Türk Silahlý Kuvvetleri içine sýzmýþ bir avuç teröristin Türkiye’ye saldýrdýðý 15 Temmuz gecesinden bu yana meydanlara çýkan milyonlarca insan bu sloganý sýk sýk tekrarlýyor.
Bunun birkaç anlamý var. Ýlki; saldýrýnýn iktidar deðiþimini hedef alan bir darbe giriþiminden ziyade, Türkiye’yi teslim almaya yönelik bir iþgal giriþimi olduðunu gören-anlayan halkýn “savaþsa savaþ, vatanýmý korumak için iþte ben buradayým” deme isteðidir.
Nitekim o sivil halk, o meþum gecede kapri pantolonlarý, parmak arasý terlikleriyle fýrladý sokaklara. Çýplak elleriyle durdurdu tanklarý. Bedenini G3 kurþunlarýna, M61 zýrh delici silahlara siper etti ama iþgalcilere geçit vermedi. Amerikan istihbaratýný ve hainleri yendi.
250 þehidin 161’inin sivil olduðu, aralarýnda kadýnlarýn, genç kýzlarýn ve hatta çocuklarýn bulunduðu hatýrlandýðýnda bu Aziz Milletin her bir ferdinin gerçekten vatan sevgisiyle dolu, hazýr asker olduðu daha iyi anlaþýlacaktýr.
Ordu bizim ordumuz!
Bir diðeri, üç haftadýr gündüz iþinde gücünde, geceleri 81 ilin meydanlarýnda vatan nöbeti tutanlarýn þehit olmaya hazýr olduðudur.
Ve elbette þu: FETÖ yapýlanmasýnýn CIA tarafýndan 1966’dan baþlayarak Türkiye iþine sýzdýrýldýðý -FETÖ çatý iddianamesiyle de- ayan olduktan sonra görüldü ki; bu hain yapýlanmanýn temel hedeflerinden biri doðrudan TSK.
Ýstediler ki halk indinde zaten darbeci siciliyle malul olan, kumpas davalarýyla boþaltýlýp hainlerle doldurulan ve emir komuta zinciri içinde olmasa da kanlý darbe giriþimiyle tamamý zan altýnda kalan TSK’ya dair son derece negatif bir duygu ve büyük bir kuþku doðsun. Devlet adamlarýnýn ve toplumun zihninde “eyvah savunmasýz kaldýk” telaþý oluþsun.
Ama olmadý iþte! Kahraman sivillerin, doðru siyasi liderliðin ve hainlere prim vermeyen þerefli asker ve polislerin sayesinde hepsi tepelendi. Darbede eli olan tüm aktörler rezil rüsva oldular.
Bu esnada devlet, kanserli FETÖ hücrelerini bünyesinden kazýdý attý. Yerlerine hýzla yeni atamalar yapýldý, yaralar sarýldý. Tamamen toparlanmak biraz zaman alacak ama olacak.
Nekahet sürecinde ihtiyaç duyduðumuz taze kan ve motivasyonu saðlayan, meydanlarý boþ býrakmayan halk oldu. Devlet ve millet hiç bu kadar bir ve beraber olmamýþtý. Halihazýrda ve her daim en büyük sermayemiz bu.
Siyasetin feraseti!
Siyasetin de milletiyle ve devletiyle birlikte hareket etmesi darbeci-iþgalci odaklarýn yutkunmasýný zorlaþtýrdý. Gazi Meclisin Ýstiklal Marþý’ný dört parti grubuyla birlikte aðlayarak okuduðu an, bu aziz milletin Meclisi olduðunu dosta düþmana, özellikle de siyasi partiler üzerinden ülkeyi parçalamaya kalkanlara gösterildiði andýr, en büyük cevaptýr.
Bugün Yenikapý’da yapýlacak Demokrasi ve Þehitler mitingine Cumhurbaþkaný ve Baþkomutaný Erdoðan’ýn yanýnda þerefle ve izzetle katýlacak olan siyasi partilerimizin liderleri ve devlet adamlarýmýz bu birliði bir kez daha tüm dünyaya ilan edecekler.
Bu birlik görüntüsünün hem içeriye hem dýþarýya dönük büyük anlamlarý var. Ýçeriye dönük anlamý; karþýlaþtýðýmýz saldýrýnýn siyaset üstü olduðunun, ortak evimize ve geleceðimize saldýrýldýðýnýn herkesçe idrak edildiðinin görünür olmasýdýr.
Türkiye sofistike bir ihanetle karþýlaþtý çünkü. Hem ülkenin fiziki bütünlüðüne, hem ayný duyguda; tasada ve sevinçte buluþan tek millet olma halimize saldýrýldý. CHP liderinin mitinge katýlma kararý almasý bu anlamda önemlidir. Aksi takdirde Türkiye ihanetle sarsýlýrken ana muhalefet lideri de zan altýnda kalacaktý ve bu durum Türkiye’ye ve CHP’ye deðil kumpasý kuranlara yarardý.
Mitingin dünyaya ama özellikle bu pislikte eli olanlara vereceði mesaj ise þu olacaktýr:
Ne iþgal giriþiminiz, ne hain FETÖ yapýnýz, ne üzerimize saldýðýnýz terör örgütleriniz, ne de hayalini kurduðunuz iç savaþ senaryolarýnýz bize iþlemez. Biz, biriz beraberiz. Vatanýmýzý, devletimizi, bayraðýmýzý ve geleceðimizi birlikte savunuyoruz. Yenildiniz. Ve asla baþaramayacaksýnýz.