Ýyi bir vatandaþ, iyi bir Fenerbahçeli olduðumu düþünüyorum.
Sadece bu nedenden bile, ülkemin, renklerine doðduðumdan beri baðlý olduðum Fenerbahçe’nin daima iyiliðini, esenliðini, somut baþarýlarýný arzu etmiþimdir.
60 yaþýma geldim, Kadýköy’de doðdum, büyüdüm, yaþadým, kadýköylü olmanýn bir Fenerbahçeli için ne anlama geldiðini iyi bilirim.
Ülkem için, Fenerbahçe için temennilerim bazen baþka vatardaþlarýn, baþka Fenerbahçeliler’in temennileriyle uyuþmayabilir ama bu da hayatýn farklý renkleri deyip geçerim.
Ancak, ülkem yani baþarýsýný daima arzu ettiðim Milli Takýmýn baþýnda Fatih Terim’in bulunmasýnýn, Fenerbahçe gibi bir camianýn, Kulübün baþkanýnýn Aziz Yýldýrým olmasýnýn hem ülkeme yani Milli Takýma ve Fenerbahçe’ye býrakýn faydayý, büyük zarar üretttiðini düþünüyorum, düþünmekten öte, görüyorum, görüyoruz.
Türkiye futbolu için temennim Fatih Terim’in Milli Takým ile iliþkisini bir daha geri dönmemek kaydýyla kesmesidir.
Mesele sadece baþarýsýzlýk da deðildir, futbolde yenmek de vardýr, yenilmek de ama Terim’in takýma, futbol kültürümüze getirdiði üslup, basýn toplantýlarýnda gazetecileri azarlamasý falan kabul edilebilecek þeyler deðildir.
Terim’in o sözde amatör ruh gösterileri ve delikanlý tavrý ile de aldýðý astronomik ücret ve daha da önemlisi sözleþmesindeki tazminat maddesi de ne kadar uyum içindedir, okurlarýn takdirine býrakýyorum; baþarýsýzlýk ile o ücret düzeyi iliþkisi de ayrý bir konu.
Futbol Federasyonu’nun harcamalarýnýn niteliði ve denetim usullerine de ayrý bir yazýda deðinmek istiyorum.
Aziz Yýldýrým’ýn üslubu ve spor, futbol dünyasýna taþýdýðý kültür de farklý deðildir. Aziz Yýldýrým’ýn emekli olduðu, Fenerbahçe ile iliþkisinin sadece seyircilik ve kulüp üyeliðine indirgendiði, Fatih Terim’in de küçük bir takýmýn baþarýsý için teknik direktör olarak çaba gösterdiði bir Türkiye futbol ortamýný bakalým ne zaman göreceðiz.
Ýyi bir vatandaþ, iyi bir fenerbahçeli olma arzum beni böyle düþünmeye zorluyor.