Ýyi ki Cumhurbaþkaný konuþtu

Ýyi ki sayýn Cumhurbaþkaný “At izi it izi” metaforu ile, ve sayýn Baþbakan “Kýlý kýrk yarýn” çaðrýsý ile “maðduriyetler oluþabileceði” ihtimalini önemsediklerini ifade ettiler. Bu, medyadaki birçok arkadaþýn adeta özgürce yazý yazmasýnýn yolunu açtý, birçok Ak Partili milletvekilini özgürleþtirdi. Hoþ, bir kýsým arkadaþýmýz, Cumhurbaþkaný’nýn sözünü bile birkaç gün sansürlemeyi tercih edebildi, ki bunun adý kraldan fazla kralcýlýk olmalýdýr.

Belli ki maðduriyetler var.

Belli ki bu maðduriyetler Ak Parti’nin tabanýdýr veya akraba ya da geçiþli alanlardýr.

Sayýn Cumhurbaþkaný deyim yerinde ise can yangýný ile baþýndan beri “FETÖ yapýlanmasý” ile etkin bir mücadeleyi sürdürmekte, devleti de bu mücadeleye yönlendirmektedir.

Bu yapýnýn en sonunda darbe gibi bir cinayete kalkýþmasý, devlet bünyesindeki “Paralel yapýlanma”ya karþý her türlü mücadeleyi haklý kýlmaktadýr.

Sorun ya da maðduriyetler, paralel alanýnýn belirlenmesinde ortaya çýkmaktadýr.

Sayýn Cumhurbaþkaný 17-25 Aralýk’ý milad olarak görmekte, ondan sonraki dönemde 15-16 kriter içine giren herkesin mücadele hedefi olarak görülmesini istemektedir.   

Burada sorun, bir, 17-25 Aralýk’ýn tanýmlanmasýnda, iki, bundan sonraki iltisaklarýn FETÖ’ye dahil olma anlamýna gelip gelmediðini tayinde yatmaktadýr.

Þunu biliyoruz:

17-25 Aralýk’ýn “yolsuzluk operasyonu” deðil de bir “darbe giriþimi” olduðu kanaati, çok uzun süre, Ak Parti bünyesinde bile netleþmiþ bir kanaat deðildir. Özellikle dört bakanla ilgili kanaatler netleþmemiþtir.

Ýkinci olarak;

Bu tarihten sonraki “Ýltisaklar”ýn hangisi Terör Örgütü anlamýna (FETÖ) ile baðlantýyý ortaya koymaktadýr? Bu yapýnýn silaha baþvurabileceði konusunda insanlarýn bir çoðunun gözünün 15 Temmuz’da açýldýðýný düþünüyorum.

Bana göre þu konu net:

O yapý içinde birileri silah kullanmayý bile öngördüler. Tayyip Erdoðan düþmanlýðý böylesine gözlerini karartmýþtý. Onlara sýk sýk “Kadýnlara gençlere bu savaþ yükünü taþýtmayýn” diye çaðrýda bulundum. Savaþ dili vardý. Öfke kusuluyordu ve diyalog vs gibi zaman zaman “ýlýmlý islam” diye tanýmlanan çizgiye raðmen, amansýz bir öfke dili seslendiriliyordu. “Firavn, yezid...” söylemleri, içinde her türlü þiddeti barýndýrýyordu.

Þimdi onlar kaçtýlar, çünkü kaçacak yerleri var, hatta o kaçacak yerleri önceden ayarladýlar. Þimdi de “hicret”i deforme ederek kaçmanýn dini gerekçesini üretmeye çalýþýyorlar.  

Ama geride Türkiye’den baþka gideceði yer bulunmayan onbinlerce insan kaldý. Ve onlar devlette ise tasfiye ediliyorlar, bir kýsmý da cezaevine alýnýyor.

Bir kýsmýnýn iltisaký olmuþ mu, muhtemelen olmuþ. Ama bir, iltisaklarýný suç ortaðý olmak gibi görmüyorlar, iki önemli bir kýsmý piþman olmuþ. Orada bulunuþlarýný ister “hizmet” gibi meþru bir sebebe baðlýyorlar, ister dersane, okul taksidi, araba-ev kredisi gibi bir banka iliþkisine... Tivit mivit atýlmýþ mý, muhtemelen, onlar da yoðun fiziki ve zihni ablukanýn sonucu.

Bunlarý niye yazýyorum?

Kuru ne yaþ ne, bunlarý belirleme kriteri ne, muhtemelen þu sýralar bunun üzerinde düþünüldüðü için...

Bir de tabii soruþturma, cezaevi sürecinde yaþananlar var. Sonuçta takibata uðrayan, belki cezaevine konan insanlar din dýþýna çýkmýþ deðiller. Kadýnsa baþlarý örtülü, namaz vakti gelince namaz kýlacak yer arayacak olan, cezaevinde ne  bileyim ben, Kur’an okuyacak olan insanlar... Ayrýca kadýnsa hamile olanlar var, emzikli olanlar var...

Acaba nasýl muamele ediliyor onlara?

Bir mail aldým, bir yýðýn acayip bilgi. Sonunda “Bunlardan sayýn Cumhurbaþkaný’nýn haberi var mýdýr?” diye soruyor.

Okudum ve “Eminim yoktur” dedim.

Bakýn iþte birkaç not:

- Hamile bir hakim sorguya alýnýr “su alabilir miyim?” deyince “köpüklü kahve de ister misin?” cevabýyla karþýlaþýr.

- Kýrklý bir bebeðin annesine gözaltýnda iken emzirme izni vermezler.

- Yargý mensubu karý-koca sorguya alýnýr, tutuklanmazlar. Tekrar alýnýnca ikisi de tutuklanýr. Tutuklama kararýný veren hakime haným bayan meslektaþýnýn boynuna sarýlarak güvenlik kameralarý karþýsýnda hýçkýra hýçkýra aglar, “ne olur beni affet bunu yapmaya mecburum kurban sen misin ben miyim hakkýný helal et” der. Gözü nasýl korkutulduysa 1.5 aydýr 3 küçük çocuk annesi meslektaþýný tahliye kararý verememektedir.

Nasýl? Bilmem kimin yüreði ne diyor bunlara?

Bayramýnýz mübarek olsun!