Gündem yoðun. Afrin’de saha temizliði sürüyor. Akkuyu Nükleer Santrali inþaatýna start veren Türkiye küresel oyunda bir üst lige çýkýyor. Ankara’da dün Türkiye-Rusya-Ýran üçlü zirvesi yapýldý. Trump’ýn Suriye’den çekilme yönündeki açýklamasý tartýþýlýyor. Fransa’nýn Suriye’ye gecikmiþ ilgisi soru iþaretleri yarattý. Bunlarýn hepsi üzerine mercek tutulmasý gereken konular. Ancak bu hafta güneyimizde geliþen ve Ankara’yý da yakýndan ilgilendiren bir baþka konuya eðileceðim.
Ýsrail askerleri geçtiðimiz hafta Büyük Dönüþ Yürüyüþü’ne katýlan Filistinlilere karþý gerçek mermi kullandý, 18 sivil hayatýný kaybetti. Bu olay büyük bir infial uyandýrdý. Ancak Ýsrail geri adým atmýyor. Konjonktürel nedenler Netenyahu kabinesini cesaretlendiriyor.
Bu nedenleri birkaç baþlýkta sýralayabiliriz. Büyükelçiliðini Tel Aviv’den Kudüs’e taþýma kararý alan Trump yönetimi Ýsrail’in arkasýndaki en önemli destek. Tel Aviv yönetimi Suriye’den kaynaklanan kaotik belirsizliði daha fazla toprak kazanmak için kullanýyor. Ayrýca Tahran’ýn mezhepçi ve radikal politikalarý Suudi Arabistan, Birleþik Arap Emirlikleri ve Mýsýr’ý Ýsrail ve ABD’nin kontrolüne itiyor.
Bu nokta önemli. Çünkü bu ülkelerin Filistin’in geleceði konusunda anlaþtýklarý belirtiliyor.
Bunu ben söylemiyorum. Geçtiðimiz günlerde kapalý bir toplantýda dinlediðim Arap politikacýlar söylüyor. Bu anlaþma geçtiðimiz günlerde “Yüzyýlýn anlaþmasý” olarak duyuruldu ve bazý maddeleri basýna sýzdý. Ancak Arap politikacýlar sýzan maddelerin tabloyu tam olarak yansýtmadýðýný söylüyor. Onlara göre anlaþma özetle þöyle:
- Gazze ve Refah hattý Mýsýr’ýn kontrolüne býrakýlacak.
- Kudüs Ýsrail’in baþkenti olacak.
- Batý Þeria, Ürdün’le konfederal bir yapý içerisinde yaþayacak.
Filistin’i parçalama anlamýna gelen bu planý Mahmud Abbas kabul etmiyor. S. Arabistan, BAE ve Mýsýr ise kamuoylarý nezdinde zor durumda kalmamak için bu anlaþmayý Filistinlilerin de onaylamasýný istiyor. Bu yüzden Abbas’ýn yerine bu anlaþmayý kabul edeceði düþünülen Muhammed Dahlan gibi bir ismi yönetime getirmeyi hedefliyorlar. Bunun için kendilerine birkaç aylýk takvim bile çýkarmýþlar.
Bu konunun Türkiye’yi yakýndan ilgilendiren bir boyutu daha var: ABD-Ýsrail planýnýn Kudüs ya da Filistin’i aþan boyutlarý bulunuyor. Trump Suriye’den çekileceðine yönelik açýklamalar yapsa da bu gerçekçi deðil. Beþ ülkenin Filistin konusunda sergilediði iþbirliði Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK’ya verilen destekte de karþýmýza çýkabilir. Trump’ýn “Suriye’de kalmamýzý istiyorsa S. Arabistan parasýný ödesin” çýkýþý bunun ilk iþareti.
Gelelim Afrin’e… Zeytin Dalý operasyonundan geriye kalan en önemli detaylardan biri terör tünelleriydi. Bunlar terör örgütünün yaptýðý tahkimatý gözler önüne seriyor. Teröristler o kadar çok tünel kazmýþ ki kimileri daha yeni keþfediliyor. Üstelik bu tüneller Afrin terörden temizlense de güvenlik açýðý doðuruyor. Peki, terör tünellerine ne olacak? Üst düzey bir askeri yetkili anlattý: Afrin’de öncelik mayýn ve EYP’lerin temizlenmesi. Sivillerin Afrin’e dönebilmesi için bu çok önemli. Daha sonra tüm enerji yaþam koþullarýnýn düzeltilmesine harcanacak. Sivillerin temiz su kaynaðýna ulaþmasý önceliðimiz olacak. Üçüncü aþamada sýra tünellere gelecek. Hepsini yýkacaðýz.
Cumhurbaþkaný Erdoðan birçok kez yalanladý ancak erken seçim iddialarý dinmek bilmiyor. Bu durumun Erdoðan’ý rahatsýz ettiði anlaþýlýyor. Nitekim Erdoðan mesaj vermek için bu kez partisinin en üst karar alma organý MYK’yý seçmiþ. Pazartesi günü parti yönetimine bu mesajý, üstelik þu vurguyla net bir þekilde vererek erken seçim söylentisine son noktayý koymuþ: “Böyle bir þey OL-MA-YA-CAK.”