ABD Suriyeli muhaliflere 45 milyon dolarlýk ek bir yardým daha yapma kararýný aldý. Karar silah yardýmýný içermiyor. Yardýmýn 15 milyon dolarý, çoðunluðu iletiþim ekipmanlarýndan oluþan ve öldürücü olmayan araçlarýn alýmýndan kullanýlacak. Geri kalan 30 milyon dolarlýk pakette ise yaralýlar ve savaþ kurbanlarý için battaniye, ilaç vs. var.
Amerikalýlar bu kararla birlikte muhaliflere 130 milyon dolar civarýnda yardým yaptýklarýný söylüyorlar ve bununla övünüyorlar. Fakat muhalifler cephesinde yaþanan tam bir hayal kýrýklýðý. Hatta son günlerde ABD ve Türkiye’nin muhalifleri yüz üstü býraktýðý dedikodusu yayýlýyor. Dedikoduyu yayan Esad Rejimi ve Ýran. Bu iddialar elbette doðru deðil, ancak özellikle ABD’nin yardýmlardaki gönülsüzlüðü her türlü dedikoduya inanmayý mümkün kýlýyor.
ABD sanki Suriye’de iç çatýþmanýn devam edebileceði miktarda yardým yapýyor, daha fazla deðil. Yani muhalifler tamamen yok olmayacaklarý kadar, ama Esad’ý da deviremeyecekleri kadar bir dýþ yardým alýyorlar. Ayný þekilde Birleþmiþ Milletler de çatýþmalarý durdurmaktan ziyade sadece devamýný temin edecek bir çaba sarf ediyor. Sanki uluslararasý toplum Suriye’de bir boks hakemi gibi davranýyor, taraflarý ayýrmaktan ziyade ‘adil bir savaþ’ sürmesi için gayret ediyor.
Ýsrail mezhepçiliðe oynuyor
Bu tavrýn en önemli nedeni Ýsrail. Ýsrail Suriye’de Esad’ýn düþmesinden ve yerine radikal bir Ýslami rejimin gelmesinden çekiniyor. Hatta Türkiye destekli bir Suriye dahi Ýsrail’i endiþelendiriyor. Diðer taraftan Ýsrail Esad’ýn iktidarýný yeniden ve güçlü bir þekilde restore etmesinden ve Ýran ve Irak ile birleþmesinden de mutlu olmuyor. Çünkü Esad Ýran’ýn desteði sayesinde iktidarýný korur ise bu durumda Ýran Lübnan’a kadar, yani Akdeniz kýyýlarýna ve Ýsrail sýnýrlarýna kadar geniþlemiþ olur.
Ýsrail için iyi seçenek Suriye’de iç savaþýn olabildiðince devam etmesi. Ýsrail için en iyi seçenek ise Suriye’deki savaþýn yayýlmasý ve bölgesel bir Sünni-Þii savaþýnýn baþlamasý. Hýristiyanlarýn mezhep savaþlarý Ortaçað’da 50 yýl, hatta 100 yýl sürebilmiþti. O kadar olmasa bile Þii-Sünni savaþý baþlatýlabilirse bu da en az onlarca yýl sürebilir. Özellikle Türkiye ve Ýran’ýn çatýþmasý Ýsrail’in uzun yýllar rahat etmesini saðlar.
Ýþin doðrusu Ýran da bu konuda Ýsrail’e gerekli yardýmý bilmeden de olsa saðlýyor. Ýran Ortadoðu politikasýný þu sýralar daha fazla Þiicilik üzerine kurmuþ durumda. Irak’taki tavrý Sünni Arap dünyasýný panikletecek kadar korkutuyor. Türkiye’ye karþý ise PKK’ya verdiði destek sabýrlarý zorluyor.
Ýsrail ve Batý’daki entelektüel ve sermaye baðlantýlarý þu sýralarda Arap Baharý’nýn sona erdiðini, Bahar’ýn El Kaide Kýþý’na döndüðünü iþliyor. Böylece Batý dünyasýnýn Suriyeli muhaliflere olan desteði gönülsüz hale getirilmiþ oluyor. Ayný baðlamda ABD seçimlerinde Ýsrailciler Obama’yý Suriye’de Türkiye’ye yardýmcý olmakla ve Ýsrail’i tehlikeye düþürmekle suçluyor.
Ýsrail bu konuda Suriye’nin Hýristiyan ve diðer azýnlýklarýndan da destek alýyor. Ülkenin radikal dinciler tarafýndan yönetilmesi korkusu çoðu zaman Esad Rejimi’nin müttefiki þeklinde yaþamýþ olan azýnlýklarý korkutuyor. Böylece Hýristiyan azýnlýklar Batý’da muhalifler aleyhine bir manzaranýn oluþmasýna katký saðlýyor.
Sonuç olarak Suriye’deki düðümü ABD seçimleri çözer gibi duruyor. Eðer Obama güçlü bir þekilde yeniden baþkan seçilebilirse ve Ýsrail’in örtülü tehditlerine meydan okuyabilecek gücü bulabilirse Suriye’de muhaliflere silah akýþý hýzlanacak demektir. Aksi taktirde Türkiye’nin veya bölgesel diðer güçlerin gayretleriyle bu savaþýn bitmesi zordur.
Nusayrilik
Uzun süredir kitap tavsiye etmiyorduk. Elimde antropolog Hüseyin Türk’ün Kaknüs Yayýnlarý’ndan çýkmýþ olan ‘Nusayrilik, Ýnanç Sistemleri ve Kültürel Özellikleri’ adlý kitabý var. Çalýþma daha çok Hatay ve çevresinde yapýlmýþ saha çalýþmalarýna dayanýyor. Günceli daha iyi anlamak için kaçýrýlmamasý gereken kitaplardan biri.