Ýstanbullu hala þaþkýn. Hollywood filmlerinde izlemeye alýþkýn çünkü bu tür hava olaylarýný... Tayfun, hortum gibi bilumum tehlikeli, yýkýcý hava olaylarýnýn sadece filmlerde olduðunu zannedenler, yaþananlarýn þokunu henüz üzerlerinden atabilmiþ deðil. Þok atlatýlamasa da belki ‘mesaj alýnmýþtýr’ diye düþünüyorum. Atmosfere güven olmayacaðýný yaþayarak öðreniyoruz maalesef ama bu filmlerdeki olmuyor tabii. Tuzla’daki hortum görüntülerinde Hollywood filmlerinden daha yaratýcý sahneler görmedim deðil: hortumun önünden koþanlar, kendisini profesyonel kameraman zannedip en flaþ görüntüyü çekebilmek için hortumla yarýþanlar, hatta kendisini fýrtýna avcýsý zannedenler bile vardý aralarýnda. Hayretler içinde izledim görüntüleri; gülsem mi aðlasam mý bilemedim...
Hortum her yýl dünyada yüzlerce can kaybýna milyonlarca maddi kayba neden olan önemli bir hava olayý. Tek bir hortumla 900 kiþinin hayatýný kaybettiði günler yaþandý geçmiþte. Daha sýk hortum yaþayan geliþmiþ ülkeler Türkiye’den tecrübeli. O nedenle hortum oluþma ihtimali olan fýrtýnalarýn tahminleri yapýlmaya baþlandýðý an, ülke, bölge ya da þehir alarma geçiyor. Herkes uyarýlara kulak kesiliyor. Alarm verildiði andan itibaren bütün sokaklar boþaltýlýyor, dükkan ve maðazalar kapanýyor, herkes evlerine hatta daha güvenli sýðýnaklara taþýnýyor, gerekli malzeme ve yiyecekleri temin etmiþ þekilde fýrtýna bitinceye kadar güvenle bekliyor. Üstelik bu saydýklarým 10-15 dakika gibi çok kýsa süreler içerisinde panik ve kaos ortamý oluþmadan gerçekleþiyor. Çünkü herkes atmosferin þakasýnýn olmadýðýný biliyor, konuyu ciddiye alýyor ve korunaklý alanlara gitmemenin sonuçlarýný gayet iyi bildiklerinden organize þekilde kendilerini koruyorlar.
ÖLÜMCÜL OLABÝLÝR
Bizdeyse durum tam tersi... Öyle sanýlanýn aksine bizde yaþanan ilk hortum deðildir bu. Türkiye az sayýda da olsa hortumlarýn yaþandýðý ülkeler arasýnda. Fakat yaþanan atmosferik sirkülasyonlar, El-Nino ve küresel iklim deðiþikliði sebebiyle deniz suyu sýcaklýklarýnda yaþanan artýþ; hortum benzeri olaylarýn yaþanma sýklýðý ve þiddetini arttýrýyor. Önümüzdeki süreçte hortumlarýn sayýsý ve þiddeti daha da artacak; buna þüphe yok. Fakat biz bu tür yýkýcý hava olaylarýna karþý ne kadar hazýrlýklý olabileceðiz; iþte bu konuda þüphe çok...
Nasýl hazýr oluruz ya da hazýr olabilir miyiz bilemiyorum fakat emin olduðum bir gerçek var o da artýk daha sýcak ve kurak, daha sýk sellere maruz kalan, daha sýcak denizleri olan ve dolayýsýyla daha yýkýcý hava olaylarý yaþayan bir ülke olacaðýz... Deðiþim kaçýnýlmaz ve bütünüyle kabul etmemiz gerekiyor. Sonuçlarý çýkarlarýmýzla örtüþtüðünde sessiz kalýp, çýkarlarýmýza ters düþtüðünde þaþýrýyorsak doðru olmaz. Akdeniz’in meþhur balýðý lagos, giderek Kuzey Ege hatta Marmara’da tutulmaya baþlandýðýnda, Marmara’da tabaklarýmýza konan lagosu yerken, Akdeniz’den lagosla birlikte gelen hortuma þaþýrdýðýmýzda biraz geç kalmýþ olmuyor muyuz? Þaþýrmamýz gereken an tabaðýmýza lagos konduðu andý. Artýk çok geç. Cümleten afiyet olsun...