Sermaye dediðimizde aklýmýza hemen ekonomi veya para geliyor. Oysa sermaye anlamý geniþ olan bir kavram. Zenginlik anlamýna da gelir. Zenginlik de sadece madde ve parayla sýnýrlý bir olgu deðil. Kanuni'nin þu dizelerinde ne kadar güzel ifade ediliyor!
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sýhhat gibi
Bir nefeslik saðlýk, huzur ve mutluluk en büyük devlettir. Devlet, zenginlik anlamýna geliyor burada. Türkçede, devlet kelimesini zenginlik manasýnda yaygýn bir þekilde kullanýyoruz. Biz de kültürel sermaye derken kültürel zenginliði kast ediyoruz. Para ve madde dýþýnda kalan zenginlik. Deðerler, anlamlar ve ilkelerle ilgili zenginlik. Sanat, tarih, þiir, bilim ve düþünce kültürel sermayeyi meydana getiren sermayedir. Sosyolog Bourdieu, kültürel sermaye ifadesini maddeye ve ekonomiye sýkýþmýþ bir anlamdan öteye taþýr. Medya, okullar, eðitim kurumlarý ve müzeler kültürel sermayenin ocaklarýdýr.
Ýstanbul, kültürel sermayesi olan bir þehir. Ýstanbul'un taþý topraðý altýndýr manasýnda demiyorum bunu. Metrekaresi büyük paralar eden tarafýndan da bahsetmiyorum. Bu tarafýndan dolayý yaðmalanmadan kurtulamýyor. Belki de kültürel sermayesini kaybettiði zaman bu yaðmacýlýk ortaya çýkýyor.
Nedir Ýstanbul'un kültürel sermayesi?
Büyük tarihi ve kültürel geleneðidir. Bizans'a ait surlar, kiliseler, su kemerleri, hipodrom, Ayasofya... Osmanlý kültür ve sanatýnýn devasa varlýðý. Sur içi bir kültürel sermaye alaný. Meydanlar, hanlar, camiler, külliyeler, isimler, darülfünun, kiliseler, tekkeler, sinagoglar... Sadece bu tarihi yapýlar mý? Elbette deðil. Bu eserlerden çevreye yayýlan imgeler ve hafýza, insanlarý etkilemeye devam ediyor. Ýstanbul þehir hafýzasý buradan geliyor. Süslemeler, musikiler, çeþmelerden akan sular, kubbeler, minarelerden okunarak bu yapýlarda yankýlanan ezanlar...
Bu kültürel zenginlik içinde anlamlar keþfedersiniz, baþka zamanlara kanatlanýrsýnýz. Yeniçerinin, derviþin, tulumbacýnýn seslerini duyarsýnýz. Kýyýlar boyunca, modern dönemde dikilen yalýlarýn modernliðe tutkulu hayatlarýný hissederseniz. Bir âlim ile ayný sokaktan geçtiðinizi, bir münevver ile ayný camide namaz kýldýðýnýzý hayal edersiniz. Mehmet Âkif'in Fatih Camii avlusunda tartýþtýðý aydýnýn olduðu mahalden geçersiniz. Münevverler, sanatçýlar, musikiþinaslar, arifler tek tek film þeridi gibi geçer hayalinizde.
Ýstanbul kültürel sermayesi asýrlar içinde oluþmuþ. Kýtalardan buraya sanat, musiki, arif, âlim akýp durmuþ. Mimar Sinan þehre güzellik katmýþ. Son Ýstanbul Mimari Kemaleddin Bey de ilk eserlerini burada yapmýþ. Þehir þiirle, musikiyle, düþünceyle, sanatla ve mimariyle anlam kazanmýþ, ruh kazanmýþ. Tanburi Cemil, Muhittin Þerif, Ahmet Hamdi Tanpýnar, Erbilli Esad Efendi, Elmalý Ahmet Hamdi...
Nice Ýstanbul þairleri, nice Ýstanbul aydýnlarý, nice Ýstanbul âlimleri ve münevverleri þehre kültürel sermaye kazandýrmýþ. Þehir bunlarla büyülenmiþ, güzelleþmiþ, derinleþmiþ. Þehir bunlarla taþý topraðý altýna dönmüþ. Pazarlarý ve külliyeleri, medreseleri ve tekkeleri, çarþýlarý ve hanlarý kültürel sermayenin boy attýðý yerler olmuþ.
Ýnsanlar, Ýstanbul'a bu sermaye için koþuyorlar. Onlarý çarpan asýrlarý ve efsaneleri üzerinde taþýyan bu büyüleyici anlam. Dünyanýn dört bir yanýndan bu büyüleyici anlamlarý üzerinde taþýyan eserlere ve kültürel sermayeye geliyorlar. Onlar bu güzelliði ve anlamý yudumlayarak "devletlü" oluyorlar: Huzurlu, mutlu ve saðlýklý. Bir nefes sýhhat veren þehir de mutlu oluyor. O da yaþadýðýný hissediyor.
Ýstanbul'un kültürel sermayesine parasal deðer biçilmez. Fakat insanýna para da kazandýrýyor þehir bu vasfýyla. Onlara dünya da saðlýyor. Milyonlarca turist geliyor. Þehri ziyaret ediyorlar, þehirde kendilerini buluyorlar. Þehre maddi destek de saðlýyorlar.
Medeniliðimiz için, yaðmalanmayý engelleyecek ruh ve ahlak için ve turizm için Ýstanbul'un kültürel sermayesine iyi bakmamýz gerekir!