İsrail’in başkenti Kudüs mü oluyor?

Amerikan Başkanı Donald Trump’ın kampanya döneminde vaat ettiği, “İsrail’in başkent olarak Kudüs’ü tanıyacağı” meselesi giderek daha da ciddiyet kazanmaya başladı.. Yeni büyükelçi Yahudi avukat David Friedman’a verilen görev de sürecin tartışmalı bir yöne doğru evrileceğinin açık göstergesi.. Bu tartışmalarla birlikte, şöyle garip bir algı da yükseltildi; “.. bakın ‘kazansın’ diye can attığınız Trump gelir gelmez ne yapıyor?”..  Sanırsınız seçim döneminde Zonguldak’ta, Kastamonu’da falan Trump kampanyaları tertiplendi.. Arkadaş, Trump, Clinton yahut herhangi başka birisi.. Türkiye’nin doğrudan ilgilendiği isimler değil hiçbiri.. Türkiye’nin kendi öncelikleri var..  Ve bu öncelikleri kim gözetiyorsa ona yaklaşmakta kim düşmanca tavır alıyorsa ona göre pozisyon güncellemekte özgür. Obama ile çıkarlarımızın örtüştüğü dönemler oldu, ayrıldığımız dönemler oldu.. Trump için de aynı şey söz konusu. Kimse merak etmesin.. Eğer çıkar da; “..Biz artık PKK’nin Suriye kanadı PYD’ye silah desteğini kesiyoruz..” derse.. Çıkar da; “.. ABD için Osama Bin Laden neyse Türkiye için de FETO’nun aynı anlama geldiğini biliyor ve ona göre işbirliği yapıyoruz..” derse, Türkiye gibi güçlü bir müttefiki yanına almış olur.. Ama çıkar da Türkiye’ye rağmen, Doğu Kudüs’e büyükelçilik binası diker ve bunu da gösterişli bir törenle dünyaya reklam ederse, elbette mazlum Filistin halkının ağabeyi Türkiye Cumhuriyeti devleti gereken tepkiyi gösterecektir.. Bu konuya bir minik de hatırlatma yapalım.. 

1) İsrail için zaten (birleşik) Kudüs, başkent konumunda.

2) ABD zaten 1995 yılında kongresinden bu başkenti tanıma kararını geçirmiş halde..

Afrika’da FETÖ

Cumhurbaşkanımızın; Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar’dan oluşan Afrika turu devam ediyor.. Ziyaretin en önemli ayağını şüphesiz FETÖ ile mücadele oluşturuyor.. Bu coğrafyaya onları getiren güç, öyle bir tahkim etmiş ki, kazıyıp atmak tek seferde mümkün olmuyor.. Evet yapılması gereken FETÖ okullarının doğrudan Maarif Vakfı’na devredilip, el sıkışılmasıydı.. Ama öyle olmadı.. Arz edeyim.. Tanzanya’da ikisi Zanzibar’da 8’i Tanginika’da olmak üzere 10 FETÖ okulu var.. Ve üzgünüm ki hâlâ faaliyetlerine tam gaz devam ediyorlar.. FEZA Vakfı bünyesindeki Işık okulları.. Buradaki büyükelçimiz Yasemin Eralp’e sorduğumuz zaman, Tanzanya’nın, FETÖ konusunda Türkiye’nin hassasiyetini paylaştığını söylüyor.. Ancak kendimiz gidip baktığımız zaman gördüğümüz manzara hiç de öyle değil.. Kimsenin bir şey paylaştığı falan yok.. Okullar tam kapasite çalışmaya devam ediyor.. Peki ama neden?.. Çünkü bu FETÖ denilen aşağılık yapı, zinciri öyle bir kurmuş ki, buradaki okullar ülkenin kaymak tabakasını tam anlamıyla avucunun içinde tutuyor.. Önemli siyasetçilerin, bürokratların, güçlü isimlerin çocukları bu okullarda.. Bu bağ, işte tam da bu nedenle bu okullara dokunulmazlık sağlıyor. Peki ama çaresi ne?.. Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük devlet.. O kadar söyleyeyim..