaparken farkýnda olmadan çok zor bir þeyi baþardý. Yaðmurdan sonra bile birbirine girebilen sosyal medya ahalisini birleþtirdi.
Türkiye’nin insanlýk dramlarý karþýsýnda ayýplý anýlarý vardýr. Mesela zamanýnda Bosna’da yaþanan drama dini hassasiyeti fazla olan insanlar ilgi gösteriyor diye mesafeli duranlar olmuþtu. Benzer bir durumu Gazze’ye uygulanan tecrit ve diðer operasyonlarda da görmüþtük. Seçilmiþ Hamas Hükümeti’nin ideolojisini beðenmemekten ötürü 2008, 2009 katliamlarýný görmezden gelenler olmuþtu. Bu sefer öyle olmadý ama...
Þimdi sosyal medyada, yaðmur yaðdýðýnda yine kavga edecek insanlar, ayný þeyleri söylüyor, ayný tepkileri veriyor.
***
Geçen hafta da yazmýþtým, Ýsrail bir sürü zoru baþardý. Mesela daha önceki katliamlar sýrasýnda ortada duran El Fetih de bu operasyon sýrasýnda farklý bir tutum aldý ya da almak durumunda kaldý.
Sonra,Ýsrail sayesinde yýllar sonra Hitler denilen ruh hastasý için övgü dolu cümleler kuranlar da oldu.
En önemlisi Ýsrail’in bu katliam politikasýný eleþtirmenin antisemitizm olmadýðý da anlaþýldý. Sanýrým bu süreçte Ýsrail’e verilen en büyük zarar bu.
Dünya medyasýnýn haber karartma operasyonlarý da çok iþe yaramýyor zira sosyal medyada yaþanan vahþet tüm çýplaðýyla paylaþýlýyor.
***
Durduk yerde olmadý tüm bunlar. Savaþýn bile bir ahlaký bir kuralý vardýr. Ýbadethane, hastane, okul hedef alýnmaz, siviller göz göre göre öldürülmez.
O yüzden Gazze’de yaþanan savaþ deðil katliam ve bu öyle bir katliam ki, Yaðan yaðmurdan bile kavga sebebi çýkarabilen insanlar uzun zaman sonra ilk kez ayný þeyi söylüyorlar.