Adnan El Ahmet… Arap dünyasýnda tanýnan ünlü bir galericiyken, ülkesi Suriye’yi tarumar eden savaþ nedeniyle beþ yýl önce Türkiye’ye göç etti. El Ahmet, burada da bildiði iþi yapmaya devam etti. Ýstanbul Þiþli’de küçük bir mekanda ‘Kelimat Sanat Galerisi’ni açtý. Sonra iþ yerini Kuzguncuk’a taþýdý.
Kelimat, hem Türk hem de Arap sanatýnýn önde gelen isimlerinin sergilerine ev sahipliði yaptý, yapmaya da devam ediyor. Geçenlerde gazetemize nezaket ziyaretinde bulunan El Ahmet, güzel bir haber de verdi. Kelimat Sanat Galerisi olarak, 17 Kasým’da Üsküdar’daki Baðlarbaþý Kültür Merkezi’nde ‘Çaðdaþ Arap Sanatçýlarý’ sergisinin açýlacaðýný duyurdu. Heykel, resim, seramik ve enstalasyonlarýn yer alacaðý bu sergide Ýstanbullu sanatseverler, Irak, Ürdün, Mýsýr, Sudan, Fas, Lübnan gibi ülkelerden gelen en güncel sanat eserlerini görme imkaný bulacak.
Adnan El Ahmet, ‘Benim Ýstanbul için bir rüyam var’ diyor. Nedir o rüya? El Ahmet yanýtlýyor: ‘Ýstanbul’a bir ham sanat müzesi açmak istiyorum.’
Ham sanat (art brut) nedir? 1944’e doðru ressam Jean Dubuffet tarafýndan ortaya çýkarýlan bu sanat kavramý genellikle, herhangi bir eðitim sürecinden geçmemiþ kiþilerin, hiçbir kurala tabi olmadan, baðýmsýzca ürettikleri eserleri tarif ediyor.
Ýlk ham sanat müzesi Lozan’da açýlmýþ. Bu þekilde dünyada dokuz müze var. Adnan El Ahmet, onuncu müzeyi Ýstanbul’da açabilmek için sponsor arayýþlarýný sürdürüyor, ortaðý Hüseyin Emiroðlu ile birlikte. Hatta bu uðurda 500-600 ham sanat eseri biriktirmiþ bile.
Dileriz, El Ahmet’in rüyasý bir þekilde gerçek olur. Böylesi bir müze Ýstanbul’a yakýþýr. Kim bilir ne gizli yetenekleri vardýr, çok çeþitliliði içinde barýndýran bu devasa þehrin.
El Ahmet, Ýstanbul’dan bahsederken zaman zaman duygulanýyor. ‘Savaþ baþladý, Türk kardeþlerimiz bize vatanlarýný açtý. Ben Ýstanbul’a geldim, Sultanahmet’e bakýp Halep’teki camiler için aðlýyorum. Kimi sokaklarda Osmanlý çeþmeleri görüyorum. Ne kadar sakin bir kültürün temsilcileriymiþ diye düþünüyorum o çeþmeleri gördükçe. Osmanlý çeþmelerinin suyu kesilince, o sakin kültür de tarihe karýþmýþ sanki. O çeþmelerden keþke su akmaya devam etse.’
O, Osmanlý çeþmeleri ki Ýstanbul baþta olmak üzere, Halep’e, Kudüs’e, Prizren’e, Þam’a elinin deðdiði bütün bir coðrafyaya suyla birlikte medeniyet taþýyordu.
O çeþmelerden nice geçmiþ gönüller kana kana þu içti ki, Suriyeli göçmen Adnan Al Ahmet’in göz pýnarlarýný, bugün dahi, hatýrasýyla dolduruyor.