Ýsrail'in yeni Gazze operasyonu, bir savaþtan daha fazlasýný ima ediyor. ABD baþkanlýk seçimleri sýrasýnda da defalarca dile getirilmiþti. Obama yönetimi Ýsrail'deki hükümetin politikalarýndan memnun deðil, her ne kadar bugünlerde yapýlan açýklamalar Ýsrail'in güvenliðini esas alan bir ABD görüntüsü verse de, bu koþulsuz bir destek anlamýna gelmiyor.
ABD açýsýndan Ýsrail'in güvenliði ve bekasýnýn yaþamsal önemde olduðuna kuþku yok. Ancak ABD, Ýsrail hükümetinin bu biçimde davranmaya devam ederse kendi kendisini mahvedeceðinden endiþe ettiði için güvenlik vurgusu yapýyor. Diðer bir ifadeyle ABD, Ýsrail'i politika deðiþikliðine gitmezse güvenliðini daha fazla tehlikeye sokacaðý yolunda uyarýyor.
Ýsrail ise Obama yönetiminin Türkiye'deki AK Parti, Mýsýr'daki Mursi ve Suriye'deki muhalefet koalisyonunu destekleyen politikasýna karþý çýkýyor; bu destek Ýslami referanslarý olan yönetimlerin desteklenmesi olarak görülüyor. Dolayýsýyla diyalog kurulamayacak rejimler tarafýndan çevrelenme hissi yaþadýðýný belirtip, hem bu komþularý ile belki yeniden bir iliþki kurulmasýnýn aciliyetine dikkat çekiyor, hem de esas tehlike olarak gördüðü Ýran'a iþaret ediyor.
***
Gazze operasyonlarýnýn baþkanlýk seçimlerinin hemen sonrasýnda baþlamasý, ABD'ye Ýsrail'e raðmen politika yapamayacaðý uyarýsý anlamýna da geliyor. ABD, Ortadoðu'daki varlýðýný Türkiye ve Mýsýr ittifakýna dayamýþ gibi gözükürken, Ýsrail ABD desteðinin kendisine odaklanmasýný zorluyor; bu yapýlmadýðý takdirde de tüm Ortadoðu'da yeniden ABD düþmanlýðýný yaygýnlaþtýracak faaliyetlere devam edeceðini ve sonunda ABD'yi de karar vermeye zorlayacaðýný bildirmiþ oluyor.
Bununla birlikte, anlaþýldýðý kadarýyla Gazze operasyonlarýnýn tek muhatabý ABD deðil. Fransa, Suriye'nin yeni muhalefetini tanýdýðýný açýklayarak ve Birleþik Krallýk da bu muhalefetin liderlerini resmi konuk gibi aðýrlayarak Ýsrail'in hedefine girmiþ gibi gözüküyorlar. Öte yandan bu ülkelerin Filistin yanýnda yer alan bir siyasi duruþlarý olduðu da unutulmamalý.
Gazze ile birlikte Suriye'ye ait Golan tepelerinde de çatýþmalar oluyor; dolayýsýyla Ýsrail aslýnda iki cephede birden savaþým veriyor. Ýsrail, bir yandan ancak kendisinin tahammül edebileceði türden bir Filistin rejimine onay vereceðini ortaya koyarken benzer biçimde Suriye'de de kendisinin onaylamadýðý bir yönetimi rahat býrakmayacaðýný söylüyor.
***
Bu büyük oyun kapsamýnda Ýsrail'in esas vurgulamaya çalýþtýðý iki konu var. Bunlardan birincisi, terör. Ýsrail, terör saldýrýlarýna maruz kaldýðýný savunuyor ve meþru savunma hakkýný, örneðin týpký Türkiye gibi, kullandýðýný ileri sürüyor. Tartýþmaya son derece açýk bir konu olmasýna raðmen, terör üzerinden yürütülen bir siyasetin birçok ülkenin elini baðlayacaðýna kuþku yok.
Ýkinci vurgu ise esas Ýsrail düþmanlýðý yapan oyuncunun Ýran olduðuna yapýlýyor. Hamas'ýn kullandýðý silahlarýn Ýran tarafýndan saðlandýðý, Suriye'deki Ýran yanlýlarýnýn Golan'da tahrikler yaptýðý ve yine Ýran yanlýsý Hizbullah'ýn Lübnan'ý ateþ topuna döndürebileceðini ortaya koymaya çalýþýyor. Bu yaklaþýmýn tümüyle yanýltýcý olduðu söylenemez; Ýran'ýn Ýsrail'e hata yaptýrmaya çalýþtýðýna kuþku yok.
Bu koþullar, ABD ile iþbirliðine yatkýn Sünni iktidarlar ile Ýsrail'i aslýnda ayný çizgide buluþmaya zorluyor. Ancak öte yandan Gazze operasyonlarý, Müslüman iktidarlarýn Ýsrail ile iþbirliðinin önünde engel oluþturuyor. Ýçinden çýkýlmasý zor gibi gözükse de muhtemelen Türkiye, Mýsýr, Ýsrail ve yeni Filistin, aralarýna yeni Suriye'yi de alarak bölgede bir rejim arayýþýna girecekler. Dolayýsýyla konunun kilitlendiði yer yeniden Filistin olmuþ durumda; ancak bu sefer meseleye dahil oyuncularýn tek kaygýsý Arap-Ýsrail meselesi deðil; arada bir de Ýran bulunuyor.