Ýstekli oynamak bazen yetmiyor!

Bir gün önceki Malatya-Beþiktaþ maçýnda; Adem’in Lens’e yaptýð harekette, tekme atmasý yoktu. Ayak uzatma vardý. Kýrmýzý aðýr kaldý ama, doðru karardý. Dün geceki maçta; Jahoviç’in Sadýk’a yönelik hareketinde de, hem kasýt yoktu hem ayaðýný çekecek zaman yoktu. Pozisyon masum, ama kýrmýzý kart aðýr kalsa da; karar doðruydu.

Ama ayný pozisyon, Konyalýya yapýlsa; o kart çýkar mýydý, iþte orasý þüpheli... Esas sorun burada!

***

Þurasý bir gerçek ki; F.Bahçe kendisini bir ara ligin 17’inci sýrasýna kadar düþüren yakýn günlerdeki kayýtsýzlýðýnda deðil... Yýrtýnýyor, çýrpýnýyor, zor günlerden sýyrýlmak istiyor. Ama bunu yaparken bazý sýkýntýlar yaþýyor. Mesela Moses, Konya kalesine doðru þýk hareketlerle sokulurken; bomboþ durumdaki Slimani’ye pas vermesi gerekirken, kalecinin kapattýðý ölü köþeye þut atmasý, saçmalýktý. Kafasýna göre oynuyor diye eleþtirilen Valbuena ne yapýyorsa, Moses de aynýsýný yapýyor. Ýhtiyaca göre deðil, kafasýna göre alan/açý/yer deðiþtiriyor. Buna “Savunmayý aldatan hareketlilik” deðil, daðýnýklýk denir. Sorumsuzca yapýlanla, bilinçle yapýlan farklýdýr.

***

Fener’in rakip bir kiþi eksik kaldýktan hemen sonra gol yemesi belki çok tuhaf olmayabilir. Fakat golü atan Fofana’yý, etrafýný saran dört F.Bahçeli’nin durduramamasý; olacak þey deðil... Takýmýn istekli/canlý/tempolu oynamasý baþka þey, kademe zaafý baþka þey!

Konyaspor bir kiþi eksik oynamanýn hasar verici etkisine pek teslim olmadan, ciddi bir özgüvenle oynadý. Tavrýný/stratejisini/anlayýþýný (Zaman zaman zorlansa da) tamamen deðiþtirmedi. Ayaða, kýsa ve tek paslarla; rakibin giderek artan baskýsýný absorbe etme imkaný buldular.