İt ürür, MİT yürür!...

Haksızlıklar karşısında susmayan, sömürü düzenine ve adaletsizliğe isyan eden, ve en önemlisi de adil bir dünya düzenine engel durumundaki mevcut dengeleri değiştirmek isteyen bir Türkiye var...

Bağımsız ve aktif dış politika uygulayan bir Türkiye...

İşte “Fincancı katırlarını ürküten” de bu!...

Hedefte MİT var...

Zira Hakan Fidan'ın göreve gelmesiyle birlikte, ‘bağımsız ve aktif dış politika’ paralelinde yeni bir yapılanma sürecine girmişti MİT...


Dış istihbaratta daha aktif ve yurtdışı operasyonlarda daha güçlü imkan ve kabiliyetlere sahip bir MİT...

Türkiye’nin ulusal güvenliği için iyi, diğer ülkelerin istihbarat servisleri için kötü...

İşte bu yüzden MİT, fincancı katırlarını ürküttü...



Hakan Fidan’ın başında olduğu MİT'e karşı ilk operasyon Oslo görüşmelerinin sızmasıyla başladı...


Zamanlama ilginç... Erdoğan Mısır’daydı ve İsrail'e karşı yaptırımların uygulanması konusunu görüşüyordu...

Oslo tutmadı...

MİT'e karşı ikinci bir operasyon başlatıldı...


Uludere faciasını MİT'in üstüne yıkma operasyonu... İçerideki katırlar çok uğraştılar ama yine bir sonuç çıkmadı...

Üçüncü perde, Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması ile açıldı...

Zamanlama yine dikkat çekici... Başbakan, hayati bir ameliyat sonrası, hasta yatağındaydı ve düğmeye basıldı...

Amaç neydi?...Hakan Fidan’ı suçlayıp MİT'e çizik atmak ve oradan Başbakana ulaşmak...

Ülkedeki dengeleri değiştirmek...

İstikrarsız, ekonomisi kör topal, kendi iç meselelerinden kafasını kaldıramayan ‘eski Türkiye’yi geri getirmek...

Aptalca hazırlanmış ve yanlış hesaplanmış bu operasyon da tutmadı...

Ama MİT’e karşı içeriden ve dışarıdan saldırılar devam etti...

Zira Türkiye kendi çıkarları söz konusu olduğunda, müttefiklerine rağmen kendi bölgesel güvenlik stratejilerini uygulayan bir ülke artık...

Wall Street Journal ve Washington Times, Hakan Fidan’ı hedef alarak, Türkiye’nin aktif dış politikasını eleştirdi...

Washington Post yazarı David Ignatius’un da hedefinde Hakan Fidan vardı..

‘Türkiye’nin, Mossad için çalışan İranlı ajanları Tahran'a ihbar ettiğini’ söyledi... ( Bak sen.., istihbarat servislerine hiç yakışıyor mu böyle şeyler?!... Ajan dediğin hiç böyle gizli kapaklı işler yapar mıymış?!.. Mossad gibi şeffaf olacaksın değil mi?!...)

ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapan J.Jeffrey ne diyor;

"Hakan Fidan yeni Ortadoğu'nun yüzü. Onunla işbirliği yapmalıyız çünkü işleri halledebiliyor. Ancak ABD'nin gözü kapalı dostu olduğunu da düşünmemeliyiz çünkü değil !..."

The Jewish Press adlı internet sitesi de MİT Müsteşarını açıkça tehdit ediyor;

“Bir sabah arabasında özel bir sürprizi hak eden varsa o da Türkiye istihbarat şefi Hakan Fidan’dır...”


Velhasıl, MİT'ten rahatsızlar...

ABD dikkat etmek gerek diyor...

Mossad Hakan Fidan’ın göreve gelmesinden beri rahatsızlığını dile getiriyor...

Batı’daki ve bölgedeki diğer istihbarat servisleri tedirgin...

İçeriden de havlayanlar olduğuna göre...

Demek ki, MİT doğru yolda...

Ee ne demişler?...

İt ürür, MİT yürür!...