İsrail ile gidişat Gazzeliler’in hayatını kolaylaştıracak

İsviçre ilginç bir buluşma noktası. Zamanında diplomatik ilişkileri olmayan Türkiye ile Ermenistan arasındaki görüşmelere de evsahipliği yapmıştı. Şimdi de İsrail ile görüşmeler İsviçre’de gerçekleşiyor.

Kamuoylarına bazı bilgi kırıntıları yansıyor. Medya ve sosyal medyada tartışmalar gerçekleşiyor. Türk dış politikasının İsrail dosyasında geri adım atılıyormuşçasına bir hava yaratıldı.

Oysa görüşmelerin gidişatına bakılacak olursa, Gazzeliler’in hayatını kolaylaştıracak adımların atıldığını söylemek gerekiyor.

Türkiye’ye Gazzeliler’e el uzatacak imkanlar gündeme gelecek gibi görünüyor. Her şey Türk dış politikasının öncelikleri ve Türkiye’nin çıkarları ve vicdanı arasındaki denge doğrultusunda gerçekleşiyor. Vicdanı olan bir dış politika izlendiğini hiç akıldan çıkarmamak ve bundan bir an bile şüphe etmemek gerekiyor.

Kamuoyuna henüz yansımamış gelişmeler, Türkiye ile İsrail arasında sürmekte olan görüşmelerde, Gazzeliler’in etrafındaki karabasanı ortadan kaldıracak ilerlemeleri içeriyor. Şimdilik bunu söylemekle yetineyim.

HAMAS Siyasi Büro Başkanı Halit Meşal ile son dönemde gerçekleşen görüşmelerde de İsrail ile Türkiye arasında sürmekte olan görüşmeler konusunda ortak bir tutum olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Sözün özü, Filistin tarafı da bu görüşmelerden kendi payına olumlu gelişmelerin yaşanacağından emin. Peki sosyal medyaya ne oluyor? Medyaya ne oluyor? Muhalefete ne oluyor?

Diplomasi denen şeyin ne olduğunu bilmiyorlar mı?

Biliyorlar bilmesine de, suyu bulandırsınlar, yeter onlar için.

Türk dış politikasının son dönemde yaşanan bölgesel gelişmeler nedeniyle bazı güncellemelere girmesi doğal. Ancak İsrail ile yaşanan süreci bu çerçevede düşünmemek gerekiyor, bunun da altını çizelim. İsrail’in uzun süredir Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek istediği aşikar. Masada bu müzakereleri sürdüren yetkililerin Türkiye’nin çıkarları ve vicdanının sesini dinleyerek adım attıklarını hiç akıldan çıkarmamalı. Ve her adımın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kontrolünde ve talimatları doğrultusunda şekillendiğinden de bir an bile tereddüt etmemeli.