İsrail ile ilişkilere Mavi Marmara ayarı

Küçücük bir kara parçasına sıkıştırılmış bir buçuk milyon insan en temel gıda maddelerinden bile mahrum bırakılmaktaydı. Sağlık hizmetleri ambargo yüzünden durmuş vaziyetteydi. 

Dünyanın gözü önünde bir buçuk milyon insan ölüme terk edilmişti Gazze’de.

İşte Mavi Marmara’da tecessüm eden insanlık vicdanı Müslümanıyla, Hristiyanıyla ve Yahudisiyle bu insanlık dramına dur demek için ilerliyordu.

Ablukayı delmek ve mazlumlara yardım ulaştırmaktan başka hedefi yoktu Mavi Marmara’nın. Amaç sadece insani yardımdı. Organizasyonun adı özellikle insani yardım konmuştu. Çünkü bu organizasyona her dinden insan katılmaktaydı. İnsanlığın ortak vicdanını temsil ediyordu Mavi Marmara.

Ama İsrail öyle değerlendirmedi. İnsani yönünü bir kenara iterek saldırmak için sadece İslami olduğunu ilan etti ve Filistinlilere yaptığının aynını Mavi Marmara’ya yaptı.”

***

Yaptı yamasına ama yaptığına da bin pişman oldu!

O günden beri Türkiye ile normalleşme yollarını zorlayıp duruyor.

Tabii ki Türkiye’yi çok sevdiği için değil, çıkarları için çırpınıyor.

Türkiye’nin sadece coğrafi konumu bile İsrail’i Türkiye ile iyi geçinmeye yetecek ehemmiyete sahip.

***

Gezi olaylarında, 17/25 Aralık kalkışmasında Erdoğan döneminin biteceğini vehmederek ukalalığını sürdürmedi değil.

İçinde bulunduğu güvenlik paranoyasıyla gazetecilere ve siyasilere  bile hava alanlarında çiğlik etmekten çekinmedi/çekinmiyor!

En büyük insanlık suçu olan işgali devam ettirirken utanmıyor!

***

Batı 14 yıldır büyüyen gelişen ve bölgesel güç haline gelen Türkiye’nin eski haline dönmesini arzuluyor. Türkiye’nin enerjisini harekete geçiren iktidarlardan kurtulmak için el altından bütün şer odaklarını desteklemekten çekinmiyor.

Buna rağmen direnen ve yıkılmayan bir iradeyle karşılaşınca da şantaja başvuruyor. ABD ile birlikte destekledikleri İsrail’in işgalini, hak ihlallerini ve zulmünü görmeyip yüz sene önceki tarihi olaylar sebebiyle Türkiye’yi mahkûm etmeye çalışıyor.

Birilerinin zannettiği gibi bunların hiçbiri Türkiye’nin köşeye sıkıştığını göstermiyor. Aksine dünyanın Türkiye’ye olan ihtiyacını netleştiriyor.

Avrupa mülteci akınının oluşturduğu korkuyu üzerinden atmak için debeleniyor. Soykırım kararları ellerindeki son koz.

Vize muafiyeti konusunda cumhurbaşkanı Erdoğan’ın restinden sonra güya karşı atak geliştiriyorlar ama nafile. Göreceksiniz Türkiye’nin bütün şartlarını eninde sonunda kabul edecekler!

***

Aynı sıkıntı İsrail için de söz konusu.

İsrail’in en büyük doğalgaz sahası olan Leviathan ve Tamar’da  yaklaşık 800 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu tahmin ediliyor.

Bu gazın taşınması ve dünya pazarlarına arzı içi en iyi ve en uygulanabilir güzergâhın Türkiye olduğunu söyleyen İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, fizibilite çalışmalarının özel sektör tarafından tamamlandığını Türkiye ile enerji işbirliği anlaşmasına ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Söylüyor söylemesine de Mavi Marmara baskınından buyana ilişkilerin hangi düzeyde olduğu ortada.

Türkiye’nin üç şartı biliniyor. Özür, tazminat ve ablukanın kaldırılması. İlk iki şartı kabul eden İsrail göreceksiniz üçüncü şartı da kabul edecek.

Yani Gazze üzerindeki abluka büyük oranda kalkacak ve Gazze halkı Türkiye’nin kararlı tavrı sayesinde nefes alacak.

6. yılında hedefine ulaşan Mavi Marmara’yı minnetle anıyor şehitlere rahmet diliyorum.