Salý gecesi, geç saatlerde, Ýzlanda maçý ve hezimeti sonrasý basýnda, internet üzerinden “Terim’den þok açýklamalar” baþlýklý haberler gözüme çarptý. Ve gözüme çarpan bu haberler, ne yalan söyleyeyim, beni, Ýzlanda maçý üzüntüsü sonrasý, büyük bir sevince boðdu.
Ama, haberleri týklayýp içeriklerini okuduðumda sevincim kursaðýmda kaldý. Benim, sýradan bir yurttaþ, bir futbolsever ve Milli Takýmýn baþarýsýný isteyen biri olarak, ne yalan söyleyeyim, beklentim, þok açýklama olarak, Terim’in istifasýný istemesi idi.
Maçý, bir tesadüf, bir Ýzlandalý ve baþkalarýyla beraber takip ettik.
Ýzlandalý arkadaþ da maçtan önce çok ümitli deðildi.
Bu ümitsizliðinin gerekçesi olarak da, maçtan önce, Ýzlandanýn üç yüz bin kiþilik bir ülke olduðunu, milli takýmýn bu üç yüz bin kiþi içinden seçildiðini, üstelik yaþlý bir toplum olduðunu (yarýsý da kadýn) bizim ise seksen milyonluk ve genç bir toplum olduðumuzu belirterek maçýn sonucunun aslýnda baþtan belli olduðunu söylüyordu.
Mantýk ve saðduyu böyle söylüyor da, biz ve Fatih Terim baþka söylüyoruz.
3-0’lýk sonuca bizim Ýzlandalý arkadaþ da pek inanamadý önce, deliler gibi sevindi, maçtan sonra da hepimize bir þeyler ýsmarladý, kibar bir çocuk, benimle de çok dalga geçmedi.
Fatih Terim’in takýmýn baþýna geçiþi yeni deðil, Brezilya elemelerinde bir aþamada takýmýn baþýna getirildi, futbolcularý, takýmlarý çok iyi tanýyor, hazýrlýk maçlarý da oynandý.
Bu aþamada, Ýzlanda hezimeti sonrasýnda, Terim’in futbolculardan þikayet etmesi, bir kýsmýný, en azýndan üçünü, aralarýnda Selçuk (GS) gibi son senelerin en parmak starlarýndan biri de var, takýmdan uzaklaþtýracaðýný söylemesi, yerine de baþkalarýný, mesela Mevlüt’ü alacaðýný söylemesi aslýnda Terim’in iþinin, yapmasý gerekenin kendini uzaklaþtýrmak olacaðýný ortaya koyuyor.
Mevlüt’ün Brezilya elemelerinde son on dakikada takýma girip attýðý þahane golü hatýrlýyoruz, Mevlüt’ün ilk on birde olmamasýný ben anlayamýyorum ama bu konulara girmek istemem, Terim futbolu, gereklerini mutlaka bizden çok iyi biliyordur, mukayese bile edilemez ama bu birikim ayný zamanda Terim’e topluma Ýzlanda hezimetini anlatmak mükellefiyetini de yükler.
Anlatamaz ise, biz de, neden Selçuk’u oynatamýyorsun, neden Mevlüt’ü ilk on bire almýyorsun diye sormak amatörlüðünü yaparýz, Terim de, bu amatörce eleþtirelere yanýt vermek zorunda kalýr.
Basýnda bir de Terim’in TFF ile yaptýðý sözleþmenin bir maddesi gündeme geldi.
TFF’nin geliri kanunla kendisine tahsis edilen bir anlamda bir kamu geliri olduðuna göre hem TFF hem de Terim bu astronomik tazminat rakamý hakkýnda açýklama yapmak zorundalar.
Ýzlanda maçý bir kaza olabilir, umarým öyledir, ama þayet A Milli Takým Fransa’da olamaz ise Terim’i bir daha Milli Takýmýn baþýnda görmek istemeyiz doðrusu, deðil mi?
Nüfusu üç yüz bin olan bir ülkenin milli takýmýndan üç yemenin bir karþýlýðý olmalý. ÞiþliSpor’un, pardon Ýzlanda’nýn Milli Takýmý yenmesi nasýl bir þeydir?