Türkiye’nin nasıl bir noktaya geldiğini anlamak için, dışarıdaki faaliyetlerine bakmamız lazım. Bir zamanlar hatırlıyorum, MİT’in maaşlarının Amerika’dan geldiğini duyduğumda bayağı sarsılmıştım! Çünkü Türkiye’yi hayatının merkezine oturtmuş yurtdışındaki akraba ve kardeşler için, Türkiye’nin nasıl bir anlam taşıdığını anlatmam için, benim durduğum yerden bakmak şart!
Avrupa’da herkes küresel salgınla boğuşurken, kendi komşusunun yalvarışlarına kulaklarını tıkayan yani hasta Avrupa görüntüsü meydana çıkarken, sadece tıbbi yardımları ile değil, insan hayatını kurtarabilen bir Türkiye profili sergilendi.
Kenya’da kaçılırsan sonra Somali’ye götürülen İtalyan vatandaşının kurtarılmasını 1 buçuk yıl başaramayan İtalyan gizli servisi, Türkiye’ye “yardım et” diye müracaat ediyor. Türkiye’nin MİT’i; artık aynen İsrail’in, İngiltere’nin, ABD’nin, Almanya’nın gizli servislerine denk gelecek nitelik ve içerikte dünyada boy göstermekte.
Ülkeler üzerinde Türkiye’nin ağırlığını, yardımlaşma kabiliyeti ile halklar nezdindeki sempatisinin sınırlarının genişlediğini pandemi döneminde daha net görebildik. Tabii bu dönem, görmek istemeyenlerin gözlerine, üstüne basa basa sokmuş oldu. Çünkü bu sessiz kahramanlar çoğumuzun bilmediği büyük operasyonlara imza atmakta. Teşkilatın içindeki profesyonel, milli ve yerli kadrolar devreye girdikten sonra, el atılıp başarısız olunan hiç bir konu kalmadı gündemde.
Bu bir başarı hikâyesi. Buna sevinemeyenlerin olması doğaldır. MİT’in, dışarıdaki nokta atışı operasyonlarının çalışma kabiliyetine baktığımızda; başkanlığına Hakan Fidan atanır atanmaz, çeşitli ülkelerden çıkan nasırına basılmış ayak ağrısı seslerini hatırlamanın anlamlı olduğunu düşünüyorum!
Türkiye’nin gönül coğrafyasında etki ve ilgi alanlarında boy gösterirken en önemli ayağının MİT’in olması gerektiğini gören Türkiye eylemleri ve MİT’e uluslararası zeminde hareket alanı açarak güçlü devlet refleksini geliştirmiş oldu.
Türkiye içine uzun yıllar uzanan dizayn etme çabasının, karşımıza nasıl bir devlet modelinin çıkartılmak istendiğini de bize göstermekte. Bir zamanlar maaşlarını Amerika’dan alan teşkilatın, nasıl bir güce evirilmesini görmek, anlamak ve bu evirilmenin Türkiye’nin kaderini nasıl etkileyeceğini idrak etmek, gönlü Türkiye için gülen ve ağlayanlar adına hiç de zor değildir.
MİT Başkanı Hakan Fidan’ın performansı; hatta gönül coğrafyamızdaki ülkelerin istihbarat teşkilatlarına nasıl rol model olarak görüldüğü, belki daha ileride açık ve net yazılıp çizilecek. Kimse uzun yıllar baskısı altında kaldığı Rusya’nın veya coğrafyada boy gösteren İran’ın istihbarat teşkilatlarından örnek almak istemezken, MOSSAD’ın at oynattığı bu coğrafyada MİT ve Hakan Fidan örnek gösterilmekte.
Başkan Erdoğan’ın Türkiye’ye kazandırdığı birçok alandan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kattığı birçok gücün yanında, MİT’le ilgili tüm çalışmaları ve ufuk açan adımları, bugün İtalya’nın “yardım et” diyerek müracaat ettiği ve kendisinin başaramadığını bir kaç hamle ile başaran devlet noktasına getirmiştir Türkiye’yi.
Komşulara, yardım isteyenlere yardım etmenin, zorda kalanın haykırışına yetmenin meyveleridir, şu anda yaşadıklarımız. Erdoğan ve kadrolarının çözüm bulma kabiliyeti, Türkiye’yi yeni dönemin vazgeçilmez liderine dönüştürmekte, farkında mısınız? Buna sevinemeyenlerin kalbinden ve vatan sevgisinden şüphe ederim!
