Ýyi örnekler verememek… Ýslam dünyasýnýn en esaslý meselesi

Alev Alatlý, benim arka plan gündemimde her zaman yer bulan bir yazardýr. Onu okuyunca yenilendiðimi hissederim. Çalýþkanlýðý ve üretkenliði gýpta ettiðim hususiyetlerindendir.

Bir kaç sene önce çýkardýðý “Batýya Yön Veren Metinler” adlý 1800 sayfa tutan dört ciltlik eseri, Batýnýn kendine ve ötekine bakýþýný anlamak isteyenler için ne güzel bir imkân sunmuþtu.  Þimdi masamda “Bize Yön Veren Metinler” adlý 1550 sayfa tutan iki ciltlik yeni çalýþmasý duruyor. Bu derlemelerin kýymetini bilmek gerekiyor. Belki farklý bir gözle hazýrlanacak yeni derlemeler de lazým bize. Zira Alev Alatlý'nýn ön sözde belirttiði gibi "biz" tanýmý biraz deðiþken.

Alev Alatlý’dan söz etmemin birkaç sebebi var. Fransa’daki menfur Charlie Hebdo saldýrýsý, nedense bana Alev Alatlý’yý hatýrlattý. Bunun bir sebebi saldýrýyý tartýþan yerli ve yabancý çevrelerin yüzeysel deðerlendirmeleri olabilir mi acaba? Hani bizim bir yarý aydýn tipimiz var ya... Ne Batýyý kavramýþ ne Doðuyu, ne batýlýlarý anlamýþ ne de bizi... Bunlarýn Fransa’daki katliama bakýþý ne kadar sýð idi. Ýþte bunlara þahit olunca Alev Alatlý ve derlemelerini hatýrladým.

Bazý þeyler üste üste geliyor. 2014 yýlý Cumhurbaþkanlýðý Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, edebiyat alanýnda, Türk edebiyatýna ve geliþmesine yaptýðý önemli katkýlar nedeniyle Alev Alatlý’ya verildi.  Bu münasebetle 3 Aralýk'ta düzenlenen törende Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan ve Alev Alatlý'nýn yaptýklarý konuþmalar bir hayli tartýþma konusu oldu.

Alev Alatlý'nýn bu törendeki konuþmasýna þu satýrlar damga vurmuþtu: "21'inci yüzyýlýn en yaman toplumsal projesi,  helâl olaný,  yasal olanla örtüþtürmek olsa gerek. Kadim deðerlerle rabýtasý zedelenen özgürlüklerin þerden yana bükülmelerinin önüne geçmek,  yasalarýn tanýdýðý haklardan insanlýk veya Allah adýna feragat etmenin garipsenmeyeceði bir dünya yaratmak..."   

Bu özlemini þöyle açýyor Alev Haným: “Helalleþmek,  mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalýydý. Çünkü her yasal hak, helâl deðildir.”

Alev Alatlý yalnýz konuþmasýndaki bu satýrlarla deðil, Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan'ýn törende de vurguladýðý "dünya beþten büyüktür" sözüne verdiði destekle de çok gündemde kaldý. 30 Aralýk'ta Yeni Þafak'tan Ayþe Böhürler ve 8 Aralýk'ta Cumhuriyet'ten Ceren Çýplak kendisiyle uzun söyleþiler yaptýlar. Bu söyleþilere ve Alev Alatlý'nýn törendeki teþekkür konuþmasýna þu adresten eriþmek mümkün: http://www.alevalatli.com.tr/guncel.asp

Alev Alatlý'nýn yukarýya alýntýladýðým satýrlarda ne demek istediðini biraz daha açmak için Ayþe Böhürler’le konuþmasýndaki þu ifadelerine de dikkat kesilmek gerekiyor: "Benim söylediðim gönüllü feragat müessesini iþlerliðe kavuþturmaktýr ki, ister özel ister kamusal, her alanda iþlev görebilecektir. Roma hukukunun özünü teþkil eden 'utendi et abutendi' yani 'kullanmak tüketmektir' anlayýþýný, 'kullanmak tüketmek deðildir' þeklindeki Müslümanca anlayýþla ikame etmekten bahsediyorum. Yani, imar ruhsatýný cebine koyan müteahhidin üç bin yýllýk þehrin siluetini yýrtan gökdeleni dikmekten gönüllü feragati. Hâsýlý, pozitivizm çýkýþlý müspet hukukun insanoðlunun vicdaný ile perdahlandýðý; hukukun maddeler, fýkralar, yönetmelikler deðil, adalet daðýttýðý merhamet kutbuna yöneliþ."

Alev Alatlý'dan ve Batýnýn ötekine bakýþýndan söz etmiþken HaberTürk Televizyonunda Belkýs Kýlýçkaya'nýn Alev Alatlý ile ‘Zoos Humains’, Türkçesiyle 'Ýnsan Hayvanat Bahçeleri'  konulu sohbetine deðinmekte yarar var.  Doðrusu ben þimdiye kadar duymamýþtým. Afrika'dan getirilen insanlarýn etrafý dikenli tellerle çevrili hayvanat bahçelerinde teþhir edilmesi geleneði...  Asýrlar önce deðil son olarak 1956'da Belçika'da yapýlmýþ.  Bu sohbeti izlemek ister misiniz? Ýþte adres:http://www.haberturk.com/gundem/haber/1016787-insan-hayvanat-bahceleri

Avrupa Birliðine bir barýþ projesi olarak bakanlar kim bilir ne kadar üzgündür. Haklýlar. AB'nin bazý norm ve prensipleri kâðýt üzerinde güzel ama uygulama alanýnda öyle deðil. Bu uygulamalar, yani Batýnýn ötekine bakýþýndaki yanlýþlar, þiddetle kýnadýðýmýz Fransa’daki katliamlarýn sebeplerinden biri deðil mi? Avrupa ve Amerika’nýn Arap Baharý dediðimiz olguya bakýþlarýnda da ayný yanlýþlýkla yüz yüze gelmemek mümkün deðil. Mýsýr ve Suriye’deki özgürlük taleplerinin zorla bastýrýlýþýný hatýrlayalým.

Ben yine de, çuvaldýzý deðilse bile Ýslam dünyasýnýn hiç deðilse iðneyi kendisine batýrmasý gerektiðini düþünüyorum. Bu ve buna benzer katliamlarý, mesela IÞÝD ve Boko Haram gibilerin yaptýklarýný Ýslam’a mal edenlerin önüne hangi güzel örneði koyabildi Ýslam Dünyasý? Türkiye "iyi örnek" olabilecek bir potansiyele sahip. Önümüzdeki dönem, bu potansiyel açýsýndan fýrsatlarý ve riskleri beraber sunuyor bize. Konu uzun ve maalesef bu sütun yetersiz.  

Son günlerde duyduðum en güzel espri neydi, biliyor musunuz? "Müslümanlýk mý, süslümanlýk mý? Ýþte bütün mesele..."