İyi olanı alkışlıyoruz!

Seçim harareti artmış, seçim startı alınmış bulunuyor.

İyi olan kazansın diyor, sandıktan çıkana burun kıvırmayı alışkanlık haline getirenleri şimdiden iyi olanı alkışlama pratikleri yapmaya davet ediyoruz. 

Başbakan Davutoğlu bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin milletvekili adaylarını kamuoyuna ve parti teşkilatına tanıtacak.

Başbakan’ın epeydir üzerinde çalıştığını, “başkanlık sistemi” önerisini dahil bizzat kaleme aldığını ifade ettiği seçim beyannamesi de kamuoyuna açıklanacak bugün.

Beklenen şey, beyannamenin iki ana bölümden oluşması ve ilk bölümde icraatların, yerine getirilen sözlerin, ikinci bölümde ise yapılacak projelerin, yeni vaatlerin yer alması.

Yarın ve ertesi gün ise Başbakan, üç dönemi tamamlanan isimlerle ve aday gösterilmeyenlerle buluşacak. Anlaşılan o ki yeniden aday gösterilmeyenlerin bir anlamda gönülleri alınacak.

Sessiz devrimciler!

Ama asıl buluşma 2002’den bu yana partiye emek veren, üç dönem vekillik yapanlarla yani AK Parti’nin 13 yıllık sessiz devrimini gerçekleştirenlerle olacak.

Türkiye’yi ve partiyi darbe planlarından, vesayetçilerden, sinsi girişimlerden başarıyla çıkaran bu isimler aktif siyasetten çekilseler de karargahta ve tezgahta çalışmayı sürdürecekler.

Ak Parti’yi diğer partilerden ayıran özelliklerden biri bu aslında. Hücre yenilenmesinin ak saçlıların aklıyla ve eliyle olması, yetkinin ve tecrübenin asabiyet üretmeden devredilmesi. 

13 yıldır değişmeyen ve tespit edilmesi gereken bir diğer şey ise şu; AK Parti Türkiye’nin 81 vilayetinde gerçek anlamda yarışabilen tek parti olmanın dışında, farklı ideolojiler söylemler ve ittifaklar demek olan diğer partilerle alanlarda ve adaylarla rekabet edebilen bir parti olması. Bu da AK Parti’yi hem bir “dava” partisi olması, hem de farklı kesimleri içeren bir çoğulculuğa sahip olması bakımından farklılaştırıyor. 

CHP’nin kedisi!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Kartal’da yarım saat süren kısa bir lansmanla başlattı seçim kampanyasını. Hayırlı olsun.

CHP listesinin ulusalcı ve paralelcilerden arındırılmış olması Sözcü-Cumhuriyet-Zaman gazetelerinin yarattığı o ortak korku cehenneminden kurtuluş için bir işareti midir göreceğiz tabi ama ünlü reklamcı Ali Taran’ın kedili-trafolu reklam filmi olmayaydı CHP için daha iyiydi.

“CHP siyasi-ideolojik olarak ölü kesimlerin korkutarak etkili olunabileceği tezinden azat olmuş, bu iyi bir şey, gerçek dünyayla buluşur illa bir yerde” diyebilirdik çünkü.

İktidarı zanlar iddialar üzerinden kötüleyerek var olunamayacağını, yeni şeyler diyebilmek gerektiğini öğrenmemiş olmak, AK Parti karşısında yenilgi dışında bir şey tatmamış CHP için seçilmiş kader belli ki.

MHP cephesinde yeni bir şey yok!

Kolunu kıpırdatmadan, insanların hiçbir talebiyle ilgili hiçbir şey söylemeyip hiçbir öneri getirmeden artıp azalan bir yüzde üzerinde sörf yapmanın konforu MHP dışında hangi siyasi partide var?

Yok. Listelerin bir önemi de kalmıyor böyle olunca.

Çatıdan indirilen Ekmeleddin İhsanoğlu ya da MB’den devralınan Durmuş Yılmaz Devlet Bahçeli’yi heyecanlandırıyor belli ki. Ama bu isimlerin tabanda ne ekmeğe ne suya, ne paraya ne pula tekabül ettiğini söyleyecek bir alp eren de yoktur herhalde.

HDP’nin Aşil topuğu Erdoğan!

HDP listeleri çok eklektik. Dindar denilen isimlerin dindarlarda bir karşılığı yok. Solcu denilenlerin oy getirisi 0,014 düzeyinde.

HDP’nin barajı aşıp aşamayacağı belirsiz. Bu durum seçim tahmininde bulunmayı zorlaştırıyor. Şimdiye dek yüzde 1’lik bir oran kimse için bu kadar kıymetli olmamıştı.

Türkiye bu barajla devam edemezdi zaten, değişecekti.

Ama HDP çözüm sürecinin en kritik evresinde zorun gücüyle, siyasi tehditle yapmayı seçti bunu.

Bölgede Öcalan’ın dediğinin aksine silaha yaslanırken, Batı’da çözüm sürecini başlatma iradesine ve gücüne sahip olduğu için nefret objesi haline getirilen Erdoğan karşıtlığına tamah etti.

HDP’nin Aşil topuğu Erdoğan aslında. Erdoğan nefreti üzerinden Türkiyelileşmeye kalkması HDP’yi

ahlaken de siyaseten de sakatladı.