Sadrazam Mahmut Nedim Paþa’nýn o günlerde ekibiyle birlikte aldýðý “Avrupa’ya ödenen faize dur” deme kararýný televizyon programýnda anlatmam bazýlarýný çok rahatsýz etmiþ...
“Baþlamýþlar “sahte tarihçi” kýlýðýndaki “neo jönler” ile saldýrmaya, “ödemem, yeter be Avrupa” diyen Sadrazam ve kararýný kötülemeye...Attýklarý baþlýk da çok ilginç; bu sadrazam Rusçuymuþ...
Ama inanýn hiç önemli deðil, tarih çöplüðümüz kendi ecdadýný koruyanlarýn, bu coðrafyanýn hakkýný vermeye çalýþanlarýn, “karalandýðý” sayfalarla dolu...Bu “neo jön kafalara” göre Menderes de “asýlmasý gereken” bir lider. Ülkeyi kaos’a sürükleyen, YABANCI GÜÇLERE boyun eðmediði için yok edilmesi gereken bir siyasetçi...
Ýnanýn hiç deðiþmedi...Tanzimat, Ýttihat, Ýnönü dönemi ve sonrasýnda takip eden “iþbirlikçi” süreçler...Bu tespitler ýþýðýnda sizden ricam aþaðýdaki satýrlarý çok dikkatli okuyun ve BU ÝÞBÝRLÝKÇÝLERÝN neler yaptýðýný, bugün ne yapmaya çalýþtýklarýný detaylý bir þekilde sorgulayýn...
Sevgili dostlar, çok eskiye gitmeyelim daha yakýndan baþlayalým...”Turgut Özal, Eþref Bitlis, Adnan Kahveci, Uður Mumcu...Hepsi 6 aylýk bir süreçte, ayný zincirin halkalarý gereði ortadan kaldýrýl...
Evet, doðru okudunuz aynen Nizamülmülk’ten bugüne “bu coðrafya, bu millet ve bu millet için kalbi çarpanlara” olduðu gibi..
Sevgili dostlarým, Gezi olaylarýndan bugüne Türkiye’de sahnelenen oyunu dikkatle izliyorum...Bütün bu gördüklerimiz ve incelediklerimizde derin ve net izler var. Çýkan sonuç da çok açýk; Gazi Mustafa Kemal’in ölümü dahil sonrasýnda yaþanan bütün bu tip olaylarda yani “kritik olanýn ortadan kaldýrýlmasýnda” ayný örgütlenmenin izini bulabiliriz ! Bu noktada hemen sorayým; Özal’ý zehirlendi mi tartýþmasý yaparken þu acý gerçeði neden atlýyoruz; YERLEÞÝK DÜZEN’e biat etmeyen Menderes’i astýrarak öldürtmediler mi? Tekrar ediyorum; Menderes cinayeti ve failleri yeterince açýk olarak ortada deðil mi! Ýyi DÜÞÜNÜN!
Sonuç 1: Bu topraklarda doðup, bu topraklarda kurulan devletleri büyüten-koruyan ve “onlarýn içerideki düzenlerine karþý savaþan” kimse yoktur ki her türlü saldýrýya maruz kalmasýn hatta hayatýný kaybetmesin! Kim ki bu devleti genleþtirmek-güçlendirmek ve içerideki yerleþikleri bitirmek için uðraþtý “1001 yöntemle” aramýzdan ayýrdýlar!
Bu noktada soralým; kim bunlar? 1923’ten hatta 1938’ten bugüne, olaylara nasýl bakýlmalý?
Gazi Mustafa Kemal dosyasý çok derin ve konuyu “Mustafa Kemal-Enver-Vahdettin” arasýnda geçen son konuþmadan itibaren ele almak, Ýngilizlerin durumunu da denkleme katarak incelemek gerekli. Bu dosyayý açmaya bir yazý yetmez, tek bir not düþeceðim; Gazi’nin özellikle 1933 sonrasý dönemi Özal’ýn son dönemine benziyordu. “Olgunluk dönemi” farklý görüþlerin önünü açmýþtý. Bugün gördüðümüz “yerleþik düzenin” özü-temeli o günlerde atýlmaya baþlanmýþ ve “ÖRGÜTLENMELER de ilk filizlerini” vermeye baþlamýþtý! Burada duralým ve bir not düþelim; bu konu çok hassas, Türk kamuoyu bu konuyu tartýþmaya hazýr olduðunda ele alacaðým...
