Bir önceki yazımı, ‘jandarma, askeri sınıf olmaktan çıkarılmalı ve acilen emniyet genel müdürlüğüne bağlı kır polisine dönüştürülmelidir!’ diye bitirmiş ve konuya devam edeceğimi belirtmiştim.
Bilmeyenlere belirtmeliyim ve bilenlere tekrar hatırlatmalıyım ki jandarma kırsaldaki güvenlikten sorumlu askeri birimdir. Ve ülke yüz ölçümünün %95nin güvenliği jandarmadan sorulur. Bu nedenle doğal olarak her ilde jandarma birlikleri vardır.
İç güvenlikten sorumlu iki birim olan emniyet ve jandarma arasında bu iki başlılık sebebiyle zaman zaman problemler ve gerginlikler de yaşanmıştır.
Sırf bu sebeple 1942 yılından beri tevhid-i zabıta adı altında bu iki birimin birleştirilmesi gündeme gelmiştir.
***
Ama bu birleştirmeye birileri sürekli kaşı çıkmıştır.
Ordu bizim gözbebeğimizdir ve her vatandaş ordusunu sever. Dış düşmana karşı ve teröre karşı ordusunun gösterdiği başarılarla iftihar eder şehitlerine gözyaşı döker.
27 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleri maalesef milletin ordusuna duyduğu sevgisine de büyük darbeler indirmiştir.
Darbecileri ve cuntacıları bahane ederek bütün orduyu suçlamak elbette ki yanlıştır. Ancak darbe sonrasında bütün ordu darbecilere boyun eğmek zorunda bırakılınca vatanperver askerlerimiz de töhmet altında kalmaktadır.
***
Şurası da bir gerçektir ki ülkenin bütün şehirlerinde görev yapan jandarmanın onayı ve desteği olmadan bir askeri darbe gerçekleştirmek mümkün değildir.
Dolayısıyla darbecilerle bağlantısını tamamıyla kesmek için zaten iç güvenlik görevi ifa eden jandarma, askeri sınıf olmaktan çıkarılmalı ve doğrudan emniyet genel müdürlüğüne bağlı bir birim olarak görev yapmalıdır.
Yasal olarak içişleri bakanlığına bağlıdır ama fiilen ordunun bir parçasıdır.
Geçtiğimiz dönemde önemli birkaç düzenleme yapılmıştır. Ama jandarma hala askeri sınıf olduğu için askerlerin etkinliği sivil yönetiminkinden daha güçlüdür.
Nitekim son 15 Temmuz kakışmasında darbenin başarıyla ulaşması için yapılan görevlendirmeler dikkate alındığında her ne kadar planlayıcılar Ankara’da ise de darbeyi asıl uygulayacak olan birin jandarma olacaktı. Önceki darbelerde olduğu gibi.
***
Şimdi hükümetin acilen yapması gereken en önemli reformlardan biri jandarmayı tamamıyla askeri sınıf olmaktan çıkarıp emniyet genel müdürlüğünün emrine vermesi ve jandarmanın askerle irtibatlarını tamamen ortadan kaldırılmasıdır.
Yapılacak düzenleme gayet basittir. Jandarmadaki bütün tesisler ve personel emniyet kadrosuna geçecek. Subaylar astsubaylar askeri rütbe yerine emniyetteki dengi rütbelere atanacaklar ve iç güvenlik tamamıyla doğrudan sivil iradeye bağlı hale gelecek.
Bunu 15 Temmuz kalkışmasında olduğu gibi Jandarmayı darbecilerin istismarından kurtarmak için teklif ediyorum.
***
Darbelerin başarısı jandarmaya bağlı olduğundan, darbeciler jandarmayı istismar etmekten kendilerini alamayacaklardır. Bu yolu kapatmak için jandarmanın askeri sınıf olmaktan çıkması ordumuzu da muhtemel töhmetlerden kurtaracaktır.
Son dönemde milli iradeye saygılı biçimde görev yapan genelkurmay başkanlarına rağmen kimi hainler orduya sızabiliyor ve 15 Temmuz kalkışması gibi canice terör eylemlerine teşebbüs edebiliyorsa, onların bu teşebbüsüne alet olması muhtemel her unsur tekrar gözden geçirilmelidir.
Dolayısıyla jandarmanın emniyete bağlanması ve askeri sınıf olmaktan çıkarılması, askeri birliklerin başkent dahil bütün şehirlerin uzağın taşınması bir ordu düşmanlığı değil tam tersine hem orduyu kötü niyetlilerin istismarından korumak hem de demokrasiyi takviye etmektir.
