Eðri oturalým, doðru konuþalým. Ýslam âlemi Ýsrail gibi küçük bir devlet karþýsýnda kelimenin tam anlamýyla çaresiz bir durumdadýr. Ýsrail, kedinin fareyle oynadýðý gibi Filistinlilerle oynuyor. Batý Þeria’nýn etrafý beton duvarlarla örülüyor, adeta Filistinlilerin elleri kollarý baðlanýp, aðýzlarýna da bant çekiliyor. Gazze deseniz kum torbasý gibi, Ýsrail nasýl isterse öyle dövüyor. Ve Müslümanlar onlarca yýldýr bir þey yapamýyor... Hukuk çiðneniyor, çocuklar katlediliyor, haksýz yere topraklar iþgal ediliyor, insanlarýn en temel haklarý ayaklar altýna alýnýyor, ama bizler hiçbir þey yapamýyoruz...
Kabul edelim, Ýslam ülkeleri utanç verici bir halde... Irak’ta ve Suriye’de Müslümanlarýn derdi diðer Müslümanlarý nasýl katlederim... Lübnan paramparça... Ýran’ýn tüm planlarý Körfez, Irak ve Suriye üzerinde nüfuz kurmak üzerine. Türkiye ‘Ýsrail-sever cuntacýlar’dan daha yeni yeni kurtulmaya çalýþýyor. Mýsýr’da Ýsrail’in kuklasý Hüsnü Mübarek rejimi hala tam olarak yýkýlamadý, ‘Mýsýr derin devleti’ seçilmiþ baþkana karþý sinsice bekliyor...
Kimimiz ise çaresizliðimizi sosyal medyada attýðýmýz tweetlerle, e-postalarla rahatlatmaya çalýþýyoruz. Aslýnda Hamas’ýn yaptýðýnýn da bundan bir farký yok. Hamas nereye düþeceðini bile bilmeden Ýsrail topraklarýna gönderdiði etkisiz roketleriyle sadece kendisini rahatlatmaya çalýþýyor sanki...
Neden bu çaresizlik?
Peki, neden bu kadar çaresiziz? Tüm suç ABD ve Batý’da mý? Ýsrail Amerika’nýn desteðini arkasýna aldýðý için mi bu kadar hoyrat, bu kadar vahþi? Yoksa asýl sebep bizlerin cehaleti, sefaleti ve eksikliði mi? Ýsrail’e ve Batý’ya küfrederek düze çýkacaðýmýz ümidiyle daha kaç on yýllar geçecek, daha kaç canlar yanacak?
Kabul edelim, Ýsrail’in katliamlarý karþýsýnda utanýlasý bir çaresizlik içerisindeyiz. Bu çaresizliðimizin asýl nedenleri ise daha çok bizimle ilgili:
Ýlk neden birlik olmamamýz. Katledilmek için Ýsrail’e ve ABD’ye ihtiyacýmýz yok aslýnda. Suriye, Irak ve Afganistan parçalanmýþlýðýmýzýn sadece birkaç örneði. Filistin’de bile Hamas ile El Fetih birlikte hareket edemiyor. Býraksanýz Suudi Arabistan ile Ýran birbirini bir kaþýk suda boðacak vs. vs.
Ýkinci olarak kendi insanýmýza saygý göstermiyoruz, demokrasi ve insan haklarý ayaklar altýnda geziniyor. Öylesine eli kanlý diktatörlerimiz var ki, Ýsrail’i aratmazlar. Hüsnü Mübarek’in, Saddam’ýn veya Esad’ýn hapishaneleri Ýsrail hapishanelerinden daha mý iyiydi sanýyorsunuz?
Üçüncü neden, baðýmsýz olmayýþýmýz. Ergenekon gibi gayri-milli çeteler sadece bizde deðil, Mýsýr’dan Cezayir’e, Ürdün’den Körfez’e kadar neredeyse tüm Müslüman ülkelerde var. Hal böyle olunca halkýn iradesi milli savunmaya yansýmýyor. Bakýnýz bizim 28 Þubatçýlara. Biliyorsunuz sözde Türkiye’nin askeri olan bu generallerimiz kendi hükümetinin iradesine raðmen Ýsrail ile can ciðer kuzu sarmasý idiler.
Dördüncü ama belki de en önemli neden ise eðitime, bilime, kýsacasý akla yeterli hürmeti göstermeyiþimiz, gerektiði gibi önem vermeyiþimiz. 5.9 milyon nüfusu olan Ýsrail’in bilimsel yayýn sayýsý 22 Arap ülkesinin yayýnlarýnýn toplamýndan bile daha fazla. Bazý Müslüman ülkelerde kadýnlarýn % 75’i okur yazar bile deðil. Bunca cehalet elbette hak ediyor bunca sefaleti.
Kýsacasý iþin sýrrý hukuka, emeðe, dayanýþmaya, iþbirliðine, iletiþime, bilime, akla ve en önemlisi kendi insanýmýza saygý duymamamýzda, bunlara yatýrým yapmamamýzda saklý. Biliyorum bu sözlerim birilerine ‘beylik laflar’ gelecek ve uygulanmasý zor bulunacak. Belki de birileri “bunlarý yapmamýz için onlarca yýl gerekir, Filistin’i böyle kurtaramayýz” diyecek. Fakat hayat böyle ve belli kurallarý var. Siz gözünüzü yumduðunuzda o kurallar deðiþmiyor. Sýrf siz baðýrýp çaðýrýyorsunuz diye zalimler kahrolmuyor.