Geçtiðimiz hafta Adalet Bakaný Bekir Bozdað tarafýndan FETÖ üyelerine etkin piþmanlýk yasasýndan faydalanmalarý çaðrýsý yapýldý. Daha önce de benzer çaðrý, Cumhuriyet Baþsavcýlýklarýnca yapýlmýþtý, yapýlýyor. Yasa gereði, kiþinin; “örgütün yapýsý ve faaliyeti çerçevesinde iþlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde” verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapýlýyor.
Pensilvanya’dan gelen talimatlarda, ýsrarla etkin piþmanlýktan yararlanýlmamasý isteniyor. Bu da gösteriyor ki, örgütü çözen itiraflar F. Gülen’in en rahatsýz olduðu konu...
Etkin piþmanlýktan yararlanma çaðrýlarý, “yeterince itirafçý çýkmadýðý için yapýlan çaðrýlar” deðil. Hala F. Gülen’in umut zehrinin etkisinde olan FETÖ mensuplarýnýn, hipnozdan çýkarak adalete yardýmcý olmalarý ve ailelerini daha fazla periþan etmemeleri isteniyor.
Benim öðrendiðim þu; hemen bütün illerde tahminlerin ötesinde itirafçý var. Farklý yerlerden edinilen bilgiler birbiri ile örtüþüyor. Kim kimden talimat alýyor, kim kime baðlý çalýþýyor, sýnav sorularýný kimler, kimlere veriyor, birimlerin en tepesinde hangi “büyük abi” var, bunlar isim isim ortaya çýkýyor. Öyle ki, en alt seviyedeki “imamlar”dan yukarýlara doðru FETÖ yapýlanmasý büyük oranda çözülmüþ durumda. Benim bu köþede ve Beyaz TV’de ýsrarla söylediðim, “emniyet, yargý ve silahlý kuvvetlerdeki kozmik imamlarý, F. Gülen’in dizi dibinde yetiþen mollalarýn içinde aramak lazým” tezim doðrulanýyor. Ýþte onlarýn en tepesinde ilahiyatçý Mustafa Özcan ve “Hava Kuvvetleri imamý” 15 Temmuz darbe koordinatörü Adil Öksüz var. Adil Öksüz ayarýndaki F. Gülen mollalarýna da ulaþýldý. Onlardan “molla” bilinen birinin medya yöneticisi çýkmasý bana göre þaþýrtýcý deðil.
Yakalanan FETÖ mensuplarý manen çökmüþ durumda. 15 Temmuz darbe giriþiminin önlenmesi ve ihanetin ortaya çýkan kanlý yüzü, bu çöküþün asýl sebebi...
Ýtirafçýlardan edinilen bilgiler ýþýðýnda yeni analizler yapma imkâný da doðuyor. Sýnav sorularýnýn 1986’dan beri verildiði öðrenilmiþti. Þimdi yeni bir bilgi daha var. Okul sýralarýnda, çok zeki ve çalýþkan biri olan itirafçý, “ben kendi çalýþmamla da o sýnavlarý kazanabilirdim, bana sorularý vermelerine gerek yoktu” diyor.
Burasý çok önemli. Evet, bu gibi öðrenciler özel ve sýký bir çalýþma ile soru hýrsýzlýðý yapmadan da emniyet, yargý ve TSK sýnavlarýný kazanabilirlerdi. Böyle olunca belki 100 kiþi yerine 50 kiþi kazanýrdý. Devleti ele geçirme FETÖ adýna biraz gecikebilirdi ama netice deðiþmezdi. Neden bu yola gidilmedi de, sýnav sorularý en zeki öðrencilere de verildi?
Gaye, onlarý FETÖ’ye gebe býrakmaktý. Týpký þantaj kasetleri ile gebe býrakýlan siyasetçiler, iþadamlarý, bürokrat ve gazeteciler gibi... F. Gülen en ahlaksýz yollarla insanlarý kendisine mahkûm etti. Karaktersizliðin en üst mertebesi olan insan kullanmayý, kendisine yol edindi.
FETÖ yapýlanmasýnýn zor çözülmesinin bir sebebi de bu gebe býrakma stratejisidir. Soru hýrsýzlýðý ile kurumlara sýzan FETÖ mensuplarý, bulunduklarý konumlarda yükselmeleri sýrasýnda yeni soru hýrsýzlýklarý, kumpaslar, katakulliler ile daha yukarýlara, daha üst mevkilere çýktýlar. Ýtaat ettikçe daha da yükseleceklerini biliyorlardý... Her defasýnda, kendilerine bu imkâný saðlayan FETÖ elebaþýna kayýtsýz þartsýz itaat ettiler. F. Gülen ise alay edercesine, “insan iyiliðin kölesidir” diyordu. Ama onun “iyilikleri” gayri meþrû, gayri ahlakî, gayri Ýslâmi’ydi.
FETÖ’nün beli kýrýldý. Mensuplarý da insan içine çýkamaz hale geldiler. Ýþte asýl ceza, bu manevi dýþlanmadýr...