Gazze bugünkü Filistin’in iki parçasýndan biri. Ýsrail ile Mýsýr arasýnda, Akdeniz kýyýsýnda bir þerit gibi uzanýyor. Uzunluðu sadece 41 km, derinliði ise 6-12 km. 365 km’lik bu küçük arazi 1,7 milyon insana ev sahipliði yapýyor ve nüfus her yýl % 3.2 oranýnda artýyor.
Gazze, Altý Gün Savaþlarý’nda (1967) Ýsrail’in eline geçti ve 2005’e kadar iþgal altýnda kaldý. 2005 yýlýnda Ýsrail tek taraflý olarak güya Gazze’den çekildi. Gazze sokaklarýnda artýk Ýsrailli asker yoktu, ama Ýsrail bu küçük arazinin tüm deniz ve hava kontrolünü ve sýnýr geçiþlerini elinde tutmaya devam etti. Baþka bir deyiþle Gazze bir tür açýk hava hapishanesine döndü. Hatta Ýsrail’in uygulamaya baþladýðý ambargo ve giriþ-çýkýþ engellemeleri nedeniyle hapishaneden bile beter oldu. O günden bugüne Gazze’ye týbbi malzeme ve gýda sokmak dahi büyük bir iþkenceye dönüþtü.
Ýsrail caný isteyince Gazze’yi havadan vuruyor. Askeri uçak ve helikopterler tespit ettikleri hedefleri keyfine göre yok ediyor. Bu saldýrýlarda pek çok sivil de hayatýný kaybediyor.
Gazze’nin çaresizliði
Hamas yönetimindeki Gazze’nin bu þartlar altýnda kendisini savunabilmesi mümkün deðil, çünkü dýþ dünya ile serbest baðlantýsý sadece Sina Çölü’nün (Mýsýr) altýndan geçen tüneller. Hamas’ýn bu tünelleri kullanarak bazý roket parçalarýný Gazze’ye soktuðu ve bunlarý birleþtirerek iptidai roketler yaptýðý biliniyor. Hamas füzelerinin önemli bir kýsmý ‘uçan çöp tenekeleri’nden farksýz, bu sözde füzeler ancak birinin baþýna denk gelirse zarar verebiliyor. Son dönemde Ýran’dan geldiði söylenen ve menzilleri Tel Aviv ve Kudüs’ü dahi bulan füzeler (Fecr 5) ise daha etkili. Nitekim Hamas son saldýrýlarda Ýsrail’e ait bazý uçaklarý vurduðunu söylüyor. Tel Aviv’e atýlan pek çok füze de Ýsrail füze savunma sistemi tarafýndan durduruldu.
Hamas belki ileride daha geliþmiþ füzeler elde edecek, ancak bu þekilde Ýsrail’i yenemeyeceði açýk. Attýðý füzeler Gazze’ye fayda saðlamazken Ýsrail’i daha çok tahrik ediyor ve uluslararasý kamuoyunda ‘terörist Gazze’ imajýný oluþturuyor. Hamas’ýn attýðý her füze Ýsrail’in elini rahatlatýyor, daha sert karþýlýk verme imkânýný saðlýyor. Buna raðmen Hamas füzelerden vazgeçmiyor. Bunun ilk nedeni attýðý füzeler sayesinde içeride güç kazanýyor olmasý. Ýkinci olarak Gazzeli, füze atmak dýþýnda baþka bir seçenek göremiyor. Bu füzeler sayesinde Ýsrail’de panik oluþturmayý ve uluslararasý kamuoyunun dikkatlerini üzerlerine çekmeyi umuyorlar. Ama nafile, bu iþ böyle olmaz.
Korku devleti
Ýsrail’e baktýðýmýzda ise Ýsrailliler Gazzelilerden bile daha fazla korkuyorlar. Çünkü bu devlet korkmak üzerine inþa edilmiþ. Her yandan düþmanla çevrili olduklarýný sanýyorlar. Gazze’den bu þekilde kurtulamayacaklarýný biliyorlar ama, vermeleri gereken tavizler onlar için ölüm gibi geliyor. Hatta bu tavizleri ‘günah’ ve ‘ihanet’ olarak görüyorlar. Bu nedenle sonsuza kadar Gazze’yi baskýlamaya kararlýlar.
Ýsrail diðer taraftan tüm sýnýrlarýný çit, beton ve çelik duvarlar ve diðer bariyerlerle çeviriyor. Örneðin Gazze’nin tüm sýnýrlarý çit ve çelik duvarlarla çevrili. Batý Þeria-Ýsrail sýnýrýnda da dünyanýn en büyük duvarlarýndan biri (700 km) inþa ediliyor. Ayný þekilde Ýsrail havadan gelebilecek füzelere karþý da Demir Kubbe adlý bir füze savunma sistemi geliþtiriyor. Yani Ýsrail hem karada, hem de havada duvarlar örerek güvenliðini saðlayabileceðini düþünüyor.
Ýsrail’in yaptýðý tam bir çýlgýnlýk. Ýsrail bu çýlgýnlýðý ABD’nin koþulsuz desteði ve Müslüman ülkelerdeki iç karýþýklýklar sayesinde sürdürebiliyor. Ýsrail her iki meselede de iþi þansa býrakmýyor: ABD baþkanlarýný Yahudi diasporasý ile baský altýnda tutuyor, Müslüman ülkelerde ise diktatörleri ve ordularýn içindeki Ergenekon benzeri yapýlarý destekliyor. Baþka bir deyiþle ABD ve Müslüman devletler özgürleþebilirse bölge dengeleri de deðiþebilir. Ama þurasý kesin, Ýsrail’e daha fazla füze atarak Filistin kurtarýlamaz.