İYİ Parti’nin tezkere sınavı

İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, bir süredir HDP ile ilişkiler üzerinden CHP’ye ikazlarda bulunuyor. 

Bir ay önce, Millet İttifakı'na Katolik nikâhı ile bağlı değiliz” çıkışı ile şunları söyledi: 

“CHP’nin HDP’ye kimi krediler açarak siyaset yapmasını doğru bulmuyoruz. Leyla Güven’in açıklamalarının bizde hiçbir karşılığı yok. Fezlekesi gelsin dokunulmazlığı kaldırılsın…” 

Ağıralioğlu, geçtiğimiz pazartesi akşamı CNN TÜRK ekranlarında yayınlanan Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programına katıldı. Adeta CHP’ye ültimatom verdi: 

“CHP, ‘biz kurumsal olarak HDP ile devam edeceğiz’ derse biz bu ittifakın içinde olmayız.” 

İYİ Parti neden böyle bir çıkış yapıyor? 

Bunun sebebini söylemeden önce şunu hatırlatmalıyız. 

HDP bugün ortaya çıkmadı. HDP’nin Kandil’den talimatla siyaset yaptığını İYİ Parti yönetimi yeni öğrenmiş olamaz. HDP-CHP işbirliği de gizli saklı değil. İYİ Parti yeni mi uyandı? 

Yavuz Aliağaoğlu, bugün sağlam gerekçeler üretme adına geçmişte yüksek sesle söylenmeyen, hatta Akşener tarafından geçiştirilen hususları şimdi bir bir hatırlatıyor: 

“Biz seçimlerden önce, ‘FETÖ’cülerden oy istemiyoruz. Kandil’e selam duranlardan oy istemiyoruz. Öcalan’ı sevenlerden oy istemiyoruz. PKK’lılardan oy istemiyoruz. Şiddeti-terörü enstrüman olarak gören hiç kimseden oy istemiyoruz’ dedik…” 

Bu sözlerin, o dönemde vaziyeti kurtarma adına bir kenarda bulunsun kabilinden söylendiği açık. Yoksa bu ifadeler Akşener’in ağzından çıkmış olsa herhalde “Millet İttifakı” gümlerdi… 

İYİ Parti sözcüsü, 5 gün önceki sözleri ile HDP’nin Kandil’e selam durduğunu, şiddet ve terörü savunduğunu, terörle arasına mesafe koymadığını pekâlâ biliyor. 

CHP’nin bu HDP ile kol kola yürüdüğünü, içli dışlı olduğunu da pekâlâ biliyorlar. 

Ama susuyor, susuyor ve şimdi konuşuyorlar… 

Evet, bu çıkışı İYİ Parti neden yapıyor? 

Yapıyor, çünkü parti tabanı kaynıyor. Taban artık HDP’nin hakaret ve cüretkârlığını taşıyamaz hale geldi. 

Hatırlayalım, HDP Grup Başkan Vekili Fatma Kurtulan; Meclis'te çıkan bir tartışma sırasında, "İYİ Parti, size söylüyorum. Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK'ya içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP'nin oylarıyla oturuyorsunuz” dedi. 

İYİ Parti yönetimi başta Akşener, bu aşağılamayı, cılız bir tepki ile sineye çektiler. 

Sonra İYİ Parti yönetimini taban karşısında köşeye sıkıştıran iki önemli olay oldu. 

Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanları alındı yerlerine kayyım atandı. 

İmamoğlu, destek için Diyarbakır’a kadar gitti. CHP heyeti devreye girdi. Ama İYİ Parti yönetimi, tabanın baskısı ile HDP yöneticilerine randevu vermedi. 

Sonra Diyarbakır HDP önünde evlatları dağa götürüler/kaçırılan anneler, babalar oturma eylemine başladı. 

HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven, hem o annelere, hem de Türkiye Cumhuriyeti devletine kafa tuttu: 

“Kürt sorunu devam ettiği müddetçe gerillaya da katılımlar olacak, çatışmalar da olacak, savaşlar da olacak." 

Şimdi bu Leyla Güven hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilmek üzere fezleke hazırlandı. 

Ayrıca 75 fezleke dosyası bu hafta Meclis'e geldi. Fezlekelerin 72’si, aralarında, eş başkanlar Pervin Buldan ve Sezai Temelli'nin de olduğu 41 HDP'li vekile ait. 

Meclis’te dananın kuyruğu kopacak mı? 

Neden soruyoruz. 

Şimdi Leyla Güven’in tezkeresi Meclis’e geliyor, bakalım İYİ Parti ne yapacak? 

CHP ne yapacak?