İsrail'in tasması

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan "Sahipleri İsrail'in tasmasını eline alsın!" dedi.

Ne hikmetse CHP milletvekili Namık Tan, Siyonistlerden bile erken davranıp, Fidan'ı eleştirdi.

Şaşırdık mı? Hayır!

Kendileri eski bir diplomat ya...

Bir de diploması dersi veriyor!

Ama bu ateş çemberinin ortasında kimsenin Amerikan ajandasını taşıyan birinin vereceği derse itibar edecek hali yok.

Hele hele, jeopolitik kırılmaların yaşandığı bir zamanda, Türkiye'nin 'Mavi Vatan'ına masal diyecek birinden, hiç yok!

Daha önce söyledim...

Yine söyleyeceğim... Türkiye, bölgesinde ne yaptıysa Amerika'ya rağmen yaptı.

Biraz daha ileri gideyim mi?

Amerika'nın İsrail konusundaki en büyük hayal kırıklığı "Türkiye'nin İsrail politikalarına karşı net tavır almasıdır."

Bunun için... Kendi coğrafyasına, tarihine yabancı, her yaptığı açıklama ile İsrail'e destek olan ve Amerikan dünyasına göbekten bağlı birinin bu hakikati fehmetmesini zaten beklemiyoruz.

İSRAİL'İN TASMASI AMERİKA'NIN ELİNDE

Bunu hepimiz biliyoruz.

Ama nasıl?

Artık güç dengeleri değişiyor.

Amerika, aslında kendisinin tesis ettiği hukukla savaşıyor bugün.

Daha açık bir ifadeyle kendi oluşturduğu düzenin altında kalma korkusuyla cinnet hali yaşıyor.

Yaşadığı kriz büyük çünkü.

Dolayısıyla roller değişiyor.

Tasma Amerika'nın elinde, lakin, İsrail sahibini bir kapana doğru sürükledi.

Onun için, kaos stratejisini devreye soktu Amerika.

Bir kere şunun altını çizelim:

Amerika, 1970'lerde petrol bölgelerini kontrol etmek için İsrail'i merkeze alarak şekillendirdiği Ortadoğu politikasını, "insansızlaştırma" dahil coğrafyayı yeniden şekillendirerek yeni bir aşamaya taşımak istiyor.

İSRAİL İÇİN TERÖR STRATEJİSİ

İsrail merkezli bir Ortadoğu için vekil örgütleri eliyle bölgede kaos stratejisini devreye soktu Amerika.

PKK/PYD'yi destekleyerek etnikçi ve kendi kurguladığı IŞİD üzerinde de mezhepçi terörü yaygınlaştırdı. Bu kaostan faydalanmak isteyen İran da vekil örgütlerini sahaya sürdü.

Gazze'yi bizden uzakta zannedenlerin anlamadığı, anlamak istemediği nokta burası.

İsrail'in Gazze'deki soykırım stratejisi bizzat Amerika tarafından şekillendirildi.

Bunu ben söylemiyorum... Eski bir Hudson Enstitüsü uzmanı Micheal Hudson söylüyor kendisiyle yapılan bir röportajda.

"Gaza: The Strategic Imperative" manşetli röportajda Hudson şöyle diyor:

"... bugün gördüğünüz şey sadece tek bir adamın, yani Netanyahu'nun işi değil. Başkan Biden'ın bir araya getirdiği ekibin işi. Jake Sullivan, Blinken ve tüm derin devlet, arkalarındaki tüm neocon grup, Victoria Nuland gibi kendisini Siyonist ilan etmiş birçok kişi. Ve on yıl boyunca Amerika'nın Yakın Doğu'ya hâkim olması için bu planın üzerinden geçtiler."

7 Ekim'den bu yana 40 bin insan bu kirli stratejinin kurbanı oldu.

Ne var ki, Amerika yine de istediğini alabilmiş değil.

Türkiye, özellikle Suriye'nin kuzeyindeki terör koridoruna bir kılıç gibi saplandı.

Öte yandan yine bölgede verdiği mücadele ile IŞİD'e amansız bir darbe indirdi.

Süreç devam ediyor...

ABD, PKK/YPG üyelerini kendi üs bölgelerine sevk ediyor bugünlerde.

İsrail'in bölgesel savaş stratejisinin bir parçası değilse ne bu!