İzmir’in dağlarında çiçekler açar

İzmir marşı bu sözlerle başlar. 

İzmir’de Nihat Zeybekci’yi dinlerken marşın bu sözleri aklıma geldi. 

İzmir ak çiçeklerle bezenecek. 

Bahar yaklaşıyor. 

AK Parti’mizin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Nihat Zeybekci kardeşimi tanıtım toplantısında projelerini anlatırken dinlediğimde yüreğim heyecanla doldu. 

Geçmişinde başarı hikâyesi olan eski bir bakan ve belediye başkanı olarak çizdiği vizyoner portre İzmir için büyük bir kazanım. 

 “10 Numara İzmir” mottosuyla yaptığı sunum, 10 başlık altında toplanan, onlarca göz kamaştırıcı projeden oluşuyordu. 

Sadece dünyanın değil Türkiye’nin de gelişim sürecinin dışına itilen İzmir’in geleceğin dünyasında alacağı yeni yeri anlatırken sergilediği vizyon her türlü siyasi mülahazanın üstündeydi. 

Sadece İzmir’i odağa alan bir çağdaş hizmet anlayışının ifadesiydi. 

İzmir’i yeni yüzyılda hak ettiği yere taşımayı amaçlayan bu vizyoner bakış açısıyla hazırlanan projeleri heyecanla dinlerken içimden şunu geçirdim: “Ben de Nihat Zeybekci’nin tasavvur ettiği İzmir’e mi taşınsam?” 

İzmir hâlihazırda göç veren bir şehir. Bu göç Nihat başkanla tersine dönecek. Hâlâ büyük bir kasaba görünümünde. Nihat başkanla çağdaş bir şehre dönüşecek. 

Mevcut haliyle İzmir çağdaş bir şehirde bulunması gereken hizmetlerden büyük ölçüde yoksun. Buna rağmen kimlik siyasetini hizmet siyasetinin üstüne çıkartan gerici ve tutucu bir anlayış yüzünden giderek gerilere düşen bir şehir. 

Oysa İzmir doğuştan şanslı bir şehir. Emsalsiz bir dünya güzeli... Tıpkı İstanbul gibi... 

CHP’li yerel yöneticiler marifetiyle diğer dünya şehirlerinin gerisine itilmiş halde. Kendi becerisizliklerini ideolojik siyaset üzerinden örtmeye çalışan bu gerici anlayış ne yazık ki İzmir’i tutsak almış. 

Ama bu zincirler kırılacak. 

Sevgiyle kırılacak. 

Sadece hizmeti eksene alan kuşatıcı bir siyaset anlayışıyla kırılacak... 

İzmir bu değişimin sancılarını yaşıyor. Nihat Zeybekci bu değişime öncülük edecek en uygun isim. Projeleriyle ve kuşatıcılığıyla İzmir’i tekrar hak ettiği yere oturtacak bir isim. İzmir bu fırsatı kaçırmamalı. Hâlâ yaşam tarzı tartışmaları üzerinden İzmir’i zehirleyen gerici ve tutucu anlayışlardan İzmir kendini kurtarmalı. İşte o zaman İzmir tekrar emsalsiz bir dünya şehri haline gelecektir. 

İzmir’in karartılmış bahtını sadece ve yalnızca hizmete odaklanmış bir anlayış değiştirebilir. Zeybekci’nin uzattığı eli o yüzden İzmirliler sımsıkı tutmalı. 

10 numara bir şehre 10 numara başkan. 

Nihat Zeybekci’nin şu sözleri ziyadesiyle anlamlı: 

“Şimdi sadece İzmir için oy verme vaktidir.”

“İzmir’de yaşam tarzı problemi yok; yaşam kalitesi problemi var.”

İzmir için oy vermeyenlerin İzmir sevgisinden şüphe edilir elbet. İzmir’i sadece kendileri gibi düşünen ve yaşayanların İzmir’ine dönüştürmek isteyenler de İzmir’e ihanet ederler. İzmir dağlarında ve şehirlerinde türlü çiçeklerin boy attığı ve hepsinin bir arada anlamlı bir bahçe oluşturduğu özgürlükçü ve müreffeh bir şehir olmak istiyorsa Zeybekci’nin elini tutmalı diyorum. 

    

Karabağlar Akbağlar olacak

Seçim çalışmaları için İzmir’deyim. 

İzmir’in Karabağlar’ını ev ev, sokak sokak dolaşıyoruz. 

AK Parti Belediye Başkan adayı Bilal Doğan herkesin tanıdığı ve sevdiği bir siyasetçi. 

Gezdiğim yerlerde gördüğüm o ki Karabağlar her türlü hizmetten yoksun bırakılmış. İmar sorunu çözülmemiş ve kentsel dönüşümü dört gözle bekleyen mahalleleriyle bahtı karartılmış bir görünümde. Cumhurbaşkanımızın Karabağlar’ın imar sorunun çözüleceğini ve orada vatandaş odaklı kentsel dönüşümün yapılacağını söylemesi büyük bir heyecan yaratmış. Bilal Doğan’a güven tam. 

Cumhurbaşkanımızın desteğiyle Karabağlar’ın kara olan bahtının artık ak olacağına inanılıyor. 

Karabağlar İzmir’in yüreği. 

Ve Karabağlar yüreğini AK Parti’ye açmış durumda.