Amerikan yönetimi, her yýl 24 Nisan’da Ermeni iddialarýndan yola çýkarak (ki, bu trajedinin tarafsýz akademisyenler tarafýndan arþivler üzerinden açýklýða kavuþturulmasýný da isteyen biziz) tepemizde “soykýrým” kýlýcýný sallandýrýyor ama, ABD Dýþiþleri Bakanlýðý sözcüsü Psaki, nedense, konu Ýsrail’in Gazze politikasýna gelince, topu taca atmayý tercih ediyor...
Gazze: Irkçýlýk politikasý...
Gençler pek hatýrlamaz, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 1948-1993 yýllarý arasýnda “ýrkçý beyaz azýnlýk” (Apartheid) rejimi vardý. Adý üstünde, azýnlýktaki beyazlar, çoðunluktaki siyahlarý köle olarak kullanýr, onlarý ülkenin belli gettolarýnda abluka altýnda yaþamaya zorlarlardý... Bugün, Ýsrail’in Gazze politikasýna destek veren Amerika Birleþik Devletleri, 1948-1961 yýllarý arasýnda kendi güney eyaletlerinde de benzer ýrkçý kanunlar geçerli olduðu için bu uygulamaya ses çýkarmadý. 1961’den sonra da, Soðuk Savaþ koþullarýnda Güney Afrika’nýn önemli bir müttefik olduðunu düþünen dönemin Baþkaný Richard Nixon ve Dýþiþleri Bakaný Henry Kissinger bu ülkeyle güçlü iliþkiler kurmanýn yolunu açtýlar. Ayný politika Ronald Reagan döneminde de devam etti. Þimdi sýký durun, Nelson Mandela’nýn lideri olduðu Afrika Ulusal Kongresi, ýrkçý beyaz azýnlýk yönetimi boyunca, Washington tarafýndan “terörist örgüt” olarak nitelendi. Týpký bugünün HAMAS’ý gibi...
Mandela hangi küresel gücün desteðinde 27 yýl hapiste tutuldu? ABD ve Ýngiltere’nin... Öldüðünde, bizim “Afro-Beyaz” Obama göz yaþlarý içinde konuþmalar yaptý falan ama, geçiniz, Amerika, stratejik çýkarlarý doðrultusunda ýrkçý rejimlerle iþbirliði yapma genetiði olan bir devlettir...
Benzer senaryoyu þimdi Ýsrail’de yaþýyoruz... (Bu arada, 1967 sonrasýnda Ýsrail ile ýrkçý beyaz azýnlýk yönetiminin “stratejik ortak” haline geldiklerini, bu ortaklýðý, 1975 yýlýndaki Ýsrail-Güney Afrika Anlaþmasý ile taçlandýrýp, ortak nükleer silah üretimine kadar týrmandýrdýklarýný hemen hatýrlatalým.)
Ýsrail’in Gazze politikasý, ýrkçý beyaz azýnlýk yönetiminden çalýnmýþ bir “know-how”dýr, orada beyazlar siyahlara ne yaptýlarsa, Ýsrail de þu anda Gazze’deki Filistinlilere aynýsýný yapmaktadýr. Irkçý Güney Afrika’nýn abluka altýndaki zorunlu siyah yerleþim birimi Soweto’su, bugün Gazze olmuþtur.
Soykýrým giriþimi...
1948 tarihli Birleþmiþ Milletler Soykýrým Suçunun Engellenmesi ve Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi’nde soykýrým þöyle tarif ediliyor: “ulusal, etnik, ýrksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle giriþilen þu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaþam koþullarýnýn bunun grubun bütününe ya da bir kýsmýna getireceði fiziksel yýkým hesaplanarak kasti olarak bozulmasý; grup içinde doðumlarý engelleyecek yöntemlerin uygulanmasý; [ve] çocuklarýn zorla bir gruptan alýnýp bir diðerine verilmesi.”
Bu tanýma göre dönelim, Gazze’de ne yaþanýyor bakalým:
1. Ýsrail, farklý bir ulusal/dinsel grup olarak Filistinliler’in Gazze’de yaþayan bölümünü hedef aldý. Hukuktaki karþýlýðý “toplu cezalandýrma”dýr.
2. 2007 yýlýndan bu yana süren “Gazze ablukasý” Filistinliler’in yaþam koþullarýnýn fiziksel yýkýmý hesaplanarak kasti olarak bozulmasýdýr.
3. Ayný grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmektedir. Ýsrail operasyonlarýnda ölen Filistinli çocuklarýn dýþýnda, sað kalanlarýn çok aðýr travmalar yaþadýklarý açýk bir gerçektir.
4. Ýsrail operasyonlarýnda çok sayýda çocuðun ve genç kadýnýn öldürülmesi, ulusal/dini bir grubun çoðalma hakkýný elinden almaktadýr. Bunun bir ileri aþamasý çocuklarýn toplanarak baþka ülkelere daðýtýlmasýdýr.
Ýsrail, Gazze’de, Filistin halkýnýn bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle giriþimlerde bulunmaktadýr.Ülkenin ýrkçý liderlerinden Avigdor Lieberman, Gazze politikalarýný her açýklamasýnda “temizlik” olarak adlandýrmaktadýr.
Bitmedi... Gazze ablukasý, çocuklarýn ruhi çöküntüsünün yanýnda, eðitim ve saðlýk olanaklarýnýn “sýfýrlanmasý”na, gençlerin iþ bulamamasýna, bireysel yaþamlarýný sürdürme þartlarýnýn ortadan kalkmasýna, bir toplumun alt yapý, saðlýklý beslenme koþullarýnýn çökmesine neden olmaktadýr.
BM’nin tarifiyle bu, bir, “soykýrým”dýr...
Ýsrail’in ýrkçý politikacýlarýnýn (Yahudi ulusunun saðduyu sahibi insanlarý bu politikaya açýkça karþý çýkmaktadýr) iþlediði bu insanlýk suçuna, ne yazýk ki, Refah Kapýsý’ný kapatarak bir Arap/Müslüman toplum, Mýsýr da ortak olmaktadýr.