Cumhurbaþkaný Erdoðan, Ýstiklâl Marþý’nýn bestesine dair üzüntüsünü dile getirdiðinde yeniden Osman Þevki Uludað’ý hatýrladýk.. Osman Þevki Bey bir doktor ama ayný zamanda týp tarihçisidir. 120’ye yakýn beste ve çok sayýda derlemeye imza atmýþ bir müzik adamýdýr.. 1925 yýlýnda cumhuriyet tarihinin ilk týrmanýþýný gerçekleþtirerek zirvesine çýktýðý Uludað’ýn da isim babasý. Ýstiklal Marþý’nýn bestesine ilk itiraz eden oydu.. 1940’lý yýllarda mecliste milletvekili olarak konuyu gündeme getirir; “Ýstiklal Marþý’nýn ilk kýsmýný teþkil eden on ölçüsünün, Carmen Sylva adýnda bir sokak þarkýsýndan transpozisyon suretiyle alýndýðý doðru mudur?” Baþka sorularý da vardýr o besteyle ilgili olarak.. Ama en dikkat çekeni bu.. Osman Þevki Bey’e göre, Ýstiklâl Marþý’nýn bestesi düpedüz araklama.. Bahse konu beste, Romen bando þefi Ion Ivanovici’nin Carmen Sylva Valsi.. Eserin giriþi hakikaten benziyor.. Fakat Osman Zeki Üngör sahiden bu beste üzerinden çalýþtýysa, valse bir dörtlük daha ilave ederek tempoyu marþa çevirmiþ gibi görünüyor.. Ondan sonra minik dokunuþlarla son haline getirmiþ.. Bu iddia halen daha güncelliðini koruyor. Merak eden Carmen Sylva’yý internetten bulup þaþýrtýcý benzerliði kendi kulaklarýyla duyar..
Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Pasaport Þube Müdürü Murat Ellik.. Asteðmen olarak askerlik hizmetini yaparken mayýna bastý ve bir bacaðýný kaybetti.. Vatan hizmetine protez bacakla polis olarak devam etti.. Ýstanbul’da görevini sürdürürken makamýnda saldýrýya uðradý.. Erdi Meço isimli bir kiþi, avukatlýðýný yaptýðý bir insan kaçakçýsýnýn, yurtdýþý çýkýþ yasaðýnýn kaldýrýlmasý için pasaport þubedeki polis memurlarýna baský yapýyordu.. Devreye, personelini korumaya çalýþan þube müdürü Murat Ellik girdi. Bu defa Erdi Meço kendisini engellemeye çalýþan Ellik’e fiziksel saldýrýda bulundu.. Meço halen; kasten yaralama, görevli memura hakaret ve tehdit gibi suçlardan yargýlanýyor.. Ancak burada bir detay daha.. Makamýnda darp edilen Murat Ellik hakkýnda da inceleme yapýldý.. Disiplin soruþturmasý, müfettiþ incelemesi gibi süreçler tamamlandý ve ‘ceza tayinine mahal olmadýðý’ kararý verildi..Fakat ilginçtir, Murat Ellik, dosyasý henüz kapatýlmadýðý için, bir buçuk yýldýr rütbe terfi dönemlerinde maðdur oluyor.. Ellik gibi unutulan baþkalarý da var mýdýr, bilmiyorum. Ama vatan evlatlarýný motive etmemiz gereken bu günlerde daha hassas davranmak gerekmez mi?..
Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada hep ayný baþlýk.. ‘Uber-Sarý Taksi Kavgasý’.. Konuyu buraya indirmek an hafif tabirle meseleyi hiç anlamamýþ olmak demek. Ýþin Uber’le, taksiyle falan alakasý yok. Tartýþtýðýmýz þey, inovasyon ve serbest piyasa ekonomisi..
Dün Sabah Gazetesi’nde Þelale Kadak, Yolo sisteminin þu anda 300 araç ve 7 bin kullanýcýya ulaþtýðýný yazdý. UBER’in yerli olmadýðý için bu ülkeden kovulmasý gerektiði tezini yükseltenlere arz edelim, YOLO, tamamen yerli.. Patronu Haydar Çolakoðlu.. Yakýnda taksiler Yolo’yu da tehdit olarak görünce onu da hedef alýrlar.. Peki Careem?.. Ya da Olev.. Ya da diðer markalar..Bakýn Oray Eðin, Habertürk’teki köþesinde Waymo’nun CEO’su John Krafick’in konferansta tanýttýðý bir Chrysler’den söz etti.. Arizona’nýn Phoenix kentinde deneme sürüþleri yapýlan araç bir tür sensörlerle çalýþan sürücüsüz taksi.. Benzer bir çalýþmayý Uber’in de yürüttüðünü biliyoruz.. Þimdi onlar gökyüzünde bunlara kafa yorarken, tartýþmayý getirip getirip de, ‘Ama taksiler yaðmurlu havada adam almýyorlar, koltuklarý sigara kokuyor..’ düzeyine indirgersek asýl iþi ýskalamýþ oluruz.. Bugünkü Taksi-Uber kavgasýnýn taksicilerin kötü hizmeti ile falan bir ilgisi yok. Bir dönem bitiyor sadece. Hepsi bu..