Sonra ne oldu?
“Atatürk’ün” ortadan kaldýrýlmasýyla “Ýnönü yerini aldý” ve özellikle 1946’dan itibaren Türkiye, “küresel-yerel yerleþik yapýnýn” tam olarak istediði kývama gelmeye baþladý. Bugün Ergenekon ve paralel benzeri dediðimiz “yapýlanmalarýn” çekirdek tezahürlerinin tam olarak ortaya çýktýðý dönem de budur “1946-1960”...Bu yapýlara verilen ilk görev de çok açýktý; Menderes ne pahasýna olursa olsun durdurulacak...
Sonuç 2: Türkiye’nin yani kurulan “genç devletin” yerleþtirilenler vasýtasýyla “istenen raya oturtulmasý” uzun sürmedi. Kuruluþunun 23. Senesinde “istenen kývama” gelmiþ ve ikinci aþamaya yani “yerli burjuvazi kurgulanmasý” noktasýna varýlmýþtý. 1946 devalüasyonu ile bu aþama baþladý ve 1945 sonrasý “askerin küresel yapýlanmalar tarafýndan kontrol altýna alýnmasýyla” toptan “kontrol edilme” denklemi tesis edildi...
Sevgili dostlar, 1850’lerden itibaren, geçmiþi de var ama orasýný þimdilik almýyorum, “borçlandýrma-savaþtýrma-devþirme-tohumlanan aydýnlarla fikir dünyamýzý bozma” ve bunlar gibi birçok yöntem ile bu topraklarda “bir imparatorluktan kontrol edilebilen bir parça biçme savaþý” baþladý! Bugün ortaya çýkardýðýmýz gerçekler “bu savaþýn devam ederken býraktýðý izler”! Olaylara daha derin ve objektif bakarsak çok daha derin izler ve “yeni gerçekler” ile karþýlaþabiliriz...Bakmasýný bilenlere “hakikat çok”!
Son Söz : Menderes’ten baþlayýp Özal’ýn þüpheli ölümüne bakarken, “sebep-sonuç” iliþkisinde “son dönemi” özellikle baðýmsýz kalma ve baðýmsýz davranma istekleri dikkatle analiz edilmeli! Bu gerçek daha birçok isim için geçerli! Baðýmsýz-Büyük Türkiye için bir þeyler yapmaya” çalýþanlar, YERLEÞÝK DÜZEN VE adý ne olursa olsun “ERGENEKON-PARALEL ve türevleri” tipi yapýlanmalar tarafýndan yok edildiler! Konu çok derin, Türkiye daha uyanýk olmalý ve derin bakmayý bilmeli!
Önemli not 1: “Ergenekon”, “PARALEL ve baþka tanýmlamalar altýnda adý geçen örgütlenmeler, sadece kolaya kaçarak bugün ortaya çýkanlarla özdeþleþtirilmemeli. 1923’ten bugüne DERÝN ve YERLEÞÝK olanýn fazlasý var! Tekrar ediyorum; FAZLASI VAR ! Her detayý görebildik mi, tam dibe inip kökü, gerçekten “özü bulduk mu, daha derine inebilecek miyiz” þimdilik bilmiyoruz, liderin tuttuðý ýþýk ile geçmiþimizi-geleceðimizi görebiliyoruz ve ilerlemeye çalýþýyoruz! Yukarýda bahsettiðim yapý çok daha derin ve aslýnda çok daha göz önünde! AMA NEDENSE GÖREMÝYORUZ! Aslýnda görüyoruz ama Baþbakan Erdoðan’ýn bütün çabalarýna raðmen, Erdoðan’ýn haricinde adým atmasý gerekenler yeterince cesur olamadýðý için þimdilik sadece Lider’in cesareti, itici ve çekici gücü ile ilerliyoruz!
Önemli not 2 : Bütün yük sadece Lider’in omuzlarýna býrakýlamaz. Herkes oturduðu koltuðu cesaretle tam olarak doldurmalý ve YERLEÞÝK-DERÝN-PARALEL-ÝÇÝMÝZDE olan yapýlanmalara karþý YASAMA-YARGI-YÜRÜTME çarklarýnda gerekli adýmlarý atmalý. Böyle bir liderlik belki 100-150 yýl daha bu coðrafya’ya gelmeyecek, nasýl bir þans yakaladýðýmýzý idrak edelim ve BAÐIMSIZLIK MÜCADELEMÝZÝ tamamlayalým...