Ölçü bilmeyen çaylak aþçýnýn yaptýðý yemeðin tadýnýn kaçmasýna benzemeye baþladý sýkýcý kavga... Herkes yedeðinde ne varsa kazana atýyor ve buradan lezzetli bir taam çýkmasýný bekliyor... Çaylak aþçýnýn yemeði daha ilk lokmada tükürülüp atýlýr; ama kavgada ortalýða saçýlan iddialardan zevk duyanlar çýkabiliyor...
En son iddiayý iþitmiþsinizdir: Paris’teki PKK bürosunda iþlenen üç cinayet de Câmia’nýn iþiymiþ...
Bir baþka iddia da þu: Yargýtay’da görülmekte olan bir davanýn son aþamasýnda, Pensilvanya’ya kadar gidilip ‘’Nasýl bir karar verelim?’’ diye sorulmuþ...
Dönün, etrafýnýza bakýn, çoðu kiþinin iþittiklerine inandýðýný göreceksiniz...
Kavganýn baþlangýcýnda, bu sürecin Câmia açýsýndan büyük sorunlar doðuracaðýný söyleyenler, görüyorsunuz, haklý çýkýyor... Toz duman arasýnda, kulaklara gelen bilgilerle bilenen hýnçla, herkes, vaktiyle inanmayýp elinin tersiyle ittiði anlamlý-anlamsýz iddialarý þimdilerde ýsýtýp gerçek imiþ gibi sunuyor...
Tabii, onlara dönüp, ‘’Madem bunu biliyordun, neden daha önce söylemedin’’ diyenler çýkýyor; oysa söylememelerinin sebebi, o zaman bu tür iddialara inanmamalarý... Þimdi kavga ortamý var ve vaktiyle inanýlmayanlar kazana malzeme olarak atýlabiliyor...
Koca bir þehrin bütün önemli þahsiyetlerinin kocakulaklarla dinlendiði söylendi. Havadan ortam dinlemesi yapmak üzere ithal edilmiþ aygýt kaybolmuþ; nereye gittiðini bilen yokmuþ...
“Kimler çalmýþ olabilir’’ meraký yersiz, adres belli...
Birileri, kavganýn ekonomiyi berbat edip dolarýn deðerini fýrlatacaðýný öngörüp bundan yararlanmaya koþmuþ...
‘’Kim o birileri... Anlarsýnýz ya...’’
Yarýn kimbilir daha ne vahim iddialar ortalýðý saracak ve gündemi sarsacak...
‘’Söylenmedik daha ne kaldý’’ demeyin, hayra hizmet amaçlý her davranýþý tersine yorumlamak mümkündür ve kavgada bunu yapmayý uygun görecek bir anlayýþýn varolduðu da açýk...
Câmia’ya yönelik atýþlar böyle de, oraya yakýn olduðu varsayýlan çevrelerden atýþlar sanki farklý mý? Hayýr ile þerrin yer deðiþtirmesine yol açacak türden iddialar hükümet için de havada uçuþuyor ve gazeteler ile televizyon kanallarýna da malzeme oluyor...
En masum ticari faaliyetler, Türkiye’nin itibarýný artýrma amaçlý çabalar, dostane iliþkiler, hatta bir buraya veriyorsa beþ oraya göndermeyi ihmal etmeyenlerin tasadduklarý bile, tersine çevirilip ‘suç’ halinde sunulabiliyor...
Muhtemelen hatýr için yapýlmýþ iþleri illâ ‘rüþvet’ saydýrma gayreti de cabasý...
Yanlýþ anlamayýn; hükümete yönelik iddialarýn Câmia’dan, Câmia’ya yönelik ithamlarýn hükümetten kaynaklandýðýný söylüyor deðilim... Birbirleri için bir söylüyorlarsa, suret-i haktan görünen birileri de onlar nâmýna binle katkýda bulunuyor...
Karþýlýklý öfke ve hýnç birikimini o katkýlar saðlýyor. Her yanlýþ ve kötüye inanmaya zaten hazýr kitleler bu yüzden iki taraflý zedeleniyor...
Toz duman ortadan kalktýðýnda, bu kargaþaya ve karþýlýklý itibar kaybýna yol açan kavgaya, taraflara yakýn görünen ama farklý yerlere baðlýlýklarý bulunan tiplerin sebep olduðu anlaþýlacak, ama...
Atý alan, Ýstanbul ve Ankara’yý geçmiþ olacak...
Ne yapalým, burasý inatçý insanlarýn yaþadýðý bir ülke...