JİTEM’i ben kurdum-1

Emekli Jandarma Albay Arif Doğan JİTEM'in kurucusu olarak biliniyor. Konuya girmeden önce JİTEM nedir ona bir göz atmamız gerekecek. Adnan Doğu Paşa’nın Jandarma Genel Komutanı olduğu yıllara dönelim önce. Paşanın komutanlığı döneminde, Arif Doğan makama çağrılır. Adnan Paşa ona "Jandarma Genel Komutanlığı genel karargahıyla alt birimlerin ihtiyacını karşılayacak Jandarma İstihbarat Teşkilatını sen kuracaksın" der. Her türlü desteğin sağlanacağını da sözlerine ekler. 

Peki bu görev için neden Yarbay Arif Doğan seçilmişti? Her şeyden önce Doğu-Güneydoğu'da uzun yıllar kalmıştı. Dahası Kürtçe biliyordu. Kürt gelenek, görenek, örf adetlerini ezberlemişti neredeyse! 

Doğu görevi tam tamına 21 yıl sürmüştü. Gitmediği kent, kasaba hatta köy kalmamıştı. Fuat Paşanın emriyle yeni kurulan birime "Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı" adı verildi. Kuruluşun görev alanı, Türkiye’nin geneli olarak belirlendi. İller bazında sekiz grup komutanlığı, bunlara bağlı olarak da 24 tane tim göreve başladı. 

O dönemde bölgede siyasal çatışma yoktu. Gerçi üniversitelerde ufak tefek toplum olayları başlamıştı ama silahlar konuşmuyordu. Gizli istihbarat amirlikleri, muhbir ve ajanlar aracılığıyla üniversitelere de sızmıştı. 

Ne var ki, Doğu Paşa döneminde bu istihbarat kuruluşu bir arpa boyu yol bile alamadı. Bunun üzerine Burhanettin Bigalı'nın komutan, Hulusi Sayın Paşa’nın da Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olduğu dönemde daha başarılı bir istihbarat yapılanmasının temellerini atma görevi Hulusi Paşa’ya verildi. Hulusi Paşa düz istihbarat yapacak bir kuruluş istiyordu. Bu yüzden JİTEM'le hiç ilgilenmedi bile. JİTEM tümüyle Arif Doğan'a kalmıştı kısacası. 

JİTEM o bölgede konuşlanan birimlere sürekli olarak PKK'yla ilgili bilgi veriyordu: Kaç kişiler, silahları nedir, neler tasarlıyorlar gibi. O yıllarda kırsal alan JİTEM'i duymamıştı. Sadece "candarma" deyip geçiyorlardı. 

Terörün bölgede kol gezmesiyle birlikte JİTEM'in önemini anlamaya başladı Genelkurmay. Artık bir istese beş veriyorlardı. JİTEM'e siviller de alınıyordu artık. Siviller Güneydoğu'yu avucunun içi gibi bilen kişilerdi. Bunların ne yaptığını bölge halkı asla bilmezdi. Son derece ağzı sıkı inanlardı. Kimlikleri açıklandığı an hemen kurşun yağmuruna tutulurdu garibanlar. Salt kendileri değil aileleri hatta aşiretleri bile hedefe oturtulurdu. JİTEM'in asıl amacı PKK'nın gerek Kürt halkına gerekse de askere zarar vermesini önlemekti. Bunun için ne gerekiyorsa o saat yapılırdı! 

JİTEM'in varlığı belli olduktan sonra bölgede işlenen her türlü cinayet onun üzerine atıldı. Aslında bu cinayetleri işleyenlerin çoğu itirafçılardı. Dokunulmazlık zırhına büründüklerinden kendi aralarındaki hesaplaşmalarda biri ya da birilerini öldürür "JİTEM'ciler öldürmüş" diyerek aradan sıyrılırlardı…