Göç bir çað sorunu. Devletleri zorlayan, insanlarý ise periþan eden en zorlu küresel sorun. Savaþ, þiddet ve zulüm nedeniyle yerinden edilmiþ 70 milyon insandan bahsediliyor. Ýnanýlmaz bir rakam. Ama rakamlarýn düzlüðü, insanlarýn tek tek yaþadýðý büyük trajediyi hafifletmiyor. Bilakis devletleri tedbirler konusunda katýlaþtýrýyor. Yabancý düþmanlýðýný artýrýyor. Yanlýþ/kasti yönlendirmeler yüzünden toplumlar mültecilerden korkuyor, öfke duyuyor ve ülkesinde çevresinde istemiyor.
O yüzden meselede bir tür odak kaymasý yaþanýyor. Dikkatler mültecilerden, yaþadýklarý sorunlardan ve çözüm yollarýndan çok mülteci karþýtlarýna kayýyor.
Yabancý düþmanlýðý mülteci sorununu aþacak gibi. Üstelik rol çalmaktan, dikkat daðýtmaktan ibaret de deðil verdikleri zarar. Mülteciler için çözümü geciktiriyor ve zorlaþtýrýyorlar. Soruna bir kalem daha ekliyorlar çünkü.
***
BM Mülteciler Yüksek Komiserliði tarafýndan Cenevre’de ilk kez düzenlenen ve eþ baþkanlýðýný Türkiye’nin yaptýðý Küresel Mülteci Forumu bu bakýmdan çok önemli. Meselenin tarafý olan iki binden fazla delege bir araya geliyor.
Cumhurbaþkaný Erdoðan yaptýðý açýlýþ konuþmasýnda Türkiye’nin deðerli çabasýný anlattýktan sonra bu konuda ortak politika geliþtirmenin ve eyleme geçmenin aciliyetini vurguladý. Kilit cümlesi þuydu: “Mültecileri kendi topraklarýnda tutacak, ülkemizde olanlarý da tekrar vatanlarýna döndürecek formüllerin devreye alýnmasý gerekiyor” dedi Erdoðan.
***
Türkiye’nin niyeti ve gayreti ortada iken, üstelik BM baþta olmak üzere her platformda defalarca dile getirmiþ olmasýna raðmen Ýyi Parti Ankara’da “Suriyeli Sýðýnmacýlarýn Ülkelerine Dönüþü” baþlýðýyla düzenlediði çalýþtayda aksini iddia etti.
Suriyelilerin Suriye’ye nasýl gönderileceðini Genel Baþkan sýfatýyla Meral Akþener anlatmýþ olsa da kamuoyu bu siyasetin sahibini gayet iyi biliyor. Zira ortaya atýlan öneri buram buram Ümit Özdað ve Sinan Oðan kokuyor. Her iki isim de son birkaç yýldýr kesif ýrkçýlýk dýþýnda bir þey yapmýyorlar.
Akþener dün “Açýk Kapý Politikasý’na son verilecek” dedi ama anlaþýlan onu yanýltmýþlar. Çünkü pratikte zaten iþlemiyor. Yine “Suriyelilere vatandaþlýk verilmeyecek” dedi ama zaten herkese verilmiyor. Kendi toplumlarýnda saygýnlýðý olan ve kitlesel uyum sorununun aþýlmasýna katký verenlerden 92 bin kiþiye verildi þu ana dek. 8-9 yýlda 4 milyonda 92 bin yani.
“Geri gönderme için Esed ile resmen görüþülecek” dedi Akþener. 500 bin Suriyelinin zaten döndüðünü, sýnýr ötesi askeri harekatlarýn bir amacýnýn bu olduðunu bilmiyor olabilir mi Akþener? Ýnsanlarýn rejimden kaçtýðýný, rejim hapishanelerinde yüzbinlerce insanýn iþkenceyle öldürüldüðünü, kadýnlarýn tecavüze uðradýðýný bilmiyor mu, umursamýyor mu?
“Suriyelilerin ruhsatsýz iþyerleri kapatýlacak, ruhsatlýlar denetlenecek” de dedi Akþener. Ama bunlar zaten yapýlýyor. Ýçiþleri Bakanlýðý daha yeni açýkladý yapýlanlarý.
Bu minvalde birkaç çarpýtma ve yok sayma daha. Hepsi Oðan ve Özdað tarafýndan dile getirildiðinde sosyal medyada bile yalanlanan þeyler.
***
Siyasette tutunmaya çalýþan bir parti için zayýf ve çarpýk siyasetler bunlar. Üstelik çeliþkiler içeriyor.
Büyük hedeflerle ve pek acele kurulup iki yaþýna varmadan böyle sýð bir yere demir atmak. Merkez sað deyip aþýrý ýrkçý alanda kafatasçýlýk yapmak. Türkiye’yi büyük yapacaðýz iddiasýný sýðýnmacýlarý defedeceðiz söylemiyle çürütmek. Allah’ýn ve vicdanýn yücelttiði þeyi yapan aziz milletimizin gayretini lekelemeye kalkmak.
Suriyelilere maaþ baðlandý, oy kullandýlar, üniversiteye sýnavsýz, her iþe teklifsiz girdiler, her þey onlara bedava, gibi yüzlerce yalan dolan, aslý astarý olmayan iddiayla kendine yer açmak.
Sürekli mülteci kartýna oynamak, aþýlmaya çalýþýlan sýkýntýyý bilerek kaþýmak, denizlerde boðulan insanlarýn, çocuklarýn son nefesleriyle köpüren dalgada sörf yapmak. Ýyi Parti adýna bile olsa ne fena!