İttifak kulisleri ve sandalye hesabı

Partilere ittifak imkanı veren yeni kanun teklifinin önemli sonuçları olacak. 

Seçim sistemi değişmiyor. 

‘Seçmen iradesinin iptal edilmesini’ önleyen iki yeni unsur geliyor: 

- Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için kullanılan oylar ‘aynı zarfa’ konulacak. 

Doğru oy kullanıldığı halde yanlış zarfa konulduğu için iptal edilen oylar olmayacak. 

- ‘İttifak alanı’na basılan mühürler ‘evet’ kutucuğunun dışına veya her iki partiye de basıldıysa iptal edilmeyecek, ‘ittifakın ortak oyu’ olarak geçerli sayılacak. Bu ‘artık oylar’ın hangi partiye verildiğinin belli olmaması da ‘iptal’ nedeni olmayacak; ittifaka verilmiş olduğu için, ittifak partileri arasında -aldıkları oy oranına göre- paylaştırılacak. 

YSK’ya yönelik eleştiriler ve seçim güvenliği kaygıları da önemli. 

- Ancak; YSK, seçimleri ‘yönetiyor’ ama seçimi bizzat siyasi partiler ‘yürütüyor’. Zira sandık kurullarında parti temsilcileri görev alıyor; ayrıca her partinin her sandıkta ‘gözlemcileri’ bulunuyor. Oy sayımları onların gözetiminde yapılıyor. 

- ‘Yol kenarına atılmış, yakılmış oy pusulaları’ veya sandık kurullarının ihmali sonucu yaşanan ‘mühürsüz pusula ve zarf’ tartışması, filigranlı pusula ve zarflarla sona erecek. Sandık kurulu mühür basmayı ihmal etse de filigran güvenliğin kanıtı olacak.

***   

Asıl siyasette değişim yapacak olan ittifaklar... 

İttifakı zorlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. 

Zira aday çıkaran her parti diğer partilerin seçmenlerinden oy almak; olası bir ikinci turda da bir adayda uzlaşmak zorunda. İttifak, partileri seçimden önce ‘yakınlaşmaya’ zorlayacak. 

Bu da partilerin bir araya gelebilecekleri ‘ortak üst değerler’i gündeme getirecek. ‘Ortak üst değerler’de buluşamayan partiler sistem dışında kalacak. 

İttifak ayrıca, barajı aşamayan siyasi yapıların TBMM’de temsilini, yani geniş bir ‘çoğulculuk’ sağlayacak. 

Zira, oy pusulasında ‘ittifak alanı’nda yan yana gelmeyen partiler de, barajı aşamayan bir partinin adayını ‘partisinden istifa etmeden’ kendi listelerinden aday gösterebilecek. 

*** 

AK Parti ve MHP ‘ikili ittifak’ta anlaştı. BBP bu ittifaka destek veriyor, ancak nasıl katılacağı netleşmedi. Muhtemelen ‘ittifak alanı’ içinde değil, AK Parti listelerinden aday göstererek katılacak. 

AK Parti, SP’nin de katılmasını arzu ediyor, ancak SP kanadında bir yandan gönülsüzlük; bir yandan da ‘20 milletvekilliği’ gibi yüksek bir beklenti var… Bu yüzden zor görünüyor. 

CHP ittifak yapacak mı? 

Görünen öyle. Zira yakında tüzük kurultayı var ve tüzükte ittifaklara kapı açan düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Zaten CHP, 2015 cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘çatı aday’, 16 Nisan referandumunda da -örtülü de olsa- ‘hayır bloku’ adı altında ‘ittifak’ yapmıştı. Referandum sonrası yüzde 48,5’un temsilciliğini de üstüne almıştı. 

CHP liderliğindeki ittifaka HDP ve İyi Parti’nin katılması mümkün. SP’nin katılımı için de zemin yoklanıyor. Ancak HDP’nin ‘terör örgütü PKK güdümünde olma’ handikapı ciddi sorun. HDP zaten 4 partili bir ‘bileşenler’ partisiydi. Bu ‘bileşen’lerin temsilcileri CHP listelerine alınabilir. Ancak CHP biraz bekleyecek ve ittifak trafiği, kanun teklifinin TBMM’den geçmesinden sonra belirginleşecek. 

*** 

 Yeni düzenlemenin bir sonucu da, ittifak partilerinin toplam oyunun, milletvekili dağılımında ‘tek parti’ olarak işlem görmesiyle ortaya çıkacak. 

İttifak partilerinin toplam oyu, pusuladaki ‘ittifak alanı’nda iki partiye ayrı ayrı verilen oylar ve ‘artık oylar’dan oluşacak. 

Milletvekili dağılımı önce ittifakın toplam oyu üzerinden d’Hont sistemiyle yapılacak. 

Daha sonra bu sayı, ittifak partileri arasında aldıkları oya göre yine d’Hont sistemiyle dağıtılacak. 

D’Hont sistemine göre, önce en çok oy alan partinin milletvekili sayısı belirleniyor; sonra kalan sayıdan ikinci partiye; kalan sayıdan da üçüncü partiye ve diğerlerine milletvekili düşüyor. 

‘Toplam oy’ esas alınacağı için ittifak partileri, ayrı ayrı aldıkları oya göre çıkaracakları milletvekili sayısından daha fazla milletvekili çıkarabilecek.