İyi değil, şanslı

Maçın ilk 20 dakikası çok ilginçti... Torku Konyaspor, müsabakaya başladığı andan itibaren Beşiktaş’ı sahasına hapsetmiş; kılını kıpırdatmıyordu. Uyguladığı etkili pres yüzünden Beşiktaş mahkum oynuyor; Konya kaptığı toplarla da rakibinin üzerine çok tehlikeli sokuluşlar yapıyordu. Siyah-beyazlılar bu sezon hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı.

Konya’nın golü geldi geliyor derken ve Djalma da rakibinden omuz şarjı ile sıyrılıp çok etkili şekilde sokulurken; yere düşen Olcay Şahan’a faul yaptığı gerekçesiyle durduruldu. Faul kararı karşısında, dünyanın en sakin adamı Aykut Kocaman bile çileden çıkarken, Konyalı futbolcular saçını-başını yoluyordu. Yeşil-beyazlılaların bu öfke ve konsantrasyon dağınıkılığı sırasında gelişen ani kontratakla da, geriye düştüler. İnanın ben bile oturduğum yerden isyan ettim. Çünkü Djalma’nın Olcay’a hareketi; kural kitabının tam da tarif ettiği gibi, nizami bir omuz şarjıydı... Aynı hareketi, Konya ceza sahası içinde bunu Olcal Şahan’a yaptılar. Hakem sessiz kaldı... “Kararlarında çifte standart var” dediklerinde kızıyorlar ama, o çifte standart var işte!

  Bu arada; Mehmet Güven bir hava topuna müdahale etmek için koşarken, Ersan Gülüm’ün arkaya doğru giden eliyle yüzüne sert bir şamar yiyip düştü. Kimse görmediği için, belki biraz tartışmalı olurdu ama; başka hakemin penaltı verebileceği bir pozisyondu.

***

  Beşiktaş’ın ilk yarıdaki tek atağında golü yedikleri için, eski yoğun presi uygulamada biraz isteksiz kalan Torku Konya; gene de etkili sokuluşlar yaptı. Beşiktaş bu gevşemeden rahatlayıp, top kullanabileceği alanlar ve fırsatlar buldu. Fakat Torku Konya, buna rağmen güzel oynayıp hala etkili olurken (Hatta direkten bile dönerken); Sosa’nın şahane golü ile çaresizliğe düştüler. Gene de kısa zamanda toparlanıp maça yeniden ortak oldular ama; ne yazıkki iyi olan taraf ödülü alamadı. Futbol böyledir işte..