Salata dediðin biraz spontane bir iþ. Yine de öyle salatalar vardýr ki ünü kendi coðrafyasýný aþmýþ, dünyaca tanýnmýþ. Ýþte bu salatalarý dünyanýn neresinde olursanýz olun bir bilen illa ki olur. Hatta bambaþka bir kentte bu salatalar restoranlarda yapýlýr. Tüm bu salatalarýn en büyük silahý soslarýdýr. Sossuz salata olmaz, yavan olur. Sarýmsak, sirke, hardal, bal ve onlarca çeþit baharatýn gücü iþe karýþtýðýnda lezzet mükemmel olur.
Sosun kadrini kýymetini fark eden Çinliler zaten 5.000 yýldýr soya sosu kullanýyor. Babilliler yaklaþýk 2.000 yýl önce yeþillikleri lezzetlendirmesi için yað ve sirke kullanmaya baþlamýþ. Mýsýrlýlar yað, sirke ve baharatlarla salatalar yapmýþ.
Dünyanýn belki de en ünlü salata sosu olan Worcestershire, erken Romalýlar döneminde kullanýlan bir sostan elde edilmiþ. Biraz mayonezi andýrýr kendisi ve salata sosu denince mayonezden ayrýca bahsetmezsek ayýp ederiz. O salata soslarýnýn kralý, abisi, beyaz olsa da lezzet olarak en renklisi. Dünyanýn en ünlü salatalarý onunla lezzetlendi, lezzetlenmeye de devam etmekte.
Avrupalý hükümdarlarýn þeflerinin, gül yapraklarý, kadife çiçeði ve menekþe gibi egzotik yeþillikler de dahil olmak üzere, koca bir salata kasesinde 35 kadar malzemeyi birleþtirdiði bilinmekte.
Eðlencedir salata hazýrlýðý. Tabi malzemeleri yýkamayý dert etmezsen! Ama sosunu iyi hazýrlayacaksýn. Piyaz dediðin sirkesiz, roka salatasý limonsuz olmaz. Ben oyumu klasik roka salatamýzdan yana kullansam da bugün sizi dünyanýn ünlü salatalarýnýn (yerim yettiðince) küçük bir kýsmý ile tura çýkarýyorum. Garanti ediyorum akþama onlardan biri sofranýzda olacak…
Peru’nun Arequipa bölgesinden olan salata patates, kiþniþ, soðan, roka, biber, bakla, acý biber (rokoko), mýsýr ve quesillo peynirinden oluþur, zeytinyaðý ile lezzetlenir. Farklý versiyonlarý yapýlýr, kimi zaman taze bakla eklenir, kimi zaman haþlanmýþ patates veya peynir.
Toskana’nýn geleneksel salatalarýndan olan Panzanella, domates, fesleðen, soðan, ýslatýlmýþ ekmeðe koyulan sirke ve zeytinyaðý ile hazýrlanýr. Muhtemelen, evde ne varsa hazýrla mantýðý ile ortaya çýktý. 1500’lerde ünlü þair Bronzino’nun bir þiirinde bahsettiði salatanýn Panzanella olduðu iddia edilmekte. O dönem henüz domates olmadýðýndan, domates iþin içinden çýkýnca ne kadar anlamlý oluyor hayal gücümüze býrakalým.
Lübnan salatasý olan tabule, az bulgur, bol taze nane ve maydanoz ile hazýrlanýr. Lübnan ve Suriye daðlarýnda ortaya çýkmýþ. Orta Çað insanýn beslenmesinde et eksikliði sebebiyle önemli bir rol üstlenmiþ. Varyasyonlarý arasýnda Türk ve Ermeni kýsýrý da var. Tüm dünyaca kabul gören en tanýnmýþ salatalardan biri olan tabuleye sosunda taze limon suyu, tuz, karabiber ve kaliteli bir zeytinyaðý eþlik eder.
Sezar salatasýnýn kime ait olduðu konusunda farklý görüþler var. En yaygýn iki görüþten biri 1903 yýllýnda Chicago’da Giacomo Junia’nýn icat ettiði, diðeri ise 1924 yýlýnda Meksika’da Tijuana’da restorancý Ceasar Cardini tarafýndan artan yemeklerini deðerlendirmek üzere bulduðu yönünde. Klasik Sezar Salatasý, marul, haþlanmýþ yumurta, kýzarmýþ ekmek küpleri (kruton) ile harmanlanan parmesan peyniri ve içinde sarýmsak olan Worcestershire sosu ile yapýlýr.
Amerikan salatasý olarak da isimlendirildi ama asýl adý Salata Olivier. Rusya’da ortaya çýktý. Turþu, yeþil bezelye, havuca sos olarak mayonez eklenir. Malzeme ve sosun neredeyse eþit olarak koyulduðu belki de tek salatadýr.
Ýlk kez 1893 baharýndaAmerika’da Waldorf Astoria Hotel’in açýlýþýný kutlamak için 1500 kiþilik bir yemek için yapýlmýþ. Yaygýn olarak cevizle yapýlýyor ancak orijinal tarifinde (Otelin çok eski bir yemek kitabýnda) kýrmýzý kabuklu elma, kereviz ve mayonez ile yapýldýðý görülmekte. Yýllar sonra salataya ceviz, sonralarý yoðurt eklenmiþ.