Türkiye’nin yeni Ortadoðu hayalleri herkesin malumu: Türkiye vizelerin kalktýðý, her alanda iþbirliðinin ve etkileþimin geliþtiði, Avrupa Birliði benzeri, kalkýnmýþ, eðitimli, demokratik ve istikrarlý bir Ortadoðu hayal ediyor. Dilerseniz bir de Ýsrail’i memnun edebilecek Ortadoðu’ya bakalým:
-Ýsrail, Suriye’nin, Irak’ýn, Ýran’ýn, Mýsýr’ýn ve Türkiye’nin en az birkaç parçaya bölünmesini, bu ülkelerde sonu gelmez iç savaþlarýn yaþanmasýný ve bölgenin gazabýnýn kendisinden böylece uzak kalmasýný ümit ediyor; Ýsrail Kürtlerin 4 farklý ülkede, Ýsrail ve ABD’ye güvenerek, küçük ama çevrelerini rahatsýz edici devletleri olsun istiyor.
-Ýsrail Lübnan’daki iç savaþýn yenilenmesini, Hizbullah’ýn ve diðerlerinin baþýný kaldýramamasýný bekliyor; Ýsrail, Suriye’deki iç savaþýn uzun yýllar sürmesini, savaþýn sonunda ise Irak gibi zayýflamýþ bir veya birkaç devletin ortaya çýkmasýný istiyor.
-Ýsrail Ortadoðu’da demokrasiye karþý. Diktatörlerin iþbaþýnda kalmaya devam etmesini arzu ediyor. Çünkü demokratik seçimler Müslüman Kardeþler gibi Ýsrail karþýtý hükümetleri iþ baþýna getiriyor; Ýsrail Türkiye’de ve bölgede Ergenekon benzeri çeteleþmeleri kendi yararýna görüyor. Hükümetlerden çok ordularla çalýþmaya gayret ediyor.
-Ýsrail, Amerika’nýn týpký 2003 yýlýnda Irak’ta yaptýðý gibi Ýran’a da girmesini, Ýran’ýn mezhep ve etnik kökenli çatýþmalar içinde zayýflamasýný ve en nihayetinde parçalanmasýný en önemli stratejik hedefleri arasýnda görüyor.
-Ýsrail Mýsýr’dan Türkiye’ye, Suriye’den Ürdün’e kadar hiçbir bölge ülkesinin ekonomik kalkýnmada belli bir seviyeyi aþmasýný istemiyor. Çünkü Tel Aviv kalkýnan Müslüman devletleri her an Ýsrail’e zarar verebilecek hasýmlar olarak görüyor.
-Ýsrail’in kâbusu bölge ülkelerinin güçlenmesi, modern silahlarla donanmasý, en son teknolojilere ulaþmasý. Ýsrail’e göre eðitilmiþ ve milli kimlikleri güçlenmiþ bir Ortadoðu Ýsrail’in sonu olur. Ýsrail vizeler kalkmasýn, sýnýrlarýna yeni duvarlar örülsün istiyor.
-Ýsrail diðer devletlerde mezhepçiliði ve etnik ayrýlýkçýlýðý dýþ siyasetinin en önemli aracý sayýyor. PKK gibi terör örgütlerini iliþkilerinde kart olarak kullanmaktan çekinmiyor. Ýsrail’in güvenliði için belki de en iyi seçenek Ortadoðu’nun Þii-Sünni iç savaþýyla 50 yýl boyunca büyük ve kanlý bir çatýþmaya sürüklenmesi.
-Ýsrail Amerika’nýn Ortadoðu’da kendi ordusu gibi davranmasýný bekliyor. Bunun için ABD kamuoyunu manipüle ediyor, baþkanlýk seçimlerine karýþýyor, Kongre’de savaþ lobiciliði yapýyor.
-Ýsrail baðýmsýz, kalkýnmýþ, eðitimli ve güçlü bir Türkiye’yi de en büyük tehdit olarak görüyor ve bunu engellemenin hesaplarýný yapýyor.
-Ýsrail hukuku önemsemiyor. Ýnsan haklarý ihlallerini herkesin gözünün içine baka baka, hoyratça ve kimseyi ciddiye almadan yapýyor. Birini suçlu gördüðü zaman onun ailesini, akrabalarýný ve hatta mahallesindekileri de yok ediyor.
-Ýsrail Filistin’de kavganýn, geri kalmýþlýðýn ve eðitimsizliðin asla sona ermemesini ümit ediyor. Hatta mümkünse Filistin’de geçmiþte yaptýðý gibi etnik temizlik yapmanýn hesaplarýný yapýyor.
Listeyi uzatabiliriz. Ancak hiç kimse yukarýda saydýklarýmýza ‘yalan’ diyemez, Ýsraillilerin kendileri bile. Bu nedenledir ki Ýsrail’de ve Yahudi diasporasýnda sonu gelmeyen tartýþmanýn adý her zaman “50 yýl sonra Ýsrail diye bir devlet olacak mý” olmuþtur. Ýsrail her an yok olacakmýþ gibi, adeta uçurumun kenarýnda yaþamaktadýr. Bu nedenle savaþý sürdürmeye mahkûmdur.
Kýsacasý Siyonistler terör ve kan ile kurduklarý Ýsrail’i ancak terör ve kan ile yaþatabiliyorlar. Dincilik ile ýrkçýlýk karýþýmý olarak ortaya çýkan devlet ideolojisi Ýsrail’i savaþlar girdabýna sürüklüyor. Ýsrail’in bu girdaptan tek baþýna kurtulmasý ise imkânsýz.