İsrail’in kanlı hesapları

İsrail’in Gazze’ye son saldırısı iktidar partisinin seçim hesabına bağlanıyor. İsrail’de yönetimde bulunanların insan hayatı üzerinden seçim hesabı yapabilecek tipte politikacılar olmasından kaynaklanan bir yorum bu.

Netahyahu-Liebermanikilisi ocak ayında yapılacak seçimden güçlenerek çıkmak istiyor; önümüzdeki dönem İsrail için hayati önem taşıyor çünkü... ‘Arap baharı’ birkaç ülkede İsrail’e öncekilerden farklı bakan yeni kadroları işbaşına getirdi. Komşusu Mısır’da sözgelimi... Suriye’deki iç-savaşın ortaya çıkaracağı tablo da İsrail’i endişelendiriyor. Bir diğer komşu olan Ürdün’de de kitleler rejim değişene kadar yatışacağa benzemiyor...

Türkiye’yle sınırı yok, ama kendisini diplomatik olarak tanıyan ‘ilk’ ve uzun yıllar tek Müslüman ülkeyle iyi ilişkiler her zaman önem taşımıştır İsrail için; dışarıya verdikleri izlenim ne olursa olsun, şimdiki durum rahatlarını kaçırıyordur.

Ya Barack Obama’nın yeniden başkan seçilmesi? İsrail’in ABD’deki bütün dostları Mitt Romney’in ardında saf tutmuş, Netanyahu da gönlünün kimden yana olduğunu belli etmişti. Dört yıl daha Beyaz Saray’da Obama’nın oturacak olması İsrail için ciddi bir kaygı sebebi.

Seçim yorgunluğunu üzerinden atamamış ve yeni dönem politikalarını belirleme fırsatı bulamamış Obama’ya bir sürprizdi Gazze saldırısı... Yeni cumhurbaşkanına ve yönetim tarzına alışmaya çalışan Mısır’ı ve terörle cebelleşen Türkiye’yi oldu-bittiye muhatap etme hesabı da sırıtıyor saldırılarda...

İsrail’e hâkim düşünce tarzını bilesiniz diye, dünkü Jerusalem Post’tan “Mısır ve Morsi ne yapar?” sorusuna cevap arayan bir değerlendirmenin spotunu aktarayım: “Mısır cumhurbaşkanı İsrail’e karşı seleflerinden daha keskin görünmek ister; ama ülke içinde yaşanan sayısız sorun yüzünden ilişkilerin daha da kötüye gitmesinin çıkarına olmadığını da bilir.”

Kimbilir, İsrail’in daha başka ne gibi siyasi ve zamanlama hesapları söz konusudur.

Gazze’ye düzenlediği ‘hedefi belli’ bir saldırıydı İsrail’in ve hedef Hamas’ın askeri kanadı Al-Kasım Tugayları’nın lideri Ahmed Jabari’ydi. İsrail Hamas liderlerinden Yahya Ayyash’ı (5 Ocak 1996), Şeyh Ahmed Yassin’i (22 Mart 2004), Abdulaziz Al-Rantisi’yi (17 Nisan 2004), Adnan al-Ghoul’ü (21 Ekim 2004), Nizar Rayyan’ı (1 Ocak 2009) ve Saeed Sayyam’ı (15 Ocak 2009) da, Ahmed Jabari gibi, böyle nokta operasyonlarla öldürmüştü.

“Neden Jabari?” sorusunun cevabı İsrail gazetelerinin ilk gün yayımladığı bir fotoğrafa bakarak alınabiliyor: 2006 yılında bir tünelden geçerek İsrail’e girip sonraki beş yıl boyunca rehin tutulan Gilat Shalit adlı eri Gazze’ye getiren grubun lideriymiş Jabari... 2011 yılı Ekim ayında rehine erin İsraillilere iadesi sırasında çekilmiş fotoğrafta Shalit ile Jabari yanyana duruyor...

Noam Shalit, Gilad’ın politikaya meraklı babası, Jabari’nin öldürülmesi için, “Gerekli bir adımdı” demiş... “İntikam alındı” anlamında...

Hesabı ortada İsrail’in ve şimdiye kadar işitilen tepkiler yaptığının yine yanına kâr kalacağını gösteriyor; bu durumda Gazze’yi bombalamaya, öteki hedeflerini de ortadan kaldırmaya devam ederse şaşmamak lâzım.

Filistin’de olanlar insanlığın yüreğini dağlıyor.