1-B. Amerika’da 3 Kasým’da yapýlan seçimlerde kimin kazandýðý henüz de resmen açýklanmamýþ olsa bile, Joe Biden’ýn seçildiði, Trump’ýn en yakýnýndaki bazý Cumhuriyetçi siyasetçiler ve eski Baþkanlarca bile kabul edilip Biden’ý kutlamalarý baþlayýnca..
Bizde, Kuzey Kýbrýs‘da yapýlan C. Baþkanlýðý seçimini kazanan Ersin Tatar’ý bile kutlamayan Ana Muhalefet Lideri’nin, alelacele Biden’a kutlama mesajý göndermesi ilginçti.
Biden, 10 ay öncelerde Erdoðan’ýn iktidardan düþürülmesinden söz etmiþti.. Bizdeki Muhalefet Lideri de, ‘Erdoðan’ý, dostlarýnýn da iþbirliðiyle devireceðini’ söylüyor aylardýr.. Þimdi, Biden’ý da ‘dostlarýnýn arasýna kattýðý’nýn iþareti olsa gerek, bu hýzlý kutlama..
Bir çok ülkelerin liderleri Amerikan resmî makamlarýnýn açýklamasýný açýklama beklediler. Nihayet, Trump’ýn yargýya yaptýðý itirazlarýn büyük çapta reddedilmesi üzerine, Erdoðan da dün akþam üzeri kutlama mesajý gönderdi Biden’a..
Diplomatik usûl de budur. Halký tarafýndan temsilci seçilen kiþi ve kadrolar en büyük düþmanýnýz da olsa, o halkýn iradesine düþmanlýk etmemek durumundasýnýz..
Evet, inisiyatif, netice itibariyle, Rusya’nýn elinde olsa da; Azerbaycan Ermenistan’ý kendi gücüyle yenilgiye uðrattý.
Ermenistan ise, daha sýkýntýlý olabilecek bir aðýr yenilgiden son anda Rusya’nýn sâyesinde, kurtulmuþ gibi gözükse de, büyük yara aldý.
Evet, Azerbaycan, uluslararasý hukuka göre de kendi topraðý olan Karabað ve etrafýnda Ermenistan güçlerince 28 yýl önce gerçekleþtirilmiþ olan aðýr iþgali sona erdirmek üzereyken; devreye Rusya’nýn girmesiyle, ‘Ateþ-Kes’ saðlandý ve henüz kurtarýlmamýþ olan bölgeler de Kasým sonuna kadar, Ermenistan güçlerinden temizlenecek..
Ayrýca Karabað’daki Ermenilerin güvenliðini de 5 sene boyunca Rusya saðlayacak.
Türkiye, Osmanlý’nýn daðýlan parçalarýný emperyalistlerin telkin ve siyasetleriyle hâlâ da kendisine cezb edememiþken; Putin, Rusya’nýn eski Sovyetler Dönemi’ndeki gücüne kavuþmasý için bir satranç ustasý gibi sabýrla çalýþýyor.
Azerbaycan, 28 yýllýk bir zilletli durumdan büyük çapta kurtulmanýn eþiðindedir. Ama, Rusya Kafkasya’nýn en hassas noktalarýndan olan Karabað’da kontrolü eline geçirmiþtir.
Ermenistan, hele de Paþinyan döneminde Rusya’dan daha çok Fransa’ya yakýn durmanýn bedelini aðýr þekilde ödemiþtir.
Bu noktada, Azerbaycan’daki resmî ifadeyle ‘Âli (Yüce) Baþkumandan’ olarak anýlan Ýlham Aliyev Rusya’yla karþý karþýya gelmemenin mükâfatýný da eklemiþtir kazanç hanesine..
Ve ‘Âli Baþkumandan, bu günlerde ezân seslerine sarýlýp, iþgal yýllarýnda harab edilmiþ, ahýra döndürülmüþ mescidlerin yeniden yapýlacaðýný açýklarken; ileride yeniden Azerbaycan’ýn sözde ‘ziyalýlar’ýnýn kamalist manevralarýyla iþbirliði yapmaz; inþaallah..
Bir de, Ýlham Aliyev’in, gelinen bu noktada zâten periþan olmuþ olan Ermenistan liderliðine hitaben alaycý laflardan kaçýnmasý gerekir.
Hazine ve Maliye Bakaný Berat Albayrak 8 Kasým akþamý beklenmeyen bir anda ve beklenmiyen bir yöntemle istifa ediverdi. C. Baþkaný’nýn damadý olmasý hasebiye Berat Bey, sýradan bir siyasetçi deðildi; ona yönelik her eleþtiriden aile de nasibini alýyordu.
Keþke, resmî sýfat ve makamlar olmaksýzýn yine yapabileceði hizmetleri yapsaydý da; bu makamlara getirilmeseydi. Ayrýca, daha baþka yollar varken, istifada en beklenmeyen yöntemin tercih etmesi þaþýrtýcýydý.
Yine de bu istifa, Erdoðan’ýn yönetim tarzý açýsýndan bakýldýðýnda, büyütülecek bir þey deðildi. Temmuz 2011’de, dönemin Genelkurmay Baþkaný ve Kuvvet Komutanlarý’nýn, topluca istifa etmeleri karþýsýnda Erdoðan’ýn gösterdiði kat’iyyet hatýrlanmalýydý?
Buna raðmen, 24 saatlik bir sessizlik üzerine, bazýlarýnýn, en hýzlý Erdoðan karþýtlarýndan bile daha zehirli ifadelerle, ‘Türkiye bunu hak etmiyor, Türkiye için bu durum utanç vericidir’ diyen ve düne kadar Erdoðan’ýn elinin altýnda, iktidarda olan bazýlarýnýn, ‘Türkiye’nin aþiret mantýðýyla hükûmet etme mantýðýndan kurtulmasý gerek’ gibi ‘yüksek seviyeli’ laflarý gerçekten de ibretliktir.
Bu vesileyle, belirteyim, 9 Kasým akþamý, henüz bu konudaki muðlaklýk devam ederken, bu konuda benim yarým asýrlýk dostum olan Sâdýk’la uzuuunca bir sohbetimiz oldu.
Þair Nâbî’nin,
‘Bâð-ý dehrin hem hazânýn, hem bahârýn görmüþüz,
Biz neþâtýn da, gâmýn da rûzigârýn görmüþüz’
beytini hatýrladýk.
Ve kendisinin engin tarih bilgisinin müktesebatýyla, bu hassas anda kendisine büyük rol düþtüðü, hiçbir makam ve sýfat beklemeksizin hizmette olunduðunun bildirilmesi noktasýnda, Sâdýk da, ‘Zâten ortada bir kýrgýnlýk yok, biz bir aileyiz, bizim dâvamýz dünyevî makamlar dâvasý deðildir’ diyordu, her zamanki rindâne tavrýyle..
Dün sabah, dünya haberlerine bakýyordum..
Bolivya baþkenti La Paz’dan gelen bir haber dikkatimi çekti.
Bolivyalýlar’ýn, ‘Kafataslarýný Kutlama Günü’ diye bir gelenekleri varmýþ; ölüleri anmak için ‘kafataslarýný güneþ gözlüðü ve sigarayla süslüyorlarmýþ..
Ýçerden de bir baþka haber dikkatimi çekti. Ankara Belediyesi Ankara’daki bir caddenin isminin ilk kelimesini tabelâlardan sildirmiþ..
‘Banga-bandu Þeyh Mucib’ur-Rahman Caddesi’ yazýlýydý o tabelâda.
‘Banga-bandu’ kaldýrýlmýþ.. Banga-Bandu, ‘Bengallilerin babasý’ demek.. Bangladeþ’i Pakistandan ayýran kiþi.. Þimdiki baþbakan Þeyh Hasine hanýmýn babasý..
Bütün bir halkýn babasý diye anýlmak, ne kadar komik bir ilkellik, deðil mi? Ankaralýlar itiraz etmiþler ve sildirmiþler o ibareyi..
Bazý dostlar da 10 Kasým 1983 günü vefat eden Osman Yüksel Serdengeçti’yi rahmetle anan mesajlar göndermiþlerdi.
Benim ‘ata’m da 12 Kasým 1980’de vefat etmiþ.. Yani, 40 sene önceki yarýn.. Ve ben, 12 Eylûl 1980 Askerî Darbesi’nden sonra, boynumu darbecilere kuzu-kuzu uzatmaktansa, Allah’ýn yeryüzü geniþ diye, yurt dýþýna çýkmak zorunda olduðum için, ‘ata’mýn vefat haberini 2 ay kadar sonra alabilmiþtim.
Benim atam kim miydi?
Samsun’lýu bir köylü olan ‘Çakýrgil’in Mehmed’..
Okuma yazmayý da sonradan öðrenmiþ bir köy filozofuydu, o..
Babamla çocukluðumda fazla konuþamazdým.. Onun ilkeleri ve kanunlarý geçerliydi evde..
‘Ataerkillik’ ya da ‘pederþahîlik’ denilen sistem sosyal hayatýmýzda olduðu gibi bizim evde de hükümfermâ idi. Ama, biraz yaþýmýzý alýp, bazý sorular sorduðumuzda ise, ‘Oðlum, biz sizi niye okutuyoruz? Bizden daha iyi düþünesiniz diye..’ diyebiliyordu.
Ben beþeriyetin ilk atasý olduðuna inandýðým Hz. Âdem ve diðer enbiyaullah’ýn yolundan gidenler, geçmiþ zamanlarýn bütün iyi insanlarý da evet, ecdadýmdýr, onlara derin saygýyla baðlýyýmdýr; ama kendilerini toplumlarýna zorla dayatan Firavunlara, Nemrud’lara ve onlarýn yolundan gidenlere asla..
O iyi ecdâdý Müslümanlar her namazlarýnda, dualarýnda hayýrla anarlar. Ýnþaallah benim atam da bu nasiblilerden birisidir. Bu vesileyle, dileyenler, âta’m için ve diðer bütün iyi ve Müslüman insanlarýn ruhlarý için bir dua edebilirler.