‘Zamanýn ruhu’ ve ‘hikmet-i hükümet’ gibi kavramlar hem felsefi zeminde, hem de günlük siyaset zemininde farklý anlamlara çekilerek çokça tartýþýlmýþtýr. Büyük anlamlar, sihirli çaðrýþýmlar yüklenen bu kavramlarýn eleþtirilecek çok boyutu olduðu söylenebilir. Ancak bu kavramlarýn günlük kullanýmda bir derdi anlatmaya, bir psikolojiyi özetlemeye, bir durumu izah etmeye yaradýðýný da gözardý edemeyiz.
Zamanýn ruhu deyince genelde ‘mevcut þartlar, kanýksanan gerçekler, hali hazýr algý ve kabuller’ anlaþýlýyor. Bu kavramý modaya indirgeyerek basitleþtirmek de mümkün, ortak akýl ve ma’þeri vicdana atfederek kutsallaþtýrmak da…
Aslýnda zamanýn ruhu yeni bir gelecek inþasýna zemin hazýrlayan ve hayati derecede önemli olan bir geçiþ sürecine iþaret eder. Zamanýn ruhu çaðrýsý hem bir üst okumayla oluþan farkýndalýðý belirtir, hem bir teyakkuz ve uyanýk olma halini…
Her halükarda bu tür kavramlarýn önümüze ‘kaçýnýlmaz bir hal’ koyduðu söylenebilir. Siyaset zeminindekaçýnýlmazlýk veya gerçekçilik her zaman negatif bir anlam taþýmaz, bazen de daha büyük bir ideali veya vizyonu gerçekleþtirmek için takýnýlmasý gereken tavra, sarf edilmesi gereken gayrete vurgu yapar.
Fedakarlýk ise daha büyük bir fayda için küçük faydayý terk etmek, bir amaç uðruna kendi çýkarýndan vazgeçmek olarak nitelendirilebilir.
Ýçinde özveri da vardýr, gayret göstermek de, sýkýntýlý halleri tolere etmek de…
Jest yapmak ise baþkasýnýn hoþuna gidecek bir tavýr sergilemektir.
Yerel seçimler baðlamýnda da bu kavramlarýn sýkça kullanýldýðýna þahit oluyoruz.
Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan MHP’ye karþý jest yapmaktan bahsetti. MHP ile AK Parti arasýndaki ittifak komisyonunun üyeleri de ‘fedakârlýk zamaný’ nitelemesi yaptýlar, “ülkenin bölünmez bütünlüðüne ve 2023’te Cumhurbaþkanlýðý hükümet sisteminin kökleþmesine” vurgu yaptýlar.
MHP’nin “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” yaklaþýmýyla bazý þehirlerde aday göstermemesi cumhur ittifakýný yerel düzeyde somut bir çerçeveye taþýdý.
Sayýn Bahçeli hem sistem tartýþmalarý boyutuyla, hem de FETÖ ile mücadele ve Türkiye’nin maruz kaldýðý risk ve tehditler boyutuyla bir dayanýþma duyarlýlýðý sergiliyor.
Muhalefet partilerinin kimin nerede belediye baþkaný olup olmamasýnýn ötesinde Erdoðan karþýtlýðýyla ve AK Parti’yi alaþaðý etmek gibi bir motivasyonla hareket ettiði biliniyor.
Böyle bir süreçte zamanýn ruhu kavramýnýn ‘memleket, beka, millilik’ gibi kavramlarýn etrafýnda dönmesi son derece doðaldýr.
Siyasette fedakârlýk ise her zaman karþýlýklý olduðu takdirde bir anlam taþýr. MHP ve AK Parti yerel seçim baðlamýnda bir ittifaka gidecekse, bunun ciddi bir fedakârlýk, özveri ve karþýlýklý anlayýþla gerçekleþmesi kaçýnýlmazdýr. MHP’nin attýðý bir adýma karþý elbette AK Parti de bir adým atacaktýr. AK Parti hareketi bir bütün olarak bu þuuru sergileyecek bir disipline sahiptir.
Yerel düzeydeki aktörlerin, yereldeki siyasi çekiþmeleri, kýsýr tartýþmalarý veya siyasi faydalarý bir tarafa býrakýp umumi menfaate odaklanmasý gerekir.
Bir þehirde ittifakýn belirlediði bir tercih varsa, bunu kabullenmemek, polemik konusu yapmak, büyüklük-küçüklük tartýþmasý açmak son derece yanlýþ olur.
Mesele memleket meselesiyse okyanuslarý geçip derede boðulmak kimseye yakýþmaz.
AK Parti teþkilatlarý ve kadrolarý bu þuurla Erdoðan’ýn bir bütün olarak arkasýnda duracaktýr diye düþünüyorum.
AK Parti’nin baþýndan beri temel söylemlerinden birisi ‘Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razýyýz’ olmuþtur. Bu anlayýþla hem Türkiye kazanmýþ, hem AK Parti yüzde 50’leri aþan bir orana ulaþmýþtýr. Þimdi de hem partinin genel maslahatý, hem ülkenin genel menfaati için ayný fedakârlýk, saðduyu ve vakur tavýr sergilenmelidir.