Ýyi Parti masadan kalkar mý?

Cumhurbaþkaný Erdoðan Endonezya'da gerçekleþtirilen G20 zirvesi dönüþünde gazetecilere verdiði röportajda 6'lý masayý ve CHP ve HDP'yi kastederek "...ÝP'in bunlarla ayný çizgiye düþmesi tabii düþündürücü... Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüþüm yapmak suretiyle gerek bu masayý terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruþ sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir." dedi.

Bu sözleri, "Erdoðan, Akþener'i Cumhur Ýttifaký'na davet etti" þeklinde yorumlayanlar oldu. Cumhurbaþkaný Erdoðan daha önce de birkaç kez Ýyi Parti ile ilgili benzer açýklamalarda bulunmuþtu. Her defasýnda Meral Akþener, Cumhurbaþkaný tarafýndan muhatap alýnmamýn verdiði keyifle ve kendince "taþý gediðine koyan" bir karþýlýk verdi. Nitekim gene ayný þekilde Akþener 'teklif' zannettiði bu açýklamayý büyük bir keyifle "Biz Erdoðan ve arkadaþlarýnýn yaptýðý yerli ve milli tanýmýna ihtiyaç duyan bir parti deðiliz." sözleriyle cevapladý.

Peki Erdoðan bunu neden yapýyor? Akþener'in masadan kalkacaðýný ya da Cumhur Ýttifaký'na katýlacaðýný mý düþünüyor? Tabii ki hayýr!

Lakin ortada 6'lý masa sakinlerinin yumuþak karný olan bir husus var, Erdoðan bunun altýný çiziyor.

Masanýn tüm 'bileþenleri' için gerçek þu; seçmenin beklentilerine cevap üretemiyorlar, seçmeni Erdoðan karþýtlýðýyla yetinmeye mecbur býrakýyorlar. Türkiye için hayati önemde olan terör ve güvenlik konularýný ise hiç ama hiç kâle almýyorlar.

Oysa Ýyi Parti seçmeni için PYD, herhalde Kemal Kýlýçdaroðlu'nun iddia ettiði gibi "vatanýný savunan özgürlük savaþçýsý bir örgüt" deðildir. Nitekim terörle mücadelede sýnýr ötesi harekat için TBMM'den tezkere istendiðinde CHP ve HDP 'hayýr' demiþ, Kýlýçdaroðlu bir de evet diyenleri hainlikle nitelemiþti.

"Neye ihanet, kime ihanet?" diye soran da olmamýþtý.

Ama öyle anlaþýlýyor ki masanýn gizli ortaðý olan HDP'ye ve PKK'ya ihanet.

Bir de "Ne edip edip muhalefeti kazandýrmalýyýz" diyen Biden Amerikasýna ihanet...

Zira bu operasyonlardan bu saydýklarýmýz rahatsýz.

Hülasa; Ýyi Parti ittifak deðiþtirmez. Deðiþtirmesin de.

Bana kalýrsa Kemal Kýlýçdaroðlu'nun CHP'nin baþýna getiriliþi gibi Meral Akþener'in MHP'den ayrýlýp Ýyi Parti'yi kuruþu da FETÖ'nün dahil olduðu bir süreçle gerçekleþti. Dolayýsýyla söz konusu aktörler nezdinde sergilenen siyasete, arka plandaki bazý aktörlerin de dahli olduðunu düþünebiliriz.

Son terör saldýrýsý karþýsýndaki ikircikli tutumlarý da bunun göstergesi.

TSK, Pençe-Kýlýç Hava Harekatýný baþlatarak Suriye ve Irak'ýn kuzeyinde teröristlere ait barýnak, sýðýnak, maðara, tünel, mühimmat depolarý ve eðitim kamplarýndan oluþan 89 ayrý hedefe hava saldýrýsý düzenledi.

Hemen HDP ve Avrupalý dostlarý Türkiye'yi hedef alan açýklamalar yaptý.

Milli Savunma Bakanlýðý'nýn ise harekatý, "Hesap zamaný! Alçaklardan hain saldýrýlarýn hesabý soruluyor!" paylaþýmý ile duyurdu.

Masayý oluþturan ittifak ile Cumhur Ýttifaký arasýndaki fark bu son olayda da görüldüðü üzere bir siyaset farký, ideoloji farkýnýn ötesine geçmiþ durumda.

2013'ten bu yana Türk siyasetini zehirleyen bir vasat oluþtu, bunu iyi anlamamýz gerekiyor. Bu vasatta, PKK ve FETÖ, meþru siyasi aktörlerin aðzýndan konuþabiliyor. "Konuþmak varken neden bomba atýlýyor" diyen gazeteciler türedi. Bunlarýn PKK tarafýndan öldürülen masumlarla ilgili en ufak bir açýklamasýný göremezsiniz.

Bu ülkede "hendek terörü" diye bir þey yaþandý. PKK sokaklarý, evleri barikat yaptý, sivilleri canlý kalkan olarak kullandý. 700'den fazla þehit verdik. Neden? Bir tek sivile zarar gelmesin diye.

6'lý masanýn büyük ortaðý olan CHP'nin Genel Baþkaný o günlerde teröristlerden "Hendek kazan arkadaþlar" diye bahsediyordu. CHP'li vekiller TSK'yý sivilleri öldürmekle suçluyordu. FETÖ'cüler "Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi'nden müdahale kararý çýksýn" diyen köþe yazýlarý yazýyordu.

Ez cümle; Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn sözleri, Meral Akþener'e davet anlamý içermiyor, lakin bu gerçekleri bilmek milletin hakký. Ýyi Parti'ye oy verecek olanlarýn da...