Ýsrail

Nüfusu, Araplarý çýkardýðýnýzda sadece 4.5 milyon...

Kendisi yapay bir ülke... Avrupa’dan, Rusya’dan daha bilmem nerelerden kopup, zorla Müslüman Araplarýn topraklarý üzerinde kendilerine devlet kurdular...

Ýsrail’in tarihi Araplarýn aþaðýlanma ve utanç tarihi gibi... Tel Aviv’in sillesini yemeyeni kalmadý gibi... Suriye, Mýsýr, Ürdün vs. hepsi birleþtiler de yine de yenemediler...

Ýsrail, Ürdün’ü parmaklarýnda oynatýyor. Mýsýr’da Sisi yoluyla darbeyi planlayan ve uygulatan baþaktör büyük oranda Ýsrail’di. Ýsrail’in Arap ülkelerindeki olaðandýþý gücüne daha pek çok örnek verilebilir... Bizde de 28 Þubat’ýn önemli karargahlarýndan biri de Tel Aviv deðil miydi...

Ýsrailli ajanlar canlarý ne zaman isterse Tahran’da, Abu Dabi’de veya Bükreþ’te adam öldürüyor da dünyanýn gýký bile çýkmýyor...

Ýsrail’in tarihi sadece Araplarýn deðil, tüm Müslüman dünyanýn utanç ve aþaðýlanma tarihidir. Ýsrailli askerler yakaladýklarý bir Filistinlinin kollarýný taþla kýrdýlar da, kim buna dur diyebildi?

Bugün Gazze büyük bir açýk hava hapishanesi... Ne limanlarý var, ne de havaalanlarý... Bebeklerin mamasý da, hastalarýn ilacý da Ýsrail’in insafýna baðlý... Batý Þeria ise Gazze’den beter... Aþaðýlanma ve iþkence rutin...

Peki, Ýsrail tek baþýna bu gücü nereden buluyor. Irak’ta, Suriye’de ve daha birçok yerde birbirine aslan kesilen Müslümanlar Ýsrail’e karþý neden hiçbir þey yapamýyorlar?

Cevap basit aslýnda, çünkü sorun Ýsrail deðil Müslümanlarýn bizzat kendisi. Akif’in dediði gibi, “Müslümanlýk nerde! Bizden geçmiþ insanlýk bile...”.

Þimdi sormak gerek, Filistin Ýsrail’den kurtulsa ve düþse Esad’ýn eline, ya da Sisi’nin eline, çektikleri zulüm bitecek mi? Bitmeyecek. Yine dönelim Mehmet Akif’e, “Âlem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!”

***

Peki, küçücük Ýsrail tüm Müslümanlarý aþaðýlamayý nasýl baþarýyor? Bana “ABD sayesinde” demeyin, çünkü o destek de yine kendi baþarýlarý. ABD nüfusunun % 2’sini bile oluþturamamalarýna raðmen Amerikan gücünü adeta parmaklarýnda oynatýyorlar...

Ýþin sýrrý eðitimde ve birlik olmakta. Yalnýz olduklarý hissiyle Museviler, en azýndan temel konularda dayanýþma gösteriyorlar. Oysa bir Müslüman dünyadan bahsetmek bile kolay deðil.

Ýkinci sýr ise eðitimde saklý. Museviler dünyanýn neresinde olurlarsa olsunlar önce eðitim diyorlar, sonra eðitim diyorlar, ondan sonra da eðitim diyorlar. Bugün Müslüman ülkeler arasýnda okuma-yazma oranýnýn % 50 olduðu ülkeler bile var. Bizler okuma-yazma öðrenmeyi baþarý sanýrken, OECD verilerine göre Ýsrail dünyanýn eðitim seviyesi en yüksek ikinci devleti oldu. Ýsrail nüfusunun yarýsý üniversite mezunu. Ýlk sýrada Kanada var, Ýsrail’i Japonya izliyor. Ýlk 10’da bir tek Müslüman ülke bile yok...

Moralleri bozmak istemem. Gelecek için karamsar da deðilim... Ancak baþarýnýn yolu belli ve bu yol uzun ve meþakkatli bir yol... Artýk kiþileri ve olaylarý tartýþmayý bir yana býrakalým. Kendimize doðru dürüst bir yol haritasý çizelim... Herkesin saygý duyduðu yasalar, ilkeler ve kurumlar olmaksýzýn baþarýlarýmýz hep geçici olacaktýr. Bizler Batý’yý yakalýyoruz derken, geliþmiþ dünya bir serap gibi yine uzaklarda belirecektir. Tüm bu söylediklerimizin çaresi ise, eðitimde gizlidir.